Kim arabayı babasının evinin önüne park ettikten sonra hepsi beraber arabadan inmişlerdi,Big onlardan önce buradaydı ama patronunu beklemişti.
"Onlar da mı geldiler?" Demişti Big Rainlere bakarak.
"Zoruna mı gitti yoksa?" Demişti Rain Big'e sinirle bakarak.
"Yok da birisi sana silah tutarsa bayılma sonra..."
Big bunu dedikten sonra önden yürümeye başlamıştı. Rain de onun arkasından taklidini yapmıştı.
Kim kapıdaki korumalara yaklaştığında adamların hepsi aynı anda Kim'i durdurmuşlardı.
"Buraya girmeye yetkiniz yok."
"Ya, öyle mi?" Demişti Big eliyle ceketini açıp belindeki silahı göstererek. "Patronun oğlu buraya girmek için sizden izin almayacaktı herhalde."
"Big, zorluk çıkarma. O silahla hiçbir şey yapamazsın."
"Doğru o yapamaz ama ben yapabilirim." Deyip bir anda Big'in belindeki silanı eline alıp adama doğrultmuştu Kim. O an arkadaki üçlü gergince olanları izliyorlardı. "Ne kadar iyi nişan aldığımı bilirsiniz, hepinizi öldürüp içeriye elimi kolumu sallayıp girebilirim isterseniz, hiçbirinizin bana silah çekme yetkisi de yok."
Adamlar bir süre birbirine bakmışlardı. O sırada Kim silahın güvenliğini açmıştı.
"İkinci kez sormam."
Adamlar sonunda teslim olup kapıyı açmışlardı.
"Güzel." Demişti Kim silahını indirirken. "Benle gelen arkadaşlarımın burnu bile kanarsa hepinizi cehenneme yollarım."
Kim yürürken arkasından gelen Rain Payu ve Porsche üçü de Big'e yakın durmaya çalışıyorlardı. Her ne kadar Porsche yasal olmayan dövüşlere katılsa da bir silah ile baş edemezdi.
"Yollar bu arada, biz Kim için çok değerliyiz. Ayağınızı denk alın."
Rain bunları derken adamlardan birisi silahına yönelmiş ve Rain koşarak Kim'in koluna girmişti.
"Bana silah doğrulttu, gördün değil mi?"
"Rain sen de kaşınma."
"Uyuzsun."
Onlar kapıya doğru ilerlerken kapıdaki koruma istemsizce kapıyı açıp onları içeriye almak zorunda kalmıştı. Baştan beri yapılması gereken buydu aslında.
Kim hızlıca yürüyüp elindeki silahı da Big'e vermişti. Big aldığı silahı kemerine takarken Rain ona yaklaşıp fısıltı ile "Kim gerçekten onları öldürmezdi, değil mi?" Demişti.
"Öldürmezdi, hak etmedikleri sürece."
Rain seslice yutkunup bu sefer Porsche'a yaklaşmıştı.
"Biz neyin içine düştük böyle Porsche."
"Bilmiyorum ama sen milleti çok kışkırtma, birilerine dalmak zorunda kalmayayım."
Kim, diğerleri ile birlikte büyük salona girdiğinde Chay ve babasını salonda karşılıklı otururken bulmuştu. Babası bıkkın bir yüzle otururken Chay konuşuyordu.
Sonrasında salona giren Kim'i görmüş ve hızlıca ayaklanmıştı.
"Sevgilim geldi sonunda, neden bu kadar geç kaldın ki?"
Chay hızlıca koşup Kim'e sıkı sıkıya sarılmış ve Korn bıkkın bir nefes vermişti.
"Al git şu sevgilini başımdan, tamam karışmıyorum sana da ilişkinize de."