5- GERBERA GÜNCESİ'NDEN BİR KESİT

7.8K 433 38
                                    

5- GERBERA GÜNCESİ'NDEN BİR KESİT

Sevgili Günlük,

Tekrar merhaba. Sana yazdığımdan beri beş gün geçti. Bugün 9.09.2004 Perşembe. Az önce Kübra'nın yanından geldik.

Sana son yazdığım günden iki gün sonrası ise, altı eylül, Barış'ın doğum günüymüş. Ben bunu bugün, yapmamam gerektiği hâlde arkadaşlarıyla onu izlerken öğrendim. Ona gecikmiş hediyelerini verdiler. Normalde çocuklar doğum gününü kutlardı. Ama bu sene Barış'ınki de kutlanmamıştı. Melin Teyze ve abisi hiç belli etmemişti. Acaba onlar da mı doğun günlerini kutlamıyordu? Ama hissedebiliyordum, benim yüzümden kutlamıyor olmalılardı. Bana acıyorlardı. Bunu telafi etmek için hazır olduğumda kendi adıma Barış'a hediye vereceğim. Benim yüzümden kutlama yapamadı.

Babam kutlamalardan nefret ettiğinden, nefret etmediği bir şey var mıydı bunu öğrenemeyecektim, benimkini asla kutlamazdık. Ama annem yine de bana hediyeler alırdı. Barış'ın hediye almasını izlerken de annemin verdiği son hediyeyi düşündüm. Lila, fırfırlı ve simli bir kol çantasıydı. Bir daha ne alacağını bilmiyordum. Çünkü bir dahası olmayacaktı. Babam doğum günüm sıradan bir günmüş gibi bir daha davranmayacak, annem kutlamamaya göz yumsa da hediye vermeyi bırakacaktı. Onları özlüyorum. Babamı bile. Annemin sarılmasını ve kokusunu çok özledim. Beni kucağında sallarken mırıldandığı şarkıları duymayalı üç hafta oldu. Sesini özlemekten ölebilirmişim gibi hissediyorum, günlük.

Bugün moralim çok bozuk. Annem ve babam gerçekten gelmiyor, bunu anladım. Bir daha onları göremeyeceğim. Çok korkuyorum. Onları unutmaktan, annemin yüzünü unutmaktan ve onsuz ne yapacağımı bilmemekten çok korkuyorum. Fotoğraflarımızı nereye sakladıklarını bile bilmiyorum. Bir gün eve dönüp onları bulacağım ve yanıma alacağım.

Yazım şu an çok çirkin çünkü önümü göremiyorum. Ağlamayı bırakamıyorum. Senin üstünü ıslatmamak için gözlerimi silsem de özür dilerim, ıslatıyorum.

Burada kalmak istemiyorum. Kübra'yı görmek istemiyorum.

Yarın annemle babamı görmeye gidecekmişiz. Ama yoklarsa nasıl göreceğiz? Melin Teyze yine de onları görebileceğimizi söyledi. Tahmin ettiğim yeri kast ediyorsa oraya gitmek istemiyorum.

Çok saçma. Söyledikleri her şey çok saçma geliyor.

Melin Teyze birazdan akşam yemeğine çağıracak ama yemek yemek de istemiyorum. Başım ağrıyor ve hasta hissediyorum. Yatakta uzanıp hiç kalkmamak istiyorum.

Keşke annemlerle birlikte gitseydim. Eğer onlar... onlar eğer öldüyse ben de ölmek istiyorum. Tek başıma ne yapacağım ki? Babamın üzdüğü kişi bendim. Keşke onlar kalsaydı da ben gitseydim. Üzgünken ben neden burada kalıyorum?

Melin Teyze çağırıyor. Ağlamamın onu çok üzdüğünü biliyorum ama kendimi tutamıyorum. Kübra da tutmamamı söyledi. Bugün onunla pek bir şey konuşmadık. Bana sorduğu soruların çok azını cevapladım. Konuşmak istemiyorum. Biraz Çizmeli Kedi okuyup çizim yaptık. Çizdiğim şeyi beğenmemiş gibiydi ve bu beni daha da çok ağlatıyor.

Annem, babam ve beni çizmiştim. Arkamızda evimiz vardı. Çatısını çizmek istememiştim ve hava yağmurluydu. Babam bizden daha uzakta ve büyüktü çünkü iri biriydi. Annemle ben el ele tutuşuyorduk. Annem benden daha genişti. Saçlarımı olduğundan daha uzun çizmiştim. Acaba bu yüzden mi Kübra beğenmemişti? Yalancı olduğumu mu düşünüyordu? Beğenmediğini söylemedi ama yüzü düştü. Sonra gülümsese de onu gördüm sonuçta.

Neyse, gitmem gerek. Sonra görüşürüz.

Hoşça kal.


Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın... 💔

twitter: tevubbs | tiktok: tevubbs_

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

twitter: tevubbs | tiktok: tevubbs_

TURKUAZ AYNASIZ | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin