Ortamda konuşulan sesleri duyuyordum ama pek algıladığım söylenemezdi. Kafamda bambaşka düşünceler dönüyordu. Poyraz abinin davranışları aklımı karıştırmıştı. Son yazdığı mesajdan sonra hiçbir şey yazmamış ve telefonumu kilitleyip cebime koymuştum. Dakikalardır da gözlerimi kaçırmakla meşguldüm. Her ne kadar göz göze gelmemeye çalışsam da onun bakışlarını üstümde hissediyordum. Ve bu da diken üstünde gibi hissetmeme sebep oluyordu.
Benimle başbaşa ne konuşacaktı?
Bu soruyu kendime sordukça aklıma tek bir şey geliyordu. Duymaktan çekindiğim, başıma gelmesinden korktuğum bir şey. Kaçabildiğim kadar kaçıyordum bu yüzden. Ama kaçmak ne zamana kadar çözüm olurdu bunu hiç bilmiyordum.
"Azra abla o nasıl bir boya yapmaktı yaa?!" Pelin'in hayranlıkla kurduğu cümle üzerine bakışlar Azra ablaya dönmüştü. Azra abla gururla gülümsedi. "Yaptık bir şeyler işte."
"Ne var kızım onda! Dümdüz boya işte, fırçayı duvara sürüyorsun bu kadar." Azra abla gururlu gülümseyişini bozmadan Yusuf abiye döndü. "Yapamayacağımı iddia ediyordun en son? Kızlara göre değil diyordun? Ne oldu fikrin değişmiş?"
Yusuf abinin suratı bariz bir şekilde düşerken etraftan kıkırtılar yükseldi. Y
Ama Yusuf abinin ters bakışlarının hedefinde Ceren vardı. Bari sen yapma der gibi bakıyordu. Sonra yine Azra ablaya döndü. "Eee yaptın da ne oldu? Başın göğe mi erdi?"Pelin'in ortaya attığı cümle Azra ablanın vereceği cevabı bıçak gibi kesmişti. "Siz niye sürekli tartışıyorsunuz?"
Pelin meraklı meraklı bakarken ikisinin gözleri birbirine dönmüştü. Sonra aynı anda çektiler bakışlarını. "Tartışmıyoruz. "dedi Azra abla. "Niye tartışalım?"diye ekledi Yusuf abi. Oysa her şey ortadaydı.
Bir süre sessizlik oluştu. Ortamda sadece çitlediğimiz çekirdek sesleri vardı. Bu derin sessizliği bozan duyduğumuz yüksek sesli bir cümle oldu.
"Pamuk Şeker!!"
Bir adam pamuk şeker satıyordu. Birkaç çocuk da etrafına toplanmıştı. Çocukların bu hallerine gülümsedim. Eskiden ben de çok sever ve yerdim pamuk şeker ama ne zamandır yememiştim.
"Bak aklıma ne geldi!"
Yusuf abiye döndüm. Benimle birlikte herkes de ona bakmıştı, bir kişi hariç. Poyraz abi. Onun gözleri pamuk şeker satan adamdaydı hâlâ.
"Poyraz!" Bu defa dönmüştü. Sorgular bakışlar attı Yusuf abiye. Yusuf abi ise onu daha fazla meraklandırmadan "Kim lan pamuk şeker?!"
Poyraz abi gözlerini devirdi. Yusuf abi ise beklenti dolu bir şekilde ona bakıyordu. "Söylesene oğlum! Bizim aramızda sır mı var?"
Poyraz abi kafasını kaldırmıştı. Kısa bir an bakışlarımız kesişti. Hızla çektim gözlerimi. O sıra Azra abla lafa karıştı. "Ne pamuk şekeri?"
"Şimdi şöyle anlatayım Azra ablacığım." Pelin'in susmasını sağlayan abisinden gelen sert ve tehditkâr bakışlardı. Ama bu bakışlar Pelin'i sadece birkaç saniye susturabilmişti.
"Abimin rehberinde Pamuk Şeker diye kayıtlı biri var. Ondan bahsediyorlar."diyerek kısaca açıkladı. Azra ablanın gözleri sevinçle parlarken Poyraz abiye baktı. "Sevdiğin biri mi var yoksa?"diye sordu heyecanla.
"Aşıksın dimi lan?!"diye aynı heyecanla atılmıştı Yusuf abi. Fakat hepsi cevapsız kalıyordu. Poyraz abinin ağzını bıçak açmıyordu. Sonunda üstünde olan bakışlara dayanamamış olsa gerek "Konuşacak başka konu kalmadı mı?"dedi. "Niye bana sardınız?"
"En ilgi çekici konu bu şu an kardeşim, ne yapalım?" Yusuf abi yapacak bir şey yok dercesine ellerini iki yana açmıştı. "Biz tanıyor muyuz kızı onu söyle lan bari!" Yusuf abi tüm yolları deniyordu bir ipucu bulmak için ama nafileydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAMUK ŞEKER
Ficção AdolescenteYıllardır Defne'yi seven Poyraz... Poyraz'ı abisi gibi gören Defne... Bu hikaye Poyraz'ın kalbiyle verdiği savaşı anlatıyor. Ya sevdasından vazgeçecek yada onu abisi gibi gören Defne'yi kendine aşık edecek... ••• "Poyraz sen kafede çalışacak birini...