"Abimin kusuruna bakma Kim, o bazen çok korumacı oluyor."
"Fark ettim onu." Demişti Kim Chay'a arkadan sıkıca sarılırken. "Ama onu anlıyorum ve neden böyle yaptığının farkındayım."
"O sadece benim de kötü şeyler yaşamamı kendince engellemeye çalışıyor."
"Farkındayım ve onu takdir ediyorum. Keşke zamanında benim de abim benim kötü şeyler yaşamamı engellemiş olsaydı ve ben de şu an olduğum kişi olmasaydım ama ne yazık ki bunu yapmadı. Aksine sessizce bana yapılanları izledi."
"Kinn'den bahsediyorsun değil mi? Diğer abinin yanında olduğunu söylemiştin."
"Khun güçlü bir karakter olabilir ama o da bir yerde babama karşı gelemezdi. Gizlice destek oldu ama Kinn karşısında durabilirdi, durmamayı seçti. Bu yüzden abine bana dediği şeyler için kızamam, onu sadece takdir edebilirim. Keşke abim de beni üzenlerle savaşmış olsaydı. Abini görmek beni sadece mutlu etti Chay, tıpkı arkadaşlarını gördüğümde olduğu gibi. Hiçbirine kızamıyorum, laf edemiyorum. Bir kere baştan düzgün bir ilişkimiz olsaydı en çok destekleyen onlar olacaktı. Bu durumu yaratan benken onlara nasıl kızabilirim."
Chay bir an duygulandığını hissetmişti. Kim'in bu şekilde düşünmesini beklememişti. Kim sınırları olan ve yargılanmayı sevmeyen bir insandı ama hak ettiğini düşündüğü zaman buna karşı gelmeyecek kadar da mantıklı bir insandı.
Önünü dönüp Kim'e sıkıca sarılmıştı o an.
"Abim ilişkimizin iyi gittiğini gördükçe bize destek olacaktır Kim."
"Ben de öyle olmasını umuyorum Chay."
....
Kim sabah erken bir saatte kalkmıştı her zamanki gibi. Chay hala mışıl mışıl uyurken onun saçına bir öpücük bıraktı ve yataktan sakince çıktı.
Porsche ile konuşmak istiyordu ve eğer Porsche'u biraz tanıdıysa onu uyutmayan şeylerin varlığının farkındaydı. Bu sebeple onun da uyanık olduğunu biliyordu.
Odadan çıkıp sessizce merdivenleri indikten sonra mutfağa yönelmiş ve yanılmadığını fark etmişti.
Porsche elinde bir kahve kupası ile mutfakta dikiliyordu.
"Ben de kahve alabilir miyim?"
"Zıkkım iç."
"Pekala." Demişti Kim kendisine bir bardak çıkarırken. Sonrasında makinedeki filtre kahveden kendi bardağına doldurmuştu.
"Süt var dolapta."
"Ben sade içiyorum."
"Tamam." Demişti Porsche önüne bakarak. O an Kim konuşmak için iyi bir an olduğunu düşünmüştü.
"Bazı yanlış anlaşılmaları gidermek istiyorum."
"Gerek yok, konuşma benle."
Porsche mutfaktan gidecekken Kim onun önünde durmuştu.
"Ben kardeşini sadece bir kere üzdüm Porsche ve sonrasında kardeşin bana bedelini ödetti. Toparlamak için elimden ne gelirse yapıyorum ve yapmaya da devam edeceğim. Senin bana olan kin ve nefretinin nedenini biliyorum ve çok haklı buluyorum seni. Aynı durumda ben de senin gibi tepki verirdim."
"Senden açıklama beklemiyorum, kardeşimi üzme yeter velet."
"Velet mi?" Demişti Kim gülerek. "Kaç yaşındasın?"
"24"
"Ben 23'üm."
"Yine de hala veletsin. Çok konuşma da kahvaltı hazırlarken bana yardım et, Chay uyanır birazdan."
