Bilinmeyen bir çıkılmaza girmişti.O güne dair artık hiçbir şey hatırlayamıyordu.Asyanın gelmeyeceği belliydi zaten.Ahmet kimdi,kendisiyle ilgili ne yapmalıydı çözemiyordu.Dün Kenana yaklaşıp geri çekilmişti.Kenanın tek dokunuşuyla hızlanan kalbini duymuştu.Ancak aynı şey onda olmamıştı.Kenanla tartışma yaşayınca yüzüne yumruk yemişti.
"Ah kardeşim.Suçu ne diye üstlendin ki?"
Uyur gibi yapıp diğerlerinin konuşmalarını dinliyordu.Duyduğu kadarıyla suç Seyitin üzerine kalmıştı.
"Hata yaptım.Beni çağırdıklarında gitmemeliydim!Aklımı sikeyim!"
"Bir sensin iyilik meleği anasını satayım!"
Onur mırıldanıp ayağa kalktı.Diğerleri çoktan kahvaltı yapıp sofrayı kaldırmıştı.Bilerek uyanmayıp masaya oturmamamıştı.Her ne kadar onu görmezden gelselerde Seyitin torpilini hazmedemiyordu.
"Şunu ne yapıcaz?"
Asaf lavaboya giden Onura baktı.Tecavüzcü olduğu yetmiyormuş gibi şimdide gay çıkmıştı.
"Mahkemenin kararını bekleyeceğimi söylemedim mi?"
"Tamamda kardeşim o konu ayrı,bu konu ayrı."
"Kimin altına yattığı bizi ne ilgilendirir?"
"Ben şu ibneye daha fazla tahammül edemiyorum.Söyledim diğerlerine,havalandırmada bakacaz işine."
Seyit Asafın yakasını kavrayıp sırtını duvara yapıştırdı.Doktor Kenanın olayı nasıl öğrendiği şimdi belli olmuştu.
"Sen mi söyledin lan!"
"Kardeşim dinle-"
"ASAF!"
Yumruk yaptığı eli havada kalmıştı.Önündeki başka biri olsaydı çoktan yumruğunu çakmıştı.
"Seyit ben-"
"Bir daha kahpelik yaparsan kardeşim demem alırım ayağımın altına!Duydun mu lan!"
"D-duydum."
Onur gömleğini yatağının üzerinde unutmuştu.İçeri geldiğinde üstü çıplaktı.Onu izleyen ela gözlerden habersiz gömleğini yataktan alıp üzerine geçirdi.Onurun hafif kaslı bedenine bakıp yutkundu Seyit.Beli incecikti.Sinirinin geçtiğini farkedince bakışlarını kaçırdı.
"Hadi!Havalandırma saati!"
Gardiyanın sesini duyunca sıraya girdiler.Onur Seyitin arkasını geçmişti.Gardiyan yoklamayı alır almaz yürümeye başladılar.
"Onur Can Kaya.Sen dur bakalım.Ziyaretçin var."
"Kim?"
"Asya Demirkol."
Duyduğu isimle tüm bedeni titredi.Asya gelmişti.Tüm koğuş şaşırarak ona bakıyordu.Kendiside diğerlerinden farksızdı.Kalbinin aksine ayakları gitmek istemiyordu.İçindeki korkularla yüzleşmek istemiyordu.
"Seni mi bekliycez?Hadi!"
Kafasını sallayıp koğuştan çıktı.Adımlarını yavaş atarak yürüyordu.Tüm bunları o yaptıysa eğer ölümü göze alacaktı.
"Gir içeri."
Önündeki kapının ardında arkadaşı,eski sevgilisi ve belkide tecavüz ettiği kadın vardı.Hangisiyle yüzleşecekti Onur?İlk hangisinden özür dileyecekti?
"O kız seni görmek için gelebiliyorsa,sende bu kapıyı açacak kadar erkek ol.Hadi."
Derin bir nefes verip yumruklarını sıktı.Son kez gardiyana bakıp gözlerini kırptı.Kapıyı açıp içeri girdi.Asyayı görür görmez kaşları çatıldı.Yüzündeki morluklar iyileşmemişti henüz.Gözaltları siyahtı.Eskiden mini etek,crop giyen kızın eteği şimdi yere değiyordu.Tırnakları kısalmış ve uçları morarmıştı.
"İ-incir ağacı çiçek açmış O-Onur."
Sesi kısılmıştı Asyanın.Onur kendisini tutamayıp diz çöktü.Kafasını öne eğip gözyaşlarını akıttı.Hıçkırarak ağladığında Asyanın gözleri dolmuştu.Önünde arkadaşı,eskiden sevdiği adam ve ona tecavüz eden adam vardı.Kimin için zordu?
Sizce bunu Asyaya kim yaptı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elimdeki kan
Mystery / Thriller"Gücün o kıza mı yetti lan?!" Hapishane denilen cehenemme düşerken sizden önce işlediğiniz suç girer koğuşa.Onur eski sevgilisine tacizden yargılanmıştı.Koğuşta kimse onunla konuşmazdı.Sürekli yok sayılıyor,ağır laflar işitiyordu. "Unutmuşum." Seyi...