19.BÖLÜM

2.8K 136 19
                                    

Poyraz abiden gelen mesajı okuyunca gerçekten çok şaşırdım. Zaten uykuluydu, nasıl anlamıştı gözlerimin kızardığını?

Duygusal bir film izlemiştik de ondan biraz ağladım Poyraz abi.

Mesajı gönderdikten saniyeler sonra cevap gelmişti.

Ağlama.

Hemen ardından bir mesaj daha.

Film yani gerçek değil. Bu yüzden ağlama...

Sanırım Poyraz abi de tıpkı Pelin gibi düşünüyordu. Ama ben etkileniyordum. Öyle ağlama demekle olmuyordu yani. Ama azıcık ben de pişman olmuş olabilirdim çünkü gözlerim yanıyordu. Aşırı derecede sızlıyordu. Fena halde de uykum vardı. Ben bir şey yazmayınca yeni bir mesaj daha atmıştı.

İyi geceler Defne.

Cevap olarak ben de iyi geceler yazdım ve telefonumu kilitleyip bıraktım. Kafamı yastığa koyduktan saniyeler sonra uyuyakalmıştım.

•••

"Defne kapat şunu artık!"

Kulağıma ulaşan cırlamayla gözlerimi araladım. "Ne oluyor be?!" dediğimde Pelin yeniden cırlamıştı. "Kızım şu alarmı kapatsana duymuyor musun? Beynimi patlattı!"

Uykulu uykulu telefonumu alıp alarmı kapattım. Valla Pelin'in cırtlak sesi alarmdan daha etkiliydi. Alarmı duymamıştım ama onu duymuştum.

"Off yaa uyumak istiyorum!"diye söylendim. Uyumak çok güzeldi bence. Zaten her sabah bu rutini yaşıyordum. Yatağımdan çıkana kadar neden işe başladım diye kendime kızıyordum. Ama sonra uykum açılınca bu düşüncem geçiyordu.

"İzin koparayım mı sana abimden?" Yastıktan başını kaldırmış gülerek bana bakıyordu. "Gerçi bana da gerek yok sen yeter ki iste ama..."

Gözlerimi zorla açık tutarken kafamı kaldırıp ona baktım. "Ne diyorsun Pelin?"

Pelin elini havada sallayıp "Ohoo sen daha uyanamamışsın."diye çok doğru bir tespit yaptı. Tekrar alarm çaldığında bu defa hemen kapattım. "Sanırım artık kalkmam gerekiyor."deyip doğruldum.

"Ceren kalk hadi, sabah oldu!" Pelin bu defa Ceren'e sarmıştı. Ceren ona mırıltıyla Cevap veriyordu. Ve asla ne dediği anlaşılmıyordu.

"Kız kalksana!"deyip sonunda Ceren'i omzundan şiddetle sarstığında Ceren gözünü açtı. Önce bir şaşkın şaşkın baktı. Sonra da sinirlendi. "Pelin insan böyle mi uyandırılır be?!" diye çıkıştı. Haklıydı.

"Valla ben insan gibi seslendim sen kalkmadın."deyip ayaklandı. Ceren hâlâ ters ters bakıyordu.

"Neyse hadi kalkalım yoksa ben geç kalacağım." deyip yatağımdan çıkmıştım. Onlar da kalkınca hazırlanıp  salona geçtik. Salona mis gibi kokular dolmuştu. Annem yine döktürmüş olmalıydı. Kızlarla birlikte mutfağa girdiğimizde annem fırından böreği çıkarıyordu. Bizi görünce kocaman gülümsedi.

"Günaydın kızlar."

Hepimiz anneme günaydın deyip ona yardım etmeye başladık. Tabi kalabalık olunca sofrayı kısa sürede hazırlamıştık. Hamarat kızlardık ne diyeyim.

Tam sofraya oturacakken zil çalmıştı. Gidip kapıyı açtım. Abim gelmişti. Suratı düşük, uykulu gibiydi. Erkek gecesi pek de iyi geçmemişti sanırım.

"Ooo abiciğim, hoş geldin."

Abim kafasını sallayıp içeri geçti. Yok yok enerjisi hiç yerinde değildi. Abimin arkasından salona geçtim. Annem abimi tutmuş "Gel oğlum gel kahvaltını yap. Tam zamanında geldin börek de fırından yeni çıktı." diyordu. O esnada elinde börek tabağıyla Ceren mutfaktan çıkmıştı. Abimin bir gözleri ışıldadı. "Tamam."dedi hemen. "Geleyim."deyip bir sandalye çekti ve masaya oturdu.

PAMUK ŞEKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin