12.BÖLÜM

3.4K 155 16
                                    

"Hayır Ceren pembe elbise alacağım ben!"

Alışveriş merkezine gelmiştik. Hep birlikte bir kıyafet mağazasına girip dağılmıştık. Ceren ve ben birlikte bakıyorduk ve Ceren bana hep koyu renk elbiseler gösteriyordu. En sonunda ona sitemle pembe istediğimi söylemiştim.

"İyi tamam sen bilirsin Defne o zaman kendin bul ben bulamıyorum pembe elbise!"

Ceren yanımdan gitmişti. Hadi şimdi tek başına pembe elbise ara Defne! Yapacak bir şey yok dolaşmaya başladım. Pembe elbiseler vardı ama kimi çok günlüktü kimi de güzel değildi! Biraz daha bakındıktan sonra neredeyse pes etmek üzereydim, belki de pembe renkten vazgeçmeliydim. Tam yeşil bir elbiseye uzanıyordum ki sağ tarafımdan birisi pembe bir elbise uzatmıştı.

POYRAZ'IN AĞZINDAN

Kendime siyah bir takım elbise alacaktım. Erkeklerin işi gerçekten kolaydı ama kızlar çeşit çeşit elbise arasından karar veriyordu. Kendime birkaç takım elbise seçmiştim onlardan birini alacaktım. Ama tam olarak karar vermeden önce bir de diğerlerine bakmak istemiştim. Egemen ve Yusuf'u bulmak için mağazada dolaşmaya başladım. Kocaman bir mağazaydı. Henüz onları bulamamıştım ama gördüğüm şeyle duraksadım. Mankenin üstünde mükemmel bir elbise vardı, hem de pembe! Bu elbiseyi gördüğüm an içinde Defne'yi hayal ettim. Ona çok yakışacaktı.

Görevliyi bulup o elbisenin tahmini olarak Defne'nin bedenine göre olanını istedim. Elbiseyi elime aldıktan sonra artık Defne'yi bulmam gerekiyordu. Biraz bakındıktan sonra onu bulmuştum. Yalnız ve üzgündü. Sessiz adımlarla ona yaklaşıp elbiseyi uzattım. Elbiseyi görür görmez arkasını dönmüş ve benimle göz göze gelmişti. Ardından kocaman gülümseyerek elbiseye döndü.

"Beğendin mi?" dediğimde hızla başını aşağı yukarı salladı. "Bayıldım Poyraz abi ne demek beğendin mi?" dedi ve ekledi. "Bu şaheseri nerede buldun? Bir saattir pembe elbise arıyorum."

Gülümsedim. "Görünce aklıma sen geldin, hadi bir dene." dediğimde elbiseyi elimden alıp kabine gitti. Ben de beklemeye başladım. Acaba nasıl olacaktı? Adımlarım kabine doğru gitmeye başladı. Ben kabinlere yaklaştığımda Defne kabinden çıkmıştı.

Gözlerim şaşkınlıkla büyüdü. Bu kadar yakışacağını ben bile hayal etmemiştim. Ona yaklaştım. Aynadan geldiğimi görünce o da bana doğru yürümeye başladı.

Yanıma geldiğinde "Nasıl olmuş?" diye sordu. Ne desem eksik kalırdı.

"Mükemmel olmuş Defne." dedim. Ama sonra aklıma gelenle düzelttim. "Ya da başka bir şey bakalım. Olmamış bu sanki." dedim. Çok güzel olmuştu ve eger düğünde bunu giyerse herkes ona bakardı. Ben de buna dayanamaz çok sinirlenirdim.

Söylediklerimden sonra üzülmüş gibi duruyordu. "Niye Poyraz abi hani mükemmel olmuştu? Hem ben çok beğenmiştim bu elbiseyi." dedi. Hemen suratı düşmüştü ve ben onu üzgün görmeye dayanamazdım.

Yaklaşıp kollarından tuttum. "Defne evet bu elbise sana çok yakıştı ve mükemmel oldu. İşte sorun da bu!" deyip sustum Defne merakla gözlerime bakıp "Sorun ne o zaman anlamadım?" dedi.

"Defne eğer bunu giyersen düğünde herkes sana bakacak. Ve ben sinir olacağım sorun bu."

Bir çırpıda söylemiştim, şaşkınca bana baktı. Tam bir şey söylemek için ağzını açmıştı ki Pelin'in seslenmesiyle başımı çevirdim.

"Abi!!"

Koşa koşa yanımıza geliyordu. Ah Pelin! Niye Defne'yle olan anlarımızı bozuyorsun? Ama dur ben sana gösteririm.

Yanımıza geldiğinde elinde bir elbise vardı. Elbiseyi havaya kaldırıp "Abi bunu alabilir miyim?" dedi, tıpkı yavru kedi gibi bakıyordu. "Bu elbisenin yarısı nerede Pelin?" dedim. Minicik bir elbiseydi. Pelin bıkkınca "Abi bu kadar işte! Hem boyu gayet iyi değil mi Defne?" deyip Defne'ye döndü. Defne'yi görür görmez gözleri büyümüştü.

"Defne bu ne? Kızım şahane olmuşsun nereden buldun bu elbiseyi? Kesinlikle bunu alıyorsun bak!"

Pelin bile büyülenmişti. Defne bu elbiseyi almamalıydı, alsa bile giymemeliydi!

"Evet Pelin bunu alacağım ben." dediğinde hızla ona baktım. O da bana bakıyordu.

"Ben gidip takım elbise bakacağım." dedim gergince ve yanlarından uzaklaştım. Engel olamamıştım. Öfkeyle takımlara bakıyordum ama hiçbiri ilgimi çekmiyordu.

Birkaç dakika sonra Defne ve Pelin yanıma gelmişti. Defne'nin elinde bu mağazaya ait bir çanta vardı. Ona bakarak "Aldın mı o elbiseyi?" dedim. Sırıtarak "Evet teşekkürler senin sayende." dedi. Ah, ah! Bir de ben bulmuştum.

Onları arkamda bırakıp takımlara bakmaya devam ettim. Sanırım onlar da takımlara göz atıyorlardı.

"Poyraz abi!"

Arkamı dönüp Defne'ye baktım. Eline bir takım almış bana doğru geliyordu. Çok heyecanlı görünüyordu. Yanıma geldiğinde "Bu takımı çok beğendim. Bence sana çok yakışır." deyip takımı uzattı. Elime alıp baktığımda gerçekten mükemmel bir takımdı. Bunu nasıl görmemiştim. Gerçi beğenmesem bile alırdım çünkü bunu benim için Defne seçmişti. "Çok güzelmiş bir deneyeyim." deyip kabine girdim. Hızlıca giyinip kabinden çıktım. Defne ve Pelin buradaydı. Pelin "Abi işte bu!" dedi. Defne'nin tepkisini merak ediyordum. Bana doğru yaklaşıp "Bence de çok güzel olmuş." dediğinde gülümsedim. "Tamam o zaman bunu alıyorum." deyip kabine girdim ve kendi elbiselerimi giyinip çıktım. Herkes alışverişini tamamlamıştı. Ödemeleri de hallettikten sonra mağazadan çıktık. Elbiseleri almıştık ama ayakkabı aksesuar falan almamız gerekiyordu, bunun için de kızlar ve erkekler olarak ayrılmıştık. Biz erkekler sadece ayakkabı bakacaktık. Gidip bir ayakkabı mağazasına girdik. Çok kısa sürede hepimiz ayakkabı seçip çıkmıştık. Telefonum çalınca Egemen ve Yusuf'a "Siz gidin ben yetişirim." dedim. İşle ilgili bir telefondu. Telefon görüşmesini yaptıktan sonra onlara yetismek için hızlı hızlı yürüyordum. Gördüğüm mağazayla duraksadım. Bir aksesuar mağazasıydı. Defne'ye bir hediye almak istiyordum. Mağazaya girip bakınmaya başladım. Çok güzel şeyler vardı ama ben aradığımı hemen bulmuştum. Pembe bir takı seti. Düğün için aldığı elbiseye çok yakışırdı. O seti alıp mağazadan çıktım. Bir an önce bunu Defne'ye vermek istiyordum. Keşke Defne burada olsaydı!

Mağazadan çıkınca sağ tarafa dönüp yürümeye başladım. Kafamı kaldırınca Defne'yi gördüm. Dualarım kabul olmuştu. Beni görünce bana doğru gelmeye başladı.

"Poyraz abi ne yapıyorsun? Bitti mi işin, diğerleri nerede?"

"Ben onlardan ayrılmıştım şimdi yanlarına gideceğim. Asıl sen ne yapıyorsun burada tek başına?"

"Ben de kızlardan ayrıldım bir mağazaya bakmak için şimdi onların yanına gideceğim. Herkesin işi bitmiştir muhtemelen hadi birlikte gidelim." deyip yürümeye başladı.

"Defne!" deyip kolundan tutarak onu durdurdum. Paketi uzatıp "Bunu senin için aldım." dedim. Bir pakete bir de bana bakıp elimden aldı. "Bu ne?" diye sorarken bir yandan da paketi açıyordu. Takı kutusunu açtığı anda "Küçük bir hediye, belki düğünde takarsın." dedim. Kutuyu açtığında kocaman gülümsemişti.

"Bu çok güzel Poyraz abi." dedi. Ah bir de şu abi kelimesinden kurtulabilseydim. Neyse onun da sırası gelecekti.

"Ama sen neden bana hep pembe şeyler alıyorsun?"

"Çünkü sen en çok pembeyi seviyorsun."

İçimden umarım bir gün beni de seversin pamuk şeker diye geçirmiştim.

PAMUK ŞEKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin