15- VARKEN YOKMUŞ GİBİ HİSSETME DURUMU
Hayır. İstemiyorum çünkü hiçbir şey bildiğin yok.
Barış gözlerini kısıp ekrana bakarken hangi salağın bu dolandırma işine giriştiğini merak ediyordu.
Örgüt liderlerinden en küçüğün, düzenlenecek operasyondan haberi bile yoktu, hiçbirinin yoktu. Haberleri olsa operasyon mu olurdu? Ortancanın oğlu var mı yok mu bilmiyorlardı bile. Dövme hakkında Barış'ın gerçekten bir bildiği yoktu, bu yüzden o bilgiyi sabah çabucak teyit ettirmeye çalışacaktı. Faydası ne olurdu bilmiyordu fakat belki de damgalanan bu işaret bilmedikleri birilerini daha ortaya çıkarırdı. Ama yine de bu sahte köstebek her kimse büyük faka basmıştı.
İçten içe Firuze'nin bunu yapmıyor olmasını diliyordu. Çünkü oldukça çelişik bir kimlik takınıp kendini zaten açıkça ifşa ediyordu ve gerginlikten tutarlı olmayı unutup mantığını devre dışı bırakıyordu. Hatırladığı, yalan söyleme fikri bile onu hastanelik eden Firuze'ye de yakışır bir durumdu aslında. Üstelik gizleyemediği merakı da Firuze'ye cuk oturan bir özellikti. Yalan dahil olmadığı sürece merakıyla harmanladığı zekâsı, olağanüstüydü. Küçükken bile kelimeleri evirip çevirerek insanı ağzı açık bıraktığını hatırlıyordu Barış. Bir keresinde annesine yaptığı et yemeğiyle ilgili sorular yöneltmiş, en sonunda annesini bile katil olduğuna inanacak raddeye getirmeyi başarmıştı.
Barış, histerikçe gülümseyerek hazırladığı protein salatasını kâsesine aktardı. Bu saatte bir şeyler yiyecek olmak huzursuz hissettirse de zaten hiçbir zaman düzgün bir akşam-sabah algısı olmadığından kısmen alışıktı. L koltuğuna yerleşip bacaklarını uzatarak ayak bileklerini üst üste getirdi. Kâsesi kucağındayken izleyecek bir şeyler bulabilmek için televizyondaki dijital platformda gezindi.
Gün içinde kalabalığın oluşturduğu gürültüye alıştığı için bazen, bu sessizlik kulaklarını acıtıyordu. Ses karmaşasından da alışık diye hoşlanmıyordu elbette fakat evdeyken yoğunlaşan yalnızlığı, canını sıkıyordu. İki oda bir salon olmasına rağmen alan genişti, bu ferahlığı da ruhunu bunaltıyordu. Annesinin oğlu hakkındaki gelecek planlarına uygun olduğu için aldırdığı ev, sanki o planlardan haberdarmış ve yaşanmayacaklarının gerçeğini yüzüne vuruyormuş gibiydi. Bu yüzden günlerinin de gecelerinin de çoğunu ofisinde geçirmeyi tercih ediyordu. Bugün dinlenmeye gerçekten ihtiyacı olduğunu hissettiği için mecbur kalarak gelmişti. Bir de görüntülü arama yapmayı planladığı için. Ofisi evi olarak yutturamayacağını biliyordu, azar işitemeyecek kadar bitkin hâldeydi.
Sonunda potansiyel taşıyan bir yapımı açıp yemeğine gömüldü.
Saatler sonra uykusu gelmeye başladığında bu fırsatı kaçırmamak için aceleyle kendini yatağa bıraktı. Çok geçmeden pozisyonunu değiştirmek için hareketlendiği an aydınlanan havayı görünce anında ayağa dikildi. Telefonunun alarmını kontrol ettiğinde kurmayı unuttuğunu görünce kısık bir küfür savurarak hızlıca hazırlanmaya koyuldu.
Kapıyı kilitlerken cüzdanını, anahtarları, silahını, rozetini ve kimliğini, telefonunu aldığından ve fişte herhangi bir şeyi takılı bırakmadığından emin oldu.
Alt katın merdivenine ulaştıktan sonra adımlarını hızlandırıp apartmandan ayrılarak arabasına ilerledi. Gökyüzü henüz ışıkları yakmamış, yumuşak renkleri karıştırıp baskın olanı öne çıkarmakla uğraşıyordu.
Park yerindeki arabasının kapısını açmaya yeltendiği an arkasında, adını söyleyen tanıdık sesle kaşlarını çatarak döndü.
❋ Barış'ın ampuller fıtı fıtı ^^ Son kısımda kiminle karşılaştı? 😼
❋ Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın bıcırıksular! 🤍
twitter: tevubbs | tiktok: tevubbs_
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TURKUAZ AYNASIZ | Yarı Texting
RomansaYeni haber için emniyete uğrayan bir polis-adliye muhabiri ve meşguliyeti had safhada, bir başkomiser olarak karşılaştığı çocukluk aşkı. Bugünlerde, çocukken besledikleri aşktan eser kalmadığını sanıp birbirlerinden pek haz etmeyerek hayatta kalmaya...