6.BÖLÜM

4.3K 188 19
                                    

"Anne ben bugün izinliyim dinleneceğim diye seviniyordum ama! Ben gelmesem olmaz mı?"

Sabah uyanır uyanmaz annem kötü haberi vermişti. Altın günü! Bugün Neriman Teyzelerde altın günü varmış ve benim de gitmem gerekiyormuş. Bence hiç de gerekmiyordu ama annem işte!

"Olmaz kızım sen de geleceksin."

Yenilmişlikle ofladım. Yapacak bir şey yoktu mecbur gidecektim. Neyse en azından Pelin'i görürdüm.Kahvaltımızı yaptıktan sonra biraz evi temizledim. Sonra annemle hazırlanmaya başladık. Biraz elbiselerime bakındıktan sonra mor bir elbise seçtim. Renkli giyinmeyi seviyordum. Hazırlandıktan sonra evden çıkıp karşıya geçtik ve zile bastık. Çok geçmeden Pelin kapıyı açtı. "Hoş geldiniz." deyip anneme sarıldı. Annem içeri geçtikten sonra biz Pelin'le sarıldık. Salona geçtiğimizde çoğu kişi gelmişti ve gerçekten kalabalıktı. Herkese selam verip oturduk. Ortam çok gürültülüydü, bir sürü kadın aynı anda sohbet ediyordu.Mahalleden Ayşe Teyze bana dönüp "Defne kızım yok mu senin sevdiğin birileri? Bak benim yeğenim de öğretmenlik okuyor çok iyi biri." dedi. Haydi bakalım,başladık!

"Yok Ayşe Teyze ben evlilik düşünmüyorum henüz okulum bitmedi."

Telefonundan yeğeninin resmini açıp bana çevirdi. "Bak işte yeğenim bu, çok yakışıklıdır."

"Yok teyze ben düşünmüyorum." dediğimde suratı düştü.

"Defne her teklifi reddediyorsun, dikkat et de evde kalmayasın." Bunu söyleyen Aslı ablaydı. Oldum olası ona gıcık oluyordum. Onun da pek beni sevdiği söylenemezdi.

"Sen merak etme Aslı abla evde kalmam ben asıl sen dikkat et bak yaşın da geçiyor benden söylemesi."

Sözlerimle bazı teyzeler çaktırmadan gülmüştü. Aslı abla ise baya sinirlenmiş görünüyordu. Daha fazla bana cevap vermeyip yemeğine döndü. Aslı abla bir süredir Poyraz abiden hoşlanıyordu ve bunu çoğu kişi de biliyordu. Ama kimse onları birbirine yakıştırmıyordu. Şahsen ben de yakıştıramıyorum.

Ayşe Teyze son olmamıştı. Birkaç teyze daha bana oğlunun yada torununun fotoğrafını göstermeye çalışmıştı. Ama kibar bir dille reddetmiştim. Bazı teyzeler de anneme kız fotoğrafı gösteriyordu, sanırım annem de abime kız bakıyordu. Kızı burada elden gidiyordu ama o gelin derdine düşmüştü.

Yemekler yeneceği zaman Pelin'e yardım etmek için mutfağa geçtim. "Ay Pelin az daha gelin gidiyordum." deyip kıkırdadım. "Merak etme vermem ben seni." deyip gülümsedi. Bir taraftan tabaklara yemekleri dolduruyordu. Ben de ona yardım ettim. Tabakları dağıttıktan sonra kendi tabağımızı alıp bir köşeye oturduk. Salonda çatal kaşık sesleri yankılanıyordu. Ne kadar çok kişi gelmişti.

Yemekler bittikten sonra Pelin'le tabakları toplayıp mutfağa götürdük. Pelin bulaşıkları hallederken ben de çay demlemiştim.

Zil çaldığında Pelin'in elleri köpüklü olduğu için ben gidip kapıyı açtım. Poyraz abi gelmişti ve beni görünce şaşırmıştı.

"Hoş geldin Poyraz abi."

"Hoş buldum Defne."

Neriman Teyze kapıya gelmişti."Gel oğlum gel ama odana geç. Kadınlarla gün yapıyoruz ortada dolanma hadi."

Poyraz abi içeriye geçtiğinde hemen odasına geçmişti. Ben de geri mutfağa döndüm. Pelin çayları doldurmuştu. Neriman Teyze mutfağa gelip bize baktı."Pelin abine yemek götür kızım soğumadan hadi." dedikten sonra mutfaktan çıktı. Pelin elinde çay tepsisiyle kararsızca kalmıştı. Ardından bana dönüp "Defne sana zahmet olmazsa abimin yemeğini sen götürür müsün? Ben de şu çayları dağıtayım." dedi. Aslında çayları ben de dağıtabilirdim ama Pelin'i kırmayıp "Tamam götürürüm." dedim.

Pelin mutfaktan çıktıktan sonra bir tepsi alıp yemekleri hazırladım. Tepsiye her şeyi yerleştirdikten sonra tepsiyi elime alıp Poyraz abinin odasına gitmek için mutfaktan çıktım. Odasının önüne geldiğimde kapıyı çaldım. Birkaç saniye sonra "Gir!" diye seslendi.Kapıyı yavaşça açıp içeri girdiğimde arkası dönüktü.

"Anne niye bana gün yapacağını söylemedin, gelmezdim eve."

"Ben de zorla getirildim." deyip gülümsediğimde anında arkasını döndü. Beni gördüğünde şaşırmıştı.

"Kusura bakma Defne annem geldi sandım."

"Sorun değil Neriman Teyze sana yemek gönderdi. Onu getirdim."

"Teşekkür ederim." deyip tepsiyi aldı ve odasındaki küçük masanın üstüne koydu.

"Sen niye zorla getirildin?" diye sordu.

"Sevmiyorum altın günlerini ama annem geleceksin diye tutturdu."

"Neden sevmiyorsun?" dediğinde aklıma sayabileceğim bir sürü neden gelmişti ama sadece birkaçını söyledim.

"Çok kalabalık oluyor, fazla gürültülü bir ortam. Yorucu geçiyor,bir de en büyük neden altın gününe kız bakmaya gelen teyzeler." dediğimde dikkatle beni dinliyordu."Sabahtan beri bana birilerini beğendirmeye çalışıyorlar." dediğimde farklı bakmaya başladı, gerilmiş gibiydi.

"Sana görücüler mi çıktı yani?"

"Evet ama ben hepsini reddettim okulum var dedim."

"En doğru olanı yapmışsın önce okulunu bitir bence de."

"Neyse Poyraz abi ben çıkayım sen de soğumadan yemeğini ye." dediğimde "Teşekkürler." dedi. Odadan çıkıp salona geçtim, çay içiyorlardı. Ben de oturup bir bardak çay içtim. Daha sonra Pelin bardakları toplayıp mutfağa götürdü. Ben de arkasından gidip "Pelin bardakları da ben yıkayayım,az önce bütün bulaşığı sen yıkadın zaten." dediğimde "Olmaz öyle ben hallederim." dedi ama tezgaha gidip onu ittirdim. "Çekil hadi ben yapacağım dedim."

"İyi madem öyle olsun."deyip mutfaktan çıktı. Ben de bardakları yıkamaya başladım. Sadece birkaç bardak kalmışken sag tarafımdan birisi tezgaha uzanıp bir tepsi bırakınca korkuyla irkilip arkama döndüm.

Keşke dönmeseydim! Poyraz abiyle burun buruna gelmiştim!

PAMUK ŞEKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin