Elisa Yıldırım, erkek arkadaşı ve dostlarıyla çıkacağı tatilin heyecanı içindedir. Birkaç gün teknolojiden uzaklaşmanın, telefonun çekmediği ve internetin olmadığı bir dağ evinde sevdikleriyle vakit geçirmenin ona iyi geleceğini düşünmektedir.
Anca...
Selamlar dostlarım! Sizlere çok güzel bir haberim var. Pandora'nın Kalbi 2 resmen bitti! 🥹
İlk kitap yeni çıktığı için size ikinci kitabı biraz kısa sürede yazmışım gibi görünebilir ama unutmayın ilk kitabı geçen sene bitirmiştim. İkinci kitaba ilk kitap sonrası başlamamıştım yani. (Gerçi böyle düşününce de hızlı geldi jskdldld)
Söz verdiğim gibi bölümler buraya gelmeye devam edecek ancak bir süre eski hızımıza ulaşamayabiliriz çünkü arka planda PK 2'nin düzenlemesi, kapak ve kutu tasarımı gibi süreçlerle ilgilenmek zorundayım. Ayrıca KRS 2'nin bölümlerini de yüklemeye devam edeceğim. Bu tempoda haftada ya da on günde bir bölüm atabilirim ancak 🥹
İlk kitabın sonuna vereceğiniz tepkiler için heyecanlıydım fakat bu kitabın sonuna vereceğiniz tepkiler için ölüp bitiyorum desem yeridir.
Hani bazı seriler vardır; final kitabına bir hazırlık gerekir, biz biliriz ki yazar son kitapta tüm ipleri inceldiği yerden koparacak. 2. kitabın finali tam olarak bana böyle hissettiriyor. Herkesin nefesini tutacağına, tırnaklarını kemirip sonrasını okumak için heyecanlanacağına inanıyorum.
İkinci kitabın ne zaman çıkacağını soranlar olacaktır. Kitabı yayınevime teslim ettim ve çalışmalarımıza başladık. Planımız şubat ayında raflarda yerini almasını sağlamak fakat matbaada bazen gecikmeler olabiliyor. Benden ya da yayınevimden kaynaklanmayan problemler oluşabiliyor. Bu yüzden en geç mart ayı diye düşünebilirsiniz. 🤍
Dilerim ki çok severek okursunuz.
Hepinizi kocaman öpüyor ve sizi bölümle baş başa bırakıyorum ❤️
BÖLÜM 45: "ÖRÜMCEK AĞI"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gerilim elle tutulacak kadar somut, tadı alınacak kadar keskindi. Vücudumdaki her bir parça oradan ayrılmamı, arkama bakmadan kaçmamı söylüyordu ancak minik de olsa bir yanım bu adamın gözlerindeki samimiyete inanıyor, bizi hapsolduğumuz bu kabustan kurtarabileceğine inanıyordu.
Dudaklarım hafifçe aralanmıştı ki Çınar, "Bahsedilen şey deli saçması," dedi net bir sesle. "Dönüşme falan yok, şimdi defol git evimden."
Çınar'ın temkinli davranışını anlıyor, hak da veriyordum ancak bu kadar hızlı reddedişi şaşkına dönmeme neden oldu. Söz konusu kız kardeşinin durumuna çare olmakken bu kadar katı bir reddediş mantıklı değildi.
Aras gözlerini kısıp Çınar'a bakarken aralarındaki kıvılcım her an kuvvetli bir yangına dönüşebilecek kadar tehlikeliydi.
"Öncelikle naçizane tavsiyem sakinliğini koruman," dedi Aras, her bir kelimesi dikenliydi. "Öte yandan daha önce söylediğim gibi, her şeyden haberdarım. Üç kuruşluk inkarın sana bir şey kazandırmadığı gibi yalnızca süreci uzatacak."
