Uzun zamandır yazmak istediğim bölümü sonunda yazıyorum, umarım istediğim gibi bir bölüm olur.
Chay ile Kim yaptıkları konuşmanın ardından birkaç gün de olsa birbirlerinden uzak kalmışlardı. O süreçte Kim tüm bu olanları düşünüp duruyordu.
Chay ile barışmak için ne yapmalıydı? Kim bu konularda oldukça beceriksizdi. Şu ana kadar ailesi de dahil olmak üzere kimsenin gönlünü almaya çalışmamıştı.
Ve ayrıca Jaei ona akşam bir mesaj atmıştı, kendisini çok kötü hissettiğini ve birileri ile konuşmak istediğini yazmıştı.
Kim onun yanına gitmeyi istemiyordu ama daha önce buna benzer bir şey yaşanmış ve Jaei aptalca bir şey yapıp kendine zarar vermişti. Her ne kadar bunu bir daha yapmayacağını söylemiş olsa da Kim ona güvenmiyordu. Ayrıca onun yanına gitmekte bir sorun da göremiyordu. Daha önce de arkadaşça onunla görüşmüş hatta sorunları hakkında onunla konuşmuştu.
Chay ile yaşanan durumdan dolayı Jaei ile görüşmeyi tamamen kesmiş olsa da şu an Chay hayatında yoktu ve Kim biraz da inat uğruna Jaei ile görüşmek istiyordu. Sanki Chay'a karşı gösterdiği gurursuzluğu bu şekilde dengeleyebilirmiş gibi.
Ama Jaei'ye gittiğinde aslında onun kötü bir ruh halinde olmadığını fark etmişti. Böyle yalanlar söylemesi Kim'i kızdırıyordu.
"Sadece seni görmek için yalan söyledim, bana kızma lütfen. Doğruyu söylesem gelmezdin."
"En azından bunun farkındasın." diyerek içeriye girmişti Kim ve koltuklardan birisine yönelmişti. "Gitmemem için geçerli bir sebebin yok gibi duruyor."
"Bence senin de birileri ile konuşmaya ihtiyacın var." Deyip onun yanına oturmuştu Jaei. "Yüzün böyle diyor."
"Var ama konuşacağım kişi sen misin cidden?"
"Neden olmasın, iyi bir dinleyiciyim. Çocukla mı sorun yaşıyorsun? Neydi adı..."
"Chay."
"Hıh evet, Chay." Demişti Jaei sanki ismi ilk kez duymuş bir ifade takınarak. Oysa hiç unutmamıştı.
"Sorun demeyelim, birbirimizden biraz uzak durmaya çalışıyoruz."
"Seni kızdıracak bir şey mi yaptı?"
"Aslında tam tersi, sanırım ben onu kızdırdım. Çocuklarla uğraşmak zor cidden." Deyip gülmüştü Kim. "O zor birisi."
"Sen de zor birisin, senden daha mı zor cidden?"
"Henüz çözemedim, yalnızca ergen gibi de davranıyor olabilir ama muhtemelen durum bundan daha ciddi."
"Ondan hoşlanıyor musun?"
Kim bu sorunun cevabını fazlaca kez düşünmüştü.
"İçecek bir şeyler var mı? Bira falan iyi giderdi."
"Var tabii. Getireyim."
Jaei hızlıca uzaklaşırken Kim eliyle başını ovmuştu. Şu an burada olması doğru muydu cidden?
Kim bunu düşünürken Jaei elinde 2 bardak bira ile yanına dönmüştü.
"Ne çabuk hazırladın."
"Hazırdı diyebilirim, al bakalım."
Bardağı Kim'e verdikten sonra Kim hızlıca biradan birkaç büyük yudum almıştı.
"Bira kesmezse ağır birkaç şey daha getirebilirim. Dolapta her şey var."
"Bira iyi şu an" deyip başını tekrar ovdu Kim. "Ondan hoşlanıp hoşlanmadığımı sordun ya, ben sanırım kendime bu cevabı vermekte zorlanıyorum Jaei. Kabul edersem her şey daha zor olacak gibi geliyor. Etmezsem de ondan tamamen kopmak zorunda kalacağım. Sanırım ikisini de seçmek istemiyorum."