Elimdeki kan

Cevapsız sorular

"Ne soracaksan sor doktor.Bakışların rahatsız edici."

Kenan duraksayıp Onura baktı.Aklını kurcalayan şeyi sorup cevap almak istiyordu.Cesaret edemediği için Onura kaçamak bakışlar atıyordu.

"Nasıl soracağımı bilmiyorum."

Onur kaşlarını çatınca Kenan yutkundu.En fazla Onur sinirlenip öldürürdü onu.

"Sen gay misin?"

Onurun çatık kaşları düzleşti.Hapishanede haberler çok hızlı yayılıyordu.Kendisine uzun bir süre dikkat etmesi gerekiyordu.Kenan telaşla ayağa kalktı.

"Ben özür dilerim!Beni ilgilendirmez aslında sadece duyunca emin olmak istedim.Emin olmak değil merak-"

"Gayim."

Kenan şaşkınlığını gizletmek için arkasını döndü.Heyecandan titreyen ellerine bakıp dudaklarını ısırdı.Onurun kabullenmesini kesinlikle beklemiyordu.

"Başka merak ettiğin bir şey var mı doktor?"

"Y-yok."

"Varsa söyle.Zaten artık saklayacak bir şeyim yok."

Kenan tüm cesaretini toplayarak Onurun yanına oturdu.Artık kartları açık oynayacaktı.

"B-ben nasıl anlatacağımı bilmiyorum.Galiba b-bende se-senin gibiyim."

Kafasını yere eğip sustu.Onurun bakışlarını üzerinde hissedince yutkundu.Nasıl bir tepkiyle karşılaşacağını merak ediyordu.

"Peki.Ne yapmak istiyorsun?"

"Aslında bilmiyorum.Kalbim denemem gerektiğini söylüyor.Sen hiç bir erkekle öpüştün mü?"

Kafasını kaldırıp Onura baktı.Sabırsızlıkla vereceği cevabı bekliyordu.

"Hayır."

"Peki denemek ister misin?"

Onur sorgular biçimde ona bakıyordu.Kenanın merakını aptallık olarak görüyordu.Kenan için durumlar farklıydı.Kendini ilk defa bu kadar cesaret hissetmişti ve en kötüsü devam etmek istiyordu.

"Bir şeyler hissedeceğimi düşünmüyorum doktor."

"Hissetmene gerek yok.Deneyelim sadece."

"Dışarıda onca gay varken ben neden?"

"Çünkü benim gibisin.Kendini bulmaya ihtiyacın var."

Onur Kenana bakıp onay verdi.Bu odada yaşanacakların burda kalacağını biliyordu.Dışarıda olsa bu kadar güvenmezdi kimseye.O yüzden deneyecekti.Onur ayağa kalkıp Kenanın bacak arasına girdi.Önünde titreyen bedeni umursamadan baş parmağını ince dudakların üzerinde gezdirdi.Dudaklarını yaklaştırıp Kenanın kapanan gözlerine baktı.Onurdan daha istekliydi.

Onur koğuşa geldiğinde gözleri direkt Seyiti buldu.Yutkunarak bakışlarını kaçırdı.Seyitten kaçar gibi lavaboya gitmişti.Kapıyı daha kapatamadan Seyit çoktan içeri girmişti.Üzerine yürüyen kişinin gözlerine baktı.Kızgındı yine...

"Ne bok yedinde kaçıyorsun?!"

Onurun sırtı soğuk duvarla buluşmuştu.Seyit dibine girdiğinde kafasını yere eğmişti.

"Ah!"

Onurun çenesini kavrayıp yüzüne bakmasını sağladı.Gözleri kanayan dudağını buldu.

"Sabah yoktu..."

Mırıldanıp baş parmağıyla kanı sildi.Onurun gözlerine bakıp bir cevap bekliyordu.

"Ne yaptınız?!"

"Siktir git!"

Dayanamayıp Onurun boğazını sıktı.Kenanla aralarında bir şey geçmesinin ihtimali canını iyice sıkmıştı.Nefessiz kalan bedeni umursamadan bağırdı.

"Altına mı yattın?!Söyle lan?!Kendini siktirip mi geldin?!"

"B-b-bırak."

Seyit elini çektiğinde Onur yere yığılmıştı.Elini kızaran boğazına atıp acıyla inledi.

"Yapmadık bir şey.Yapmadım diye tokat attı.Oldu mu piç kurusu?Rahatladın mı?!"

Sinirle yumruk yaptığı elini duvara vurdu Seyit.Kendisini cezalandırıyordu şimdide.Onu neden ilgilendirdiğini düşünmek istemiyordu.Haklı çıkmayacağını biliyordu çünkü.

"Sana neden inanayım?!"

"Söyle o zaman!Neden seni ilgilendiriyor?Kimi altıma almışım,kimin altına yatmışım!Sa-na ne!"

Sorulardan kaçmak daha kolaydı.Akıllarında binlerce cevapsız soru vardı.Şimdi bir soru daha eklendi.

Kenan ve Onur