"Kusura bakma koçum,yorduk senide.Hadi bu gün tatil.Git Rızanın yanına bol bol kafa dinle."
Onurun planı basitti.Hem Rıza yalnız kalmayacaktı hem de Yaman dinlenecekti.Bu gün tüm siparişleri kendisi halledecekti.Tüm dediğime bakmayın,Yaman zaten az bir şey bırakmıştı onun için.Sabah sevgilisiyle konuşmuş ve akşam güzel bir yemeğe çıkacaklardı.Hem de çift gömlekleriyle!
"Yaman,bir şey mi unuttun?"
Kapı açıldığında Yamanın geldiğini sanmıştı.Kafasını kaldırmadan burnuna dolan sert koku yüzünden kaşlarını çatmıştı.
"Orhan bey?"
"Orhan Özkurta layık takım istiyorum."
Adamın bakışları altında eziliyordu.Ne için geldiğini tahmin etmek zor değildi.Tüm bunları bilerek çıkmıştı karşısına zaten.
"Olur.Ceketinizi alayım."
Kollarına bırakılan ceketi askıya geçirip dışarıda bekleyen adamlara baktı.Savaşa gider gibi gelmişti...
"Ne alırdınız çay,kahve?"
"Kahve alayım."
Telefonuna gelen aramaya bakıp hemen sessize aldı.Arayan Araftı.Belli ki Arafın dışarıda bekleyen adamları ona haberi vermişti.
"Ben hemen yapayım-"
Daha ne olduğunu anlamadan keskin bıçak boğazına dayanmıştı.Bıçağın ucuna işlenmiş yazıya kaydı bakışları.Özkurt yazıyordu.
"Kim olduğunu öğrenemeyeceğimi mi sanıyordun?Siz beni aptal mı sanıyorsunuz lan!"
"Neden bahsettiğinizi anlamıyorum-"
"O avukat bozuntusuna söyle,planı mahvoldu!Oğlumun yanına bir daha yaklaşmayacaksın!"
Söylenilenleri anlamakta ilk başta zorluk çekmişti.Ama Onur zeki biriydi.Orhan beyin neyi ima ettiğini anlamıştı.
"Yanlış anlamışsınız.Arafla karşılaşmamız tamamen tesadüf-"
"O zaman gebermen kader olacak!"
Orhan bey bıçağı ona saplamak için kaldırdığında kahveler korkudan büyümüştü.Bu kadar öfkeye yanlış anlaşılma sahip olmuştu,öyle mi?
"B-baba?"
Orhan beyin elini kavrayan Onurun babası Altay Kayaydı.Adamın elinden bıçağını alıp geri itmişti.Onurun önüne geçip Orhan Özkurtun karşısına dikildi.
"Ne yaptığını sanıyorsun?!Oğlumu öldürmeye çalışmak ne demek!?"
"Oğlunla beraber senide mezara sokmamı istemiyorsan eğer çekil önümden!"
"Kimsin lan sen?!Hangi derenin çakalısın!"
"Kime çakal diyorsun lan sen?!"
Orhan bey babasının yakasını kavradığında kumral araya girmeye çalışıyordu.Ancak bu adamlara gücü yetmezdi.
"Baba dur!"
Araf koşarak babasının yanına geldi.Kahveler siyahlarla buluştuğunda kalbinde şükür namazı kılmıştı.
"Bırak geberticem onu!"
"Baba!"
Altay oğlunun elini tutup gözlerini kırptı.Kahvelerin onun için endişelendiğini görmüştü.
"Bu iti koruma!Avukatın arkadaşı!"
"BİLİYORUM!"
Sonunda dayanamayıp bağırmıştı.Orhan bey sağır değildi,lakin duyması için çoğu şeyi bağırmak lazımdı.
"O zaman neden hala yaşıyor!?"
"Çünkü onu seviyorum!"
Arafın itirafını belli ki Onurda beklemiyordu.Sessizlikte duyulan tek şey baba-oğulun sinirle alıp verdiği nefeslerdi.Onuru en çoktan şaşırtan şey,Arafın itirafını duyan babasının tuttuğu elini bırakmasıydı.Avcundaki soğukluk kalbini üşütmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elimdeki kan
Mystery / Thriller"Gücün o kıza mı yetti lan?!" Hapishane denilen cehenemme düşerken sizden önce işlediğiniz suç girer koğuşa.Onur eski sevgilisine tacizden yargılanmıştı.Koğuşta kimse onunla konuşmazdı.Sürekli yok sayılıyor,ağır laflar işitiyordu. "Unutmuşum." Seyi...