Geçmişten gelen misafir

3.1K 201 27
                                    

"Ne oldu bana..."

Dün gece fazla kaçırmamasına rağmen bir kez daha anlamış oldu,alkol kesinlikle uzak durması gereken şeydi.Kafasını kaldırdığında Arafın üzerinde uyuduğunu fark etmişti.Adamın göğsünde uyumuş ve yetmemiş büyük eller sıkıca ona sarılmıştı.

"Yok daha neler!"

Ayağa kalkmak için çırpınıyordu.Ancak hala aynı pozisyondaydı.

"Kalk!Hemen!"

"Uyu."

"Kalk diyorum!"

Araf esneyerek gözlerini açtı.Açar açmaz kahveleri görünce gülmemek için dudaklarını ısırmıştı.

"Rahat mısın?"

"Hemen kollarını belimden çek!Hemen!"

Araf kollarını çekince ayağa kalkmıştı.Banyoya koşup yüzünü yıkadı.Aynaya bakıp kendisini azarladı.

"Lan içemiyorsan içme!Yine bir bok hatırlamıyorsun!"

Belkide adamın üzerine o çıkmıştır diye Arafa kızamıyordu.Elinde olsa kendisini banyoya kilitler ve çıkmazdı.Ama elinde değildi.Bu gün Onur için önemli günlerden biriydi.Diktiği damatlığı sahibine vermesi gerekiyordu.

"Araf."

"Söyle."

"Bu gün damatlığı almak için gelecekler.Mutfaktan çıkmasan diyorum."

"Gelmesinler.Söylerim Kubilaya götürür."

Damatlığı taksiylede göndere bilirdi.Lakin o kişinin buraya gelmesini istiyordu.

"Buraya gelecek ve sende dışarı çıkmayacaksın."

"Bak sen...Birini bekliyorsun yani."

Hem de çok uzun süredir.Verdiği sözü tuttuğundan kimsenin haberi yoktu.Bu damatlık için yapılan diğer siparişlerini iptal etmişti.Mutfağa girip Araf için kahvaltı hazırladı.Zaman geçsin istiyordu.Aylardır bu anı bekliyordu.Damatlığını kimin diktiğini görünce yüzündeki ifadeyi görmek istiyordu.

"Duş almam lazım."

"Tamam,biraz bekleye bilirsin dimi?"

Araf onu onaylayıp sucuktan bir dilim aldı.Onur domateslere tüm dikkatini vermiş ve soymaya çalışıyordu.Böyle giderse ortada domates kalmayacaktı.

"Çekil ben yapayım."

"Yaparım ben."

"Hadi."

Onurun elinden bıçağı alıp domatesleri soymaya başladı.Araf yalnız yaşadığı için yemek yapma işini çoktan çözmüştü.Onu hayranlıkla izleyen gözleri umursamamaya çalışıyordu.Onura baktığında bakışlarını kaçıracağını biliyordu.Bu yüzden başını öne eğmiş işini yapıyordu.

"Elin silahtan başka bir şey tutabiliyormuş.Şaşırdım."

"Neden?Dün gece ellerim belini tutmamış mıydı?"

Yutkunmakla yetinmişti Onur.Çünkü ne cevap vereceğini bilmiyordu.Kapı çaldığında rahatlamıştı.Mutfaktan koşarak çıkıp uzun zamandır beklediği kişi için yüzüne yalancı gülümsemesini taktı.

"Zehra hanım,hoş geldiniz."

"Hoş bulduk Onur bey.Tanıştırayım,gelecek eşim Asaf."

Tanışmalarına hiç gerek yoktu aslında.Ne Asaf Onuru,ne de Onur Asafı unutmamıştı.

"S-sen?"

Asafın yüzündeki şaşkınlığı görmek için bunca zamandır bekliyordu.Asaf buraya ilk gelişinde beden ölçülerini Yaman almıştı.Yamanın Onur için çalıştığını nereden bilebilirdi?

"Çok özlemişim seni arkadaşım."

Asafa sarılıp şaşkın bedenin kulağına konuştu.

"Damatlığını benim dikeceğimi söylemiştim."




Helal koçumaaaaa

Helal koçumaaaaa

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elimdeki kanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin