40.BÖLÜM

2.4K 112 8
                                    

Neriman teyzelerden çıktıktan sonra eve gelince doğrudan akşam yemeği hazırlıklarına başlamıştık. Annemin radarına yakalanmış ve yemek yapmak durumunda kalmıştım ama iyi olmuştu, kafam dağılmıştı biraz.

Yemek yedikten sonra hızlıca sofrayı toplayıp bulaşıkları yıkadım. Çayı demleyip salona geçtiğimde bizimkiler dizi izliyorlardı. Daha doğrusu annem istediği diziyi açmıştı babam da öylesine bakıyordu, annem bu diziyi sevdiği için hiç sesini çıkarmıyordu. Kibar adamdı babam.

Çayları doldurup dağıttım. Babam "Eline sağlık kızım."dediğinde "Afiyet olsun."deyip gülümsedim. Kendi çayımı alıp tekli koltuğa geçtim. Çayımı yudumlarken annemin telefonu çalmıştı. Annem doğrudan bana dönerken anlamıştım ki telefonunu istiyordu. Kalkıp masanın üstünde kalan telefonu alıp anneme uzattım. Ekranda yazan ismi okumuştum, Neriman Teyze arıyordu. Kendi yerime geçmek yerine annemin yanına oturdum. Annem aramayı cevapladığında biraz kulağımı yaklaştırdım.

"Efendim Neriman?"

Arkadan karışık sesler geliyordu ama ne dediğini hiç anlayamamıştım. Annem bir süre dinledikten sonra endişeyle "Ne?!"dediğinde benim de içime bir korku yerleşti.

"Ayy komşum çok geçmiş olsun. Çok kötü hissettim şimdi, bilemedim ki ben böyle olacağını. Ben hemen geliyorum şimdi."dedi annem. Birkaç saniye daha Neriman teyzeyi dinledikten sonra telefonu kapattı.

"Anne ne olmuş bize de söylesene?"dediğimde endişeli bir şekilde bana baktı.

"Poyraz'ı hastaneye götürmüşler. Bizim yaptığımız karışım var ya bitirmiş onun hepsini. İçindeki bir maddeye alerjisi varmış galiba. Hemen hastaneye gitmemiz lazım, bizim yüzümüzden oldu hep!"diye yakındı kendi kendine. Korkuyla sordum anneme, "İyi miymiş peki?"diye.

"İyiymiş ama bu gece hastanede kalacakmış. Hadi Selim kalk gidelim!"

İyi olduğunu öğrensem de içimdeki korku hafiflememişti. Niye o karışımı içmesine izin vermiştim ki? Gidip bir de ellerimle almıştım malzemeleri!

"Ne idüğü belirsiz şeyler içirirseniz çocuğa böyle olur!" Babam söylenerek yerinden kalktığında annem hazırlanmak için odasına gidiyordu. "Ama ben bizim çocuklara da yapıyorum ondan. Hiçbir şey olmuyordu. Ben nereden bileyim Poyraz'ın alerjisinin olduğunu?"

İkisi salondan çıktığında ben yalnız kalmıştım. Endişeyle parmaklarımla oynarken bir sağa bir sola gidip duruyordum. Annemler kısa sürede hazırlanıp geldiklerinde ben de çoktan odama gidip çantamı almıştım.

"Anne ben de geleyim." Annem kapıya doğru yürürken bana dönmeden "Sen evde kal kızım. Biz de zaten çabuk döneriz." diyerek geçiştirdi beni.

Onlar kapıdan çıktıklarında ben de çıkmıştım annem bana dönüp sorgular bakışlar attı. Canım annem valla şu an ben bile kendimi sorgulamıyordum, en iyisi sen de sorgulama güzel güzel anlaşalım!

"Beraber gidip gelelim işte anne, akşam akşam yalnız kalmayayım evde."dediğimde pes edercesine kafasını sallayıp arabaya ilerledi. Babam şoför koltuğuna geçerken annem de yanına oturdu. Ben de arka tarafa geçip oturdum.

Babam arabayı çalıştırdığında aceleyle çantama attığım telefonu çıkardım. Pelin'le olan mesajlaşmayı açtım. Ona Poyraz abinin durumunu sormak istiyordum ama bir yandan da yazmaya çekiniyordum. Kararsız kaldığım kısa bir süre sonunda yazmaktan vazgeçip telefonu çantama attım. Birkaç dakika sonra görecektim zaten.

Hastaneye geldiğimizde arabadan inip içeriye girdik. "Kızım sorsana neredelermiş." Annem asansöre yönelirken bir yandan da bana seslenmişti. Pelin'i arayıp sorduğumda ikinci katta olduklarını söyledi. İkinci kata çıktığımızda oda numarasını aramaya başladım. Bulduğumda anneme seslenerek "Anne burası."dedim.

PAMUK ŞEKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin