"Ölmeme neden izin vermedin doktor?"
Kenan perişan halde olan adama baktı.Neşter boğazının küçük bir kısmını deşmişti.
"Bir hafta sonra duruşman var.Belki bir şeyler hatırlarsın."
"Hatırlamadığıma inanıyor musun gerçekten?"
Kenan onu kafasıyla onaylamıştı.İçinde yeşeren umuda bakıp sinirlendi Onur.Hatırladığı şeyler onun yaptığına işaret ediyordu.Zorda olsa ayağa kalktı.Kenanın ona verdiği ilaçları alıp onun için gelen gardiyana baktı.Neden ona acıyarak bakıyordu?
"Yemeğine dikkat et."
"Sağ ol."
Gardiyan Onurun koluna girip yürümesine yardımcı olmuştu.Onur konuşmak istemediğinden bunu neden yaptığını sormadı.Koğuşa geldiğinde eskiden ona dönüp bakmayan kişiler şimdi acıyarak bakıyordu.Ahmet Onurun yanına gitmek istediğinde Asaf kolundan tutup durdurmuştu.Onur umursamayıp yatağına uzandı.Kimsenin ilgisine ihtiyacı yoktu.Şimdilik.Seyitin hücreye alındığını biliyordu.Onu görmemenin verdiği rahatlıkla kendini uykunun huzurlu kollarına bıraktı.Yine bir şeyler hatırlayacağını biliyordu.Kendisine kafa tutuyordu.
"Bana yalan söyledin!"
Asya Onuru göğsünden itip kendisinden uzaklaştırdı.
"Özür dilerim!Bilmiyordum!Fark ettiğimde zaten-"
"Bana dokundun Onur!Ben senin elini tuttum!Ben sana seni seviyorum dedim!"
"Bu yüzden mi o itle görüştün?!Sana ondan uzak durmanı söylememe rağmen!"
Onur sinirden ikisinin fotoğrafı olan çerçeveyi parçalamıştı.Asya ya da kendisi.İkisinden biri ihanet etmişti bu ilişkiye.Belkide her ikisi.Farkında olmadan elini duvara çarptığında acıyla inlemişti.Gözlerini açtığında ışıkların çoktan kapandığını gördü.Yatağından kalkıp lavaboya gitti.Cebinden çakmağını çıkartıp sigarasını yaktı.
"Bana ihanet ettiğin için sana tecavüz mü ettim?"
Elinde tuttuğu çakmak Asyanın ona hediyesiydi.Asyayla yaşadıkları ilişkide ona bağırdığı tek bir gün bile hatırlamıyordu.Peki o gün neden canavara döndü?İhanet yüzünden bunu yapacak biri miydi?
"Ne yaptım sana ben..."
Kapı açıldığında sigarasını söndürmüştü.Seyitin içeri girdiğini görünce ayağa kalktı.Onurun durumuna bakmak için peşinden gelmişti.Yüzü beyazlamıştı.İstediği gibi ölmüştü işte.
"Yaklaşma."
"Ölmek isteyen sen değil miydin?"
Seyit yaklaştıkça Onur geri adım atıyordu.Sırtı duvarla buluştuğunda bakışlarını yere eğdi.Seyit ona bir adım daha atarak mesafeyi kapattı.
"Soru sordum."
Onurun sigara yüzünden kızaran dudaklarına bakıp yutkundu.Cevap alamadığında yarayı unutarak çenesini kavramıştı.
"Ah!"
Onurun boğazındaki pansumana bakıp gözlerini kıstı.
"Ölmeyi bu kadar çok mu istiyorsun?"
Kızgın boğanın gözlerine baktı dikkatle.Nerde siniri?Nerde onu mahveden ateşi?Hiçbiri yoktu.
"Sen beni öldürdün.Artık bir ölüden farkım yok."
Kırdığıı bileğe bakıp yumruklarını sıktı.Onur onun nereye baktığını anlayınca acıyla gülümsedi.
"Artık çizim yapamayacağım.Öyle söyledi doktor.Ama biliyor musun, ben hala toprağın altına girerek ölmeyi tercih ediyorum."
Onurun yanağından akan yaşa baktı.Eli kalktığında Onur gözlerini kapattı.Ona vurmasını beklerken yanağından akan yaşları siliyordu Seyit.
"N-ne yapıyorsun?"
"Duruşmaya kadar sana elim bir daha kalkmayacak.Yeminim olsun."
Neydi şimdi bu?
Yazarınız aşk acısı çekiyor.......Ama yinede mutlu sjsjsjj
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elimdeki kan
Misterio / Suspenso"Gücün o kıza mı yetti lan?!" Hapishane denilen cehenemme düşerken sizden önce işlediğiniz suç girer koğuşa.Onur eski sevgilisine tacizden yargılanmıştı.Koğuşta kimse onunla konuşmazdı.Sürekli yok sayılıyor,ağır laflar işitiyordu. "Unutmuşum." Seyi...