59- PROUST

5.2K 360 147
                                    

27 sene önce bugün, yağmurlu bir sonbahar akşamında Firuze Erguvan dünyaya gözlerini açtı. 🤎

"Ağlamak canımı yakıyordu, gülmek de öyle. Ama ağlayınca herkes canımın yandığını görebiliyor; gülümseyince kimse anlamıyor. Yani gülümseyerek gizlenmek daha mantıklı."

İyi ki doğdun kelebeğim, çiçek kızım. 🦋🌺
Barbar'ın en kıymetlisi... 💚
Cenkerlerin prensesi. 🪞
Tamer'in Ezurif'i. ☀️
Yaren'in yareni. 🫶🏼
🍂 28.10.1996 🍂
🎂 27 🎂

59- PROUST

"Günlük hayatta görme ve işitme duyuları ön plana çıkmış olsa da koklama, insanda gelişen ilk duyu olması ve doğrudan beyinde yer etmesi gibi ayrıcalıklara sahiptir. Doğduğu andan itibaren birçok kokuyla karşılaşan insan, bunları beynindeki koku hafızasında saklar. Hafızada yer eden bir koku duyulduğunda o kokuyla ilgili hatıraların canlanması 'Proust Fenomeni' olarak adlandırılır."

Son bir kez daha yürü. Sonra düşünmeden içeri gireceksin.

Armağan'ın odasının önünde onuncu voltamı atarken kendime bunun son kez olacağını söylediğimden adımlarımı yavaşlattım. Daha fazla zaman kazanmaya çalışırken derin bir nefes aldım.

Kanala geleli yarım saat olmuştu, halletmem gereken yazılı işleri çabucak bitirmiş, on dakikadır oyalanıyordum. Endişe düzeyim ciddi seviyelerdeydi.

Barış, bu sabah da arabasını bana bırakmıştı. Bırakmıştı çünkü uyandığımda evde değildi, anahtarları vestiyere koymuştu. Yedi buçukta uyandığıma göre çok daha erken çıkmış olmalıydı. Fakat beni şaşırtan o kadar erken hazırlanıp gitmesi değil, mutfak masasında bulduğum protein ağırlıklı kahvaltı tabağı olmuştu. Öyle biten bir akşama rağmen... Şimdi düşününce bile bu karnıma ağrı girmesine neden oluyordu. Bana, benim için, özel olarak hazırlanmış bir şey. O kadar yabancı bir histi ki neredeyse korku hissetmiştim. Bu tuhaf şeyi tanımıyordum, istemiyordum. Henüz ikinci günümüz olmasına rağmen sanki yıllardır Barış'la yaşıyorduk. Yani bir nevi. Ama güncel hâlimizle. Sanki aramıza hiç mesafeler girmemiş, o yıllar hiç yaşanmamış da rüyadan ibaretmiş gibi.

Dün akşam anlattıklarından sonra bugün ne yapacaklarını ve bulacaklarını öğrenmek için tam anlamıyla can atıyordum. Ek olaraksa, Barış'ın hazırladığı kahvaltıyı zorlaya zorlaya yerken kendimi internette aratarak hafızamı zorlayıp birkaç isimde karar kıldığım için heyecanlıydım. Salak saçma düşman listeme üç isim eklemiştim.

1. Sinem Keçeci: Benden hoşlanmıyor. Serbest çalışmama rağmen kanaldaki pozisyonunu tehlikeye atan bir başarı yakaladığımı ve onu sektörden sileceğimi düşünüyor. Birkaç sunumumu çaldı ve vurulmam hakkında haber yayınladı. Orhun gibi adamlarla işi olacağını zerre kadar düşünmüyorum ama belki sırf kininden biri ona kâğıdı çıkarı uğruna çantama attırmış olabilir?

2. Kemal Kaptan: Benim gibi adliye-polis muhabiri. Bazen çekim esnasında karşılaşıyoruz. Pek samimi değil ama her zaman selam verir. Bir buçuk yıl önce PNTR ile iş yapmamam için yayın yönetmeniyle görüştü. Sonrasında da iş etiğine uymadığımla ilgili ithamlarda bulundu, sonuçsuz kalınca daha da soğuk yaptı. Hiçbir şey olmamış gibi davranmakta çok iyi. Aynı şekilde bu olayda parmağı olduğunu sanmıyorum. Sinem ve Kemal sadece biri onlara bunu yaptırdıysa kabul etmek konusunda olağan şüpheliler.

TURKUAZ AYNASIZ | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin