53.BÖLÜM

1.6K 108 13
                                    

Heyecanla parıldayan gözleri üzerimdeyken bakışlarımı kaçırıp etrafıma göz gezdirdim. Sorduğu soruya verecek cevabım hazırdı ama bunu şimdi böyle bir ortamda söylemek istemiyordum. Ailemizle aynı masada oturuyorduk, bence zaten yeterince dikkat çekmiştik. Daha sakin ve baş başa olacağımız bir ortamda konuşmak istiyordum. Belki düğünün ilerleyen dakikalarında sakin bir yere geçip konuşabilirdik.

Poyraz'a bakarken kolumun dürtülmesiyle yan tarafıma döndüm. Pelin ayaklanmıştı. "Kalk kız oynayalım oturmaya mı geldik,"dediğinde dans müziğinin bittiğini yeni fark ediyordum. Poyraz yanımdayken diğer detaylar ilgimi çekmiyordu.

Gözlerim ikisi arasında gidip gelirken Poyraz kardeşine sinirli bakışlar atıyordu. "Ne oldu abi? Niye öyle bakıyorsun bir şey mi oldu?" Pelin hiçbir şeyi anlamayıp sorgularken minik bir tebessüm yerleşti dudaklarıma.

"Bırakmıyorsun ki olsun Pelin,"diye öfkeyle soludu. Pelin'in şüpheli bakışları bu defa ikimiz arasında gidip geliyordu. Ayağa kalkıp koluna girdim. "Gel hadi oynayalım,"diyerek onu yönlendirdim. Bana ayak uydurdu ve piste geçip oynamaya başladık. Bir süre sonra Ceren de yanımıza gelmişti. Ceren bize nispeten daha sakin ve utangaç bir şekilde oynuyordu. Zaten o hep böyleydi, bize göre daha çekingen bir insandı. Şarkı bitene kadar oynayıp eğlenmiştik. Müzik yerini halaya bırakırken yorgun bir şekilde masaya geçtik.

Yerime oturduğum anda sinirli bir sesi doldu kulaklarıma. "Bir daha oynamıyorsun!" Poyraz'a doğru döndüğümde kaşları çatılmış ve yüzü biraz kızarmıştı. Neye sinirlenmişti bu şimdi?

"Pardon?"dedim sorarcasına. Gözlerini bana dikip  "Oynamak falan yok diyorum!"dedi.

"Ona ben karar veririm yalnız,"dedim gergin bir sesle. Derin bir nefes aldı. Sakinleşmeye çalışır gibi bir hâli vardı. Etrafını kontrol edip yaklaştı yine biraz. "Tabi ki sen karar verirsin güzelim ama beni de düşün. Sabahtan beri annenin yanına biri geliyor biri gidiyor."

Boş boş ona bakarken "Eee?"dedim. Gözlerini devirip "Bir sürü talibin çıktı diyorum,"dedi sesi bir tık yükselirken. Bugün kimseye yakalanmazsak iyiydi.

"Ne yapayım yani?" dedim. "Görücü çıkmasın diye oturayım mı?"

Başıyla onaylarken anında "Evet!"diye yükseldi. Bu defa ben gözlerimi devirdim. Ama içten içe gülesim geliyordu. Kendimi tutup gülmemeyi başardım.

"Oynamasam da bana görücü çıkıyor. Annem onlara vereceği cevabı bilir." deyip bir süre sustum. Hâlâ bana ters ters bakmaya devam ediyordu. Sonra gözlerimi ona dikip "Hem bir kızı bin kişi ister bir kişi alırmış."dedim. Sonra söylediğim şeyi farkına varıp utançla önüme döndüm.

Sert bakışları yumuşarken hafifçe gülümsedi. "O bir kişi sen olacaksın mı demeye çalışıyorsun? Eğer öyleyse sıkıntı yok ama üstü kapalı söylemek yerine açıkça söylesen ben de bir rahatlasam be gülüm!"

Bir gülüm bir güzelim... Daha ben bir şey demeden böyle hitap etmeye başlamıştı. Ama o böyle yapınca benim kalbime geliyordu.

Ben utana sıkıla önüme bakarken yanıma biri geldi. Başımı kaldırıp baktığımda mahalleden kızların geldiğini gördüm. Halay çekmeye gideceklerdi ve beni de çağırıyorlardı. Utandığım şu saniyelerden kurtulmak için güzel bir çözümdü. Kısa bir an gözlerim Poyraz'a kaydı. Kaşlarını yukarı doğru kaldırarak gitme demeye çalışıyordu. Ama ben söz dinler miydim? Hayır.

Sandalyeden kalkıp ilerlerken ona yeniden bakmamıştım. Çünkü bana nasıl baktığını tahmin edebiliyordum. Giderken Ceren ve Pelin'i de yanıma almayı ihmal etmemiştim.

Halay çekerken her yerde dolaşan bakışlarım bir ona uğramaktan çekiniyordu. Bir süre halaya devam ettikten sonra bir adamın bize doğru yaklaştığını fark ettim. Tanımadığım, mahalleden olmayan biriydi. Ondan bakışlarımı çekip başla tarafa odaklandım. Ama o rahat bir şekilde yanıma gelip elimi tutarak halay çekmeye başladı. Şaşkınlıkla ona döndüğümde bana bakarak gülümsüyordu.

PAMUK ŞEKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin