Eline aldığı kalemle gülümsedi.Onu rahatlatan tek şey çizimdi.Karakalem çizimleri başarılıydı.
"Bir gün benide çizer misin?"
Asyanın sesini duyunca etrafına baktı.Yüzündeki gülümseme silinmiş,kalemi tutan sağ eli titremeye başlamıştı.Aceleyle yatağına oturup elini yumruk yaptı.Diz kapaklarına bir kaç kez vurup sakinleşmeyi bekledi.
"Havalandırma saati!"
Gardiyanın sesini duyunca girdiği krizden çıkmıştı.Seyitin arkasına geçip sıraya girmişti.İçinde kendisine küfürler yağdırıyordu.Sanki başka yer yokmuş gibi.Kafasını kaldırıp Seyitin sırtını izledi bir süre.Sırt kasları önünde geçilmez bir kapı var gibi duruyordu.Hafif uzanmış kahverengi saçlarının uçları saralmıştıı.
"Dikkat etsene!"
Daha ne olduğunu anlamadan öne doğru itilmişti.Az önce izlediği adamın kollarının arasındaydı.Tam düşecekken Seyit Onurun belini kavrayıp kendine çekmişti.Kollarındaki beden gibi şaşırarak ona bakıyordu.Onur kalkmak için kaslı kollara tutunmuştu.Kendini geri çekip onu iten kişiye baktı.Yine birileri onunla uğraşıyordu.
"Önüne baksaydın."
"Beni iten sensin."
Üzerine doğru yürüyen kilolu adama bakıp bir kaç adım geri gitti.
"Korktun mu cüce?"
Onur zayıf bedene sahip değildi.Seyit gibi olmasada onunda kasları vardı.
"İğrenç kokunu daha fazla ciğerlerime çekemem."
"Hadi herkes çıksın!"
Gardiyan tam zamanında gelmişti.Olay çıkarıp hücreye gitmek istemiyordu.Karanlıktan korkmasaydı eğer her gün birilerini dövüp hücrede kalabilirdi.Yalnız olmak her zaman en iyi seçenektir çünkü.
"Sesin çıka biliyormuş."
Seyit yanına oturduğunda aralarında yeterli boşluk olmasına rağmen gerilmişti.
"Demek ki dilimi iyi kopartamamışsın."
"İyice dayak arsızı olmuşsun sen.Başım gözüm üstüne."
"Bir boku bile beceremiyorsun."
Seyite bakıp gerilen yüzünü sırıtarak izledi.Onu kızdırmak Onurun yeni eğlencesiydi.
"Beni öldüremiyorsun bile.Söylesene,neden girdin buraya?Ah buldum!Kimse kızının oyuncağını aldı,sende ona mı vur-"
Lafını bitirmeden Seyit yakasını kavrayıp onu ayağa kaldırmıştı.
"Senin dilini sökerim lan ben!Kızımla ilgili konuşmayacaksın demedim mi?!"
"Sikimde bile değil.Ne sen,ne de..."
İleri gittiğini anlayınca kendini susturmuştu Onur.Önündeki kızgın boğa anlamıştı anlayacağını.
"Düş önüme."
Onur sırıtarak önden yürüdü.Acaba bu gün ölebilecek miydi?
"Bıçak versem?Öyle daha çabuk olur."
Seyitin bakışları Onurun yatağındaki resimlere takılmıştı.Eline alıp incelediğinde sinirle yumruklarını sıktı.Çıplak kadın bedenleri...
"Çizimlerimi överek zaman harcamayalım bence."
"Kesinlikle."
Resimleri yatağa fırlatıp Onurun üzerine doğru yürüdü.
"Demek çizmeyi çok seviyorsun..."
"A-anlamadım?"
"Parmaklarını mı kırsam yoksa direkt elini mi?Bak sana seçenek sunuyorum."
"S-sakın."
"Neden korktun?Ölmek için bana yalvaran sen değil miydin piç!"
Seyit Onurun boğazını sıkarak sırtını duvara yaslamıştı.Evet,ölmek istiyordu.Ancak ölmekten daha çok sevdiği şey çizim yapmaktı.Boğazını sıkan el onu yere itmişti.
"Seyit-"
Yüzüne yediği tokat dudağını patlatmıştı.Hareket etmesin diye Seyit tüm ağırlığını altında kıvranan bedene vermişti.Onurun gözlerinde gördüğü korku onu mutlu ediyordu.
"Ölmek yok!Daha yaptıklarının hesabını vereceksin!"
Onurun sağ elini tutup gülümsedi.Bunu zevkle yapacaktı.
"S-sakın."
Onur ağlamamak için dudaklarını birbirine bastırmıştı.Yıllar sonra Tanrıya dua etmeye başladı.Onu kurtarsın diye yalvarıyordu.Maalesef Tanrı onu duymamıştı.
Üzülüyorum sana Onur...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elimdeki kan
Gizem / Gerilim"Gücün o kıza mı yetti lan?!" Hapishane denilen cehenemme düşerken sizden önce işlediğiniz suç girer koğuşa.Onur eski sevgilisine tacizden yargılanmıştı.Koğuşta kimse onunla konuşmazdı.Sürekli yok sayılıyor,ağır laflar işitiyordu. "Unutmuşum." Seyi...