46. BÖLÜM: "DÜĞÜMLER"

9.9K 794 936
                                    

Ayy dayanamadım bölümü erken attım bu yüzden bol bol yorumlarınızı alırım hehe❤️

Ayy dayanamadım bölümü erken attım bu yüzden bol bol yorumlarınızı alırım hehe❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bölüm 46: "Düğümler"

Ne yapacağımızla ilgili yaklaşık bir saat konuştuktan sonra kapının şiddetle yumruklanması hepimizin sessizliğe gömülmesine neden oldu. Gözlerimi kırpıştırıp ürkerek Çınar'a baktığında yüzünden karanlık bir öfke sisinin geçtiğini görür gibi oldum.

"Burası yol geçen hanı sanki," diye kendi kendine söylenirken hızla ayaklandı, kimin geldiğine bakmadan bir hışım kapıyı açtı ancak gelen her kimse bedeni gevşedi, öfkesi yavaşça dindi ve en sonunda kafası karışık bir halde soludu: "Baba."

Tayfun Bey oğlunun yanından çekilip içeri girdiğinde gözlerindeki kasırga hepimizi yutacak kadar güçlüydü. Orada gördüğüm tsunamiler sertçe suratıma çarpıyor, beni boğuyordu sanki.

Tayfun Bey bana baktığında burun delikleri hiddetle genişledi. "Söylemiştim," derken sesi vahşi bir hayvanın hırlamasını andırdı. "Bu kadının başımıza bela olacağını söylemiştim!"

Bu kadar sert bir suçlama tüylerimi diken diken ederken irkilerek Çınar'a baktım. O sırada Çınar, "Baba," dedi kısık ama dikenli bir sesle. "Sakin ol."

"Sakin falan olmayacağım! Tüm ülke kızımı ve bu pisliğin arkadaşını konuşurken olmayacağım!"

Biri benimle böyle konuşmaya cüret etse kendimi hemen toparlar, ağzının payını verirdim ancak ani hakareti öylesine şiddetli bir şok etkisi yaratmıştı ki yapabildiğim tek şey öylece durmak ve adama bakmak oldu. Ancak Çınar benim kadar şaşkınlığa esir düşmemişti.

"Ağzından çıkanlara dikkat et," derken her bir kelimesi ölümcüldü. Tayfun oğluna bakınca dudakları aralandı. "Elisa'yla böyle konuşamazsın."

"Onun yüzünden benim kızım-"

"Duru senin kızınsa Elisa da benim sevdiğim kadın. Onunla konuşurken kelimelerini seçeceksin."

Tayfun kaşlarını çattı. İşlerin daha farklı bir hâl almak üzere olduğunu anlamıştı ancak en az oğlu kadar gözü karaydı. "Seçmezsem ne olur?"

Çınar çenesini kaldırdı. "Artık hayatımda olmazsın."

Tayfun duyduklarına inanamıyormuş gibi dudaklarını aralarken, "Ne?" dedi. "Doğru mu duydum? Sen iki günlük kadın için babanı mı çiğniyorsun?"

Çınar derin bir nefes aldı. "İster iki günlük olsun ister iki dakikalık. Onu seviyorum, bu kadar. Senden Elisa'yı sevmeni beklemiyorum, ikimizin de buna ihtiyacı yok ama onunla konuşurken saygını koruyacaksın, baba. Seni bir daha uyarmayacağım."

PANDORA'NIN KALBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin