11. Bölüm

359 45 39
                                    

Üst üste bir sürü fotoğraf gelmesinin şerefine bölüm yazayım dedim, hem de minnak bebeklerime özel bir bölüm

Kim biraz daha iyi hissediyordu şu an.

Bitki çayını içmişti, baş ağrısı da iyiden iyiye azalmıştı.

O anda az önceki kaba tavrı canını sıkmaya başlamıştı işte. Chay onu olabildiğince alttan almasına ve her seferinde sakin kalmasına rağmen kendisi onu çocuk gibi azarlıyordu.

Chay yaşı gereği küçük olabilirdi ama Kim'in düşündüğünden daha olgun ve aklı başında birisine benziyordu.

İlk tanışma ve yaptıkları ilk toplu derste Kim onun hakkında daha olumsuz şeyler düşünmüştü aslında. Ama şimdi baktığında düşündüğünün daha aksi şeyler görüyordu.

"Daha iyisindir umarım." Demişti Chay önündeki boş bardakla anlamsızca oynarken. Her ne kadar bu duruma alışmaya başlamış olsa da Kim ile bir odada baş başa olma hissine hiçbir zaman alışacak gibi değildi ve hala heyecanını bastırmayı beceremiyordu.

"Daha iyiyim, teşekkürler. Kaba olduğum için de özür dilerim. Bazı zamanlar insanların ne düşündüğünü önemsemeyen pislik birisine dönüşebiliyorum."

"Bazı zamanlar hepimiz öyle davranabiliyoruz."

Chay her ne kadar insanları kırmaktan nefret etse de şu an Kim'e destek olmak için böyle söylemek istemişti.

"Sen insanları çok da kıran birisine benzemiyorsun." Demişti Kim öne eğilip onunla göz teması kurarak. "Yanılıyor muyum?"

"Elimden geldiğince insanları kırmamaya çalışan bir yapım vardır." Demişti Chay hafifçe gülümseyerek. Bu huyunu insanlar zayıflık olarak görse de Chay böyle olmayı seviyordu. "Sonuçta yarın ne olacağını kimse bilemez, bu yüzden bu günü iyi bir şekilde yaşamak gerekmez mi?"

"Ben de tam tersini düşünüyorum. Yarın ne olacağı bilinmez, bu yüzden bu günümü insanların gönlünü hoş ederek geçiremem. Herhangi bir insan benim hayatımın önüne geçmemeli çünkü."

Aslında Kim'in bakış açısı da kendince doğruydu ama Chay bu tarz düşünceleri hep bencilce bulmuştu.

Ama şimdi onun yüzüne karşı da bu bencillik diyemezdi. Bunu diyebilecek kadar yakın değillerdi sonuçta.

"Ne düşünüyorsun?" Demişti Kim onun düşünceli halini fark ederek. Aslında Kim insanları gördükçe az çok fikirlerini okuyabilen birisi haline geliyordu. Chay gibi bir çocuğun şu an ne düşündüğünü anlamak da zor değildi aslında. "Sence çok mu bencilim?"

Kim bunu deyip güldüğünde Chay bir şey demeden ellerine bakmıştı.

"Bencil değil de... yani... biraz katı bir düşünce bence bu. Herkes böyle düşünürse etrafta mutlu insan kalmaz."

"Evet ama etrafındaki herkesi çok düşünürsen de sen mutlu olamazsın. Bak Chay, yaşın daha küçük. Belli ki hayattan ya da arkadaş çevrenden de öyle çok büyük kazıklar yememişsin. Zaman geçtikçe ve insanların gerçek yüzlerini gördükçe bu kadar saf ve temiz düşünmemeye başlıyorsun."

(Ne yazık ki bu konuda Kim'e katılıyorum...)

Chay herhangi bir yorum yapmak istememişti. Sonuçta Kim'in neler yaşadığını, bu düşünceye sahip olana dek ne kadar kötü şey gördüğünü bilemezdi.

"Keşke karşıma hep senin gibi insanlar çıksaydı." Demişti Kim ilk defa samimi bir şekilde gülümseyip. "Ama şu an değil, geçmişte çıksaydı. Şu an pek bir anlam ifade etmiyor insanların düşünceleri çünkü. Ama... umarım bu düşünce yapın değişmez ve böyle olmaya devam edersin. Belki bir yerlerde bu düşünce yapın insanları iyi yönde etkileyebilir çünkü."

My Sweet Fanboy (Kimchay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin