20.BÖLÜM

2.8K 134 12
                                    

Bu yakınlık bana çok yabancıydı. Ama gözlerime kilitlenen gözler oldukça tanıdıktı. Nefeslerimiz birbirine karışıyordu. Benim kaçacak yerim yoktu. Onunsa uzaklaşmaya pek niyeti yok gibiydi. Derin derin gözlerime bakmakla meşguldü.

"Abi iyi misiniz? Kusura bakmayın ya oraları yeni silmiştim."

Poyraz abi anlık gözlerini kapatıp açtı. Benim ise gözlerim sesin geldiği yöne kaymıştı. Cenk tedirgin bir şekilde yanımıza geliyordu. O gelmeden Poyraz abi toparlanmış ve benden uzaklaşmıştı. Bu defa kaymadan ayağa kalkmayı başardığında sinirle Cenk'e baktı.

"Ne yaptın oğlum bütün deterjanı buraya mı boşalttın?!"

Poyraz abi Cenk'e kızarken ben de zorlukla ayağa kalkmaya çalışıyordum. Tam kalktığım anda yeniden ayağım kaymıştı. Yere yapışmayı kabullendigim anda elimde bir el hissettim. Aynı anda belimi saran bir el. Dengemi salladığımda elimi tutup bir yandan da belimden sararak bana destek olan Poyraz abiye baktım.

"Dikkat et!" deyip Cenk'e döndü yine. Tehditkar bakışlar attı. Cenk de tırsmış olmalı ki gözlerini kaçırdı. Ve arkasını dönüp gerisin geri mutfağa kaçtı. Bence mantıklı davranmıştı.

Elimi Poyraz abiden çektim. Belimdeki eli ise hâlâ yerli yerindeydi. "Gel hadi."deyip benimle birlikte kafenin çıkışına doğru yürümeye başladı. Kapıdan çıktığımızda elini belimden çekip karşıma geçti. "Git ve güzelce dinlen." dediğinde başımı sallayıp "Görüşürüz."dedim ve uzaklaşmaya başladım. Şu anda kalp atışlarımın düzensiz olması normal miydi?

Hızlı adımlarla eve geldiğimde anahtarla kapıyı açıp içeriye geçtim. Annem salonda oturmuş bir sabah programı izliyordu. Benin gelmemi beklemediği için şaşırmıştı. "Kız kovuldun mu yoksa?"diyerek bu şaşkınlığını dile getirmişti.

"Hayır anne niye kovulayım? İzinliyim bugün."dedim gözlerimi devirerek. Bir anda yüzüne bir mutluluk geldi. "Ayy çok iyi oldu bu Defne. Seninle şöyle güzel bir temizlik yapalım." dedi heyecanla.

Anında itiraz ettim. "Anne dinleneceğim ben hiç kusura bakma. Sonra yaparım temizliği."

Yüzü düştü hemen. Ama her boşluğumda da temizlik yapamazdım ki canım! Uyuyacaktım ben bir kere! Gözlerim kıpkırmızıydı benim!

Emin adımlarla odama gittim. Dinlenmeye ihtiyacım olduğunu hissedebiliyordum. Bu izin gerçekten iyi olmuştu. Pijamalarımı giyip yatağıma girdim. Gözlerimi kapattım. Uykusuz bedenim kısa sürede kendini uykunun kollarına bırakmıştı.

Bir süre sonra gözlerimi araladım. Uykumu almış olmalıydım ki kendi kendime uyanmıştım. Komodinin üstünden telefonumu alıp saate baktım. Neredeyse akşam olmak üzereydi. Güzel uyumuşum gerçekten.

Yatağımdan çıkıp günlük kıyafetlerimi üstüme geçirdim. Elimi yüzümü yıkayıp uykulu halimden arındım. Salona geçerken etraf sessizdi. Mutfağın ışığının yandığını görünce oraya yöneldim. Ama bunun yanlış bir karar olduğunu anladığımda çok geçti. Radara yakalanmıştım.

"Hah! Tam zamanında uyanmışsın kızım. Gel de bana bir yardım et."

Annem oturmuş yaprak sarıyordu. Ve daha birsürü vardı! Gerçekten de tam zamanında uyanmıştım!

İsteksizce annemin yanına ilerledim. İtiraz etmedim çünkü gerçekten çok fazlaydı. Yardım etsem iyi olurdu. Bir sandalyeyi çekip oturdum. Bir tane yaprağı elime alıp sarmaya başladım. Övünmek gibi olmasın çok da güzel yapardım. Kalem gibi sarıyordum.

"Aferin kız."dedi annem gururla. Bir omuzlarım kabardı tabi. Sonra dikkatle sarmaya devam ettim. Dakikalar hızla akmış ve fazlaca sarma sarmıştık ama bitmiyordu mübarek. Sonunda bittiğinde ben de bitmiştim. Sırtımı geriye yaslayıp gururla sarmalarıma baktım. Annem tencereyi önümden alıp ocağa koydu. Ben de kalkıp masayı topladım. Sonra da yeniden odama çıkmıştım. Yemek pişene kadar biraz kitap okuyacaktım. Kitabımı alıp yatağıma uzandım. Biraz okuduktan sonra aklıma Poyraz abi gelmişti. Çünkü duygusal bir kitap okuyordum ve gözlerim dolmuştu. Şimdi bunu görse yine kızardı kesin. Dolu gözlerime inat dudağımda oluşan gülümsemeyi fark ettiğim anda sildim. Ve kitabıma odaklanmaya çalıştım. Okumaya daldığım uzun dakikaların ardından odamın kapısı açılmıştı. Annem içeriye başını uzatıp "Kızım Neriman teyzenin tabağı bizdeydi, sarma koydum gel de götür hadi."dedi ve anında kapıyı kapattı. İtiraz hakkımı da elimden almıştı. Ofladım, ne güzel kitap okuyordum. En de heyecanlı yeriydi. Zaten hep böyle olurdu. En heyecanlı yerlerde mutlaka bir iş çıkardı ve ben bir türlü okuyamazdım.

Sonuç olarak kalkmış ve odamdan çıkıp mutfağa gelmiştim. Annem elime tabağı tutuşturdu. Evden çıkıp kapıyı çektim. Terliklerimi giyip karşıya geçtim. Zile basmak için elimi kaldırdığımda kapı bir anda açılmıştı. Karşımda Poyraz abi vardı. "Defne?"dedi şaşkınlıkla. Sanırım bir yere gidiyordu, belliydi hazırlanmıştı.

"İyi akşamlar."deyip tabağı uzattım. "Sarma getirmiştim."diye mırıldandığım esnada bakışlarını tabaktan çekip bana çevirdi. "Sen mi yaptın?"diye sordu. "Yani.." dedim "Annemle birlikte yaptık."

İçeriden Neriman teyzenin sesi geliyordu. Kısa sürede kendisi de görüş alanıma girmişti. "Oğlum cüzdanını almamışsın."derken beni fark etmişti. "Hoş geldin kızım."dedi. Poyraz abinin elindeki tabağı alıp "Niye zahmet ettin Defne'ciğim? Elinize sağlık."dedi. Gülümsedim. "Ne zahmeti Neriman Teyze afiyet olsun."dedim. Sonra gülümseyerek "Ben gideyim, iyi akşamlar."demiştim ki Neriman Teyze beni durdurdu. "Aaa hayatta bırakmam! Çay demlemiştik gel beraber içelim kızım."

Nazikçe reddetmeye çalıştım. "Yok ben gideyim Neriman Teyze."dedim ama nafile. Kendisi çok inatçı bir insandı. "Valla bırakmam kızım. Gel hadi."dedi. Daha fazla itiraz edemedim. "Tamam."diye mırıldandım. Neriman Teyze yeniden Poyraz abiye odaklandı. Elinde tuttuğu cüzdanı uzattı. "Al oğlum hadi seni de oyaladık, geç kalma gideceğin yere."dedi. Poyraz abinin bakışları ikimiz arasında dolaşıp annesinde durdu. Cüzdanı alıp cebine koydu. "Gitmeyeceğim anne ya."dedi. "Bir anda başıma bir ağrı saplandı. En iyisi çıkmayayım ben şimdi."

Neriman Teyze şaşkınca bakıp "Tamam oğlum sen bilirsin ama önemli bir işim var demiştin." dedi. Poyraz abi arkasını dönüp içeri geçerken "O kadar da önemli değil."diye seslendi. Biz de içeriye girdik. Murat amcaya "İyi akşamlar." deyip koltuğa oturdum. "Hoş geldin kızım. Nasılsın?"

"İyiyim cok şükür siz nasılsınız?"dediğimde gülümseyerek "Biz de iyiyiz."demişti. Ben Murat amcayla sohbet ederken Poyraz abi karşımda oturuyordu. Neriman Teyze de gelip yanıma kurulmuştu. Pelin ise elinde tepsiyle çayları getiriyordu. Anne ve babasına çay verdikten sonra tepsiyi bana uzattı. Gülümseyerek teşekkür edip çayımı aldım. Sıra Poyraz abiye geldiğinde çayı uzattı. "Aman abim dikkatli tut yine kendini yakma."dedi alayla. Poyraz abi kötü kötü bakmıştı Pelin'e. Çayı üstüne döktüğü gün geldi aklıma. Israrla eve gidelim yandım deyip duruyordu. Neriman Teyze aşırı yanmadığını söylemişti ama umarım gerçekten öyledir.

Hoş bir sohbet eşliğinde çaylarımızı içmiştik. "Ben gideyim artık Neriman Teyze."dedim. Başını sallayarak beni onayladı. "Tamam kızım."dedi. Kapıya çıktığımızda "Annene selam söyle kızım. Tekrar elinize sağlık."dedi.

"Söylerim tabi. Afiyet olsun."dedim. Onlar kapıyı kapatırken ben de bizim evin önüne gelmiştim. Zile bastığımda annem kapıyı açtı. İçeriye geçtim. "Neriman teyzenin selamı var. Çay iç diye ısrar edince kıramadım."dedim. Annem de "İyi yapmışsın."dediğinde bu defa mutfağa geçtim. Yemeği hazırlayıp hep birlikte yedik. Ben yaptım diye demiyorum cidden sarma mükemmel olmuştu.

Yemekten sonra bulaşıkları yıkayıp çay demlemiştim. Çayı salona bizimkilerin yanına bırakıp odama çıktım. Ben zaten çay içmiştim şimdi canım istemiyordu.

Kitabımı alıp yatağıma uzandım. Kaldığım yerden okumaya başladım. Ama yine okuyamamıştım. Telefonuma bildirim gelmişti. Poyraz abi mesaj göndermişti.

Gözlerin eski haline dönmüş. Yine ışıl ışıl bakıyordun.

•••

PAMUK ŞEKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin