47. Bölüm: "SON NEFES"

8.5K 767 566
                                    

Selamlar dostlarım! Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı lütfen unutmayın. Seviliyorsunuz!

BÖLÜM 47: "Son Nefes"

Serkan nihayet hastaneden çıkıp evine döndüğünde kafayı yemek üzereydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Serkan nihayet hastaneden çıkıp evine döndüğünde kafayı yemek üzereydi. Herkes ona yüzlerce sorular soruyordu ancak kimse aldığı cevaptan zerre tatmin olmuşa benzemiyordu. Polis ayrı bir telden çalıyordu, ailesi ayrı bir telden.

O şey Beren'i alıp götürdüğünde yapabildiği tek şey orada öylece durmak ve güneş doğana kadar sağ kalmayı ummak olmuştu. Saniyeler asırlar kadar uzundu. Birbirine değen ağaç dalları hiç bu kadar gürültü yaratmamıştı. Ölüm hiç bu kadar kapasının eşiğinde beklememişti.

Eski dostlarının ifadelerinin alındığını ancak serbest bırakıldığını öğrendiğinde deliye dönmüştü. Nasıl serbest kalabilirlerdi? Beren'in ölümüne sebep olduktan sonra nasıl hayatına devam edebilirlerdi?

Yatak fazla sıcak, içinde bulunduğu oda fazla boğucu gelmeye başlamıştı. Artık nefes alması imkânsızdı. Burada bir saniye bile duramazdı.

Yorgun bedenini ve doktorun bir süre dinlenmesi gerektiğiyle ilgili zırvalıkları görmezden gelerek ayaklandı, üzerine siyah bir eşofman takımı geçirdi. Odasından çıktı, dış kapıya doğru ilerledi. Tam o an önünden geçtiği salonda telaşlı bir hareketlenme peyda oldu.

"Serkan," dedi annesi. "Bir şey mi oldu? Nereye?"

"İyiyim anne," dedi Serkan. "Dolaşacağım biraz, hepsi bu."

"Hemen ayaklanmasaydın keşke. Doktor biraz dinlenmeni söylemişti."

Annesinin telaşlı bakışları altında eziliyor, ruhu daralıyordu. Bu kadının kendisine olan düşkünlüğü içten içe hoşuna gitse de kendisine bir çocuk gibi davranılmasından bunalmaya başlamıştı.

"İyiyim ben. Ancak burada kalmaya devam edersem iyi olmayacağım."

Tekrar dışarı yönelmişti ki annesi, "Serkan," diye çekimser bir sesle onu yeniden durdurdu. "Elisa'nın annesiyle konuştuk."

Serkan tek kaşını kaldırdı. "Öyle mi? Ne dedi sana?"

"Söylediğine göre onu Beren'le aldatmışsın. Onlar da sizi bu yüzden terk etmişler. Doğru mu bu, Beren'le aranızda bir şeyler mi vardı?"

Dudakları alışık olduğu yalanları sıralamak üzere açıldı ancak bir an durdu. Ne önemi vardı ki? Herkes er ya da geç öğrenecekti. Sosyal medya bir grup üniversite öğrencisinin çıktığı ölümcül tatille ilgili konuşuyordu. Kimileri Serkan'ın bir deli olduğunu savunuyordu, kimileri Beren'e zarar verenin o olabileceğini ileri sürüyordu. Beren'in Serkan'ı terk edip kaçtığını düşünenler bile vardı.

PANDORA'NIN KALBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin