"Yani Payu önce seni kafeye çağırdı, sonra sen kafeye gittiğinde onu Max ile otururken gördün, öyle mi?"
"Aynen öyle oldu."
Rain ve Chay arka koltuğa geçmiş gıybet yaparlarken Kim ön koltukta oturmuş arabayı sürüyordu. Olduğu konum yüzünden kendini şoför gibi hissediyordu şu an.
"Sonunda bunu da yaptı demek ki. Planlı buluştuklarını sanmam Rain, biz o kafeye sürekli gidiyoruz ve Max de biliyor bunu. Kasten gitmiştir o."
"Zaten planlı olmadığına eminim ama yine de canım sıkılıyor işte. Önünde bardaklar vardı, baya baya kahve içmişler birlikte."
"Yuh yani Payu, dayağı hak ediyor cidden. Gidip otursaydın yanlarına Rain, bir kahve de sen içseydin onlarla."
"Düşündüm ama ben gittiğimde Payu kalkıyordu zaten, beni görünce ben de çıktım kafeden sinirlenip. Sonrasında peşimden geldi işte. Hala da tavrı şey, sadece karşılaştık bu kadar büyütme. Aghhh! Cidden elimde kalacak bir gün."
"Ben de benzer bir şeyler yaşadım zamanında." Deyip Kim'e bakmıştı Chay. Kim anında gözlerini kaçırmıştı. "Nasıl koyduğunu bilirim yani."
"Yok aman, senin yaşadığın kat be kat kötüydü."
"Payu ile konuşurken beni savunmuştun ama Rain."
"Payu'ya gıcık gitmek için öyle yaptım yoksa senin de savunulacak yanın yok muşmula suratlı herif, sinirlendirme şimdi beni eskileri hatırlatıp."
"Uslu uslu dursam da bana takacak bir yer buluyorsun Rain, pes cidden."
"Ben sana ilk görüşte kafayı takmıştım cicim, genetik bir yatkınlığın var gıcıklığa. Ailecek gıcık ve sinir bozucusunuz."
"Aldığım nefese bile sinir oluyorsun sen."
"Ay bir zahmet nefes alma sen de." Demişti Rain abartı bir tonla konuşup.
"Uğraşma sevgilimle Rain."
"Yesinler senin sevgilini. Neyse... bir izin verin de olayı anlatayım." Demişti Rain isyan ederek. "Neyse nerde kalmıştım... ben sinirlenip Tony ile görüşeceğim falan dedim ve kafayı yedi. Bir yere gitmeme izin de vermedi. Chay'a gideceğim dedim ama bırakmadı, tek gidemezsin deyip motora kadar sürükledi beni. Zorla bindirdi resmen. Sonra senin o buruşuk dede ile gittiğini görünce de olayı bir süre unuttuk ama şimdi trip atma zamanı."
"Bu Payu'nun amacı ne ya, gerçekten soruyorum bunu." Demişti Chay sinirle soluyup. "Umarım yaptığı şeylerin hata olduğunu anlar en kısa zamanda."
"Sanmam ama umarım anlar. Daha önce de Max ile fotoğrafını bulmuştum, hatırlıyor musun? Atmayı unuttum deyip hemen atmıştı ama artık gerçekten sinirlenmeye başlıyorum."
"Payu hala bu ilişkinin ciddiyetinin farkında değil bence."
"Ben onun farkına varmasını sağlayacağım, merak etmesin o." Demişti Rain kendinden emin bir şekilde konuşup. "Dua etsin ki Kim'in Deccal babası bey amca olaya dahil oldu da Payu kısa süreliğine nefes alabildi ama yapışırım ben onun boğazına."
"Bence öyle bir şey yapma." Demişti Kim arkaya küçük bir bakış atarken.
"Ne yapmayayım?"
"Bu kadar tepki verme."
"Daha iyi bir fikriniz var mı Kim bey?"
"Şimdi..." deyip arabayı sağa çekmişti Kim. Konuşmak için bunu yapması lazımdı. Sonrasında arkasını dönüp Chay ve Rain'e bakmıştı. "Sen baya baya aşıksın Payu'ya, dimi?"