Kapıdan içeri girdiğinde arkadaşının kanı yerde karşılamıştı onu.
"Ölmüş olamaz dimi?Onu kaybetmedim dimi?"
"Ölseydi çoktan haberimiz olurdu.Yaşadığını düşünüyorum."
Onur eline bez parçası alıp yerdeki kanı temizledi.Gözlerinden akan yaşlara engel olamıyordu.Arkadaşı evine döndüğünde bu manzarayla karşılaşsın istemiyordu.
"En son elimde senin kanın vardı.Şimdi kardeşimin.Ben bunları yaşamaktan çok yoruldum."
"Geçecek.Hepsi geçecek."
Avuçlarındaki kana baktı.Geçer miydi?Belki bunlar geçerdi ancak hatıralar hep peşinden gelecekti.Hayatı ona kurtulamayacağı geçmişi vermişti.Elindeki kanı yıkamaya alışıyordu artık.Kan kokusu Onura hiç yabancı gelmiyordu.
"Araf."
"Söyle."
"Rıza iyi biri."
Onurun hıçkırıklarına dayanamayıp sıkıca sarılmıştı ona.Kumralı böylesine çaresiz görmek Arafı daha çok üzüyordu.
"Biliyorum sevgilim.Umudunu sakın kaybetme.Beni içeri tıkmadan ölmez o."
"Keçi inadı var onda.Dediğini yapar kolla kendini."
Onuru kafasıyla onaylayıp alnına öpücük kondurdu.
Kubilay:
Rıza Tunalı Akının evinde efendim.
Onur kaşlarını çatıp burnundan soluyan adama baktı.Boynunda beliren damarları patlayacak gibiydi.
Araf:
Akının nefesini kes.Avukatı bana getir.
Kubilay:
Anlaşıldı efendim.
"Araf iyi misin?"
Onurun endişeli sesini duyunca gülümsedi.Yüzüne yerleştirdiği gülümseme sinirdendi.
"Arkadaşın bir kaç saat sonra evine gelecek."
"Çok şükür!"
Boynuna sarılan kumrala karşılık veremeyecek kadar sinirliydi.Anlaşılan Orhan beye soracak hesabı vardı.
"Kubilay?"
"Rıza Tunalı!Gidiyoruz!"
Akını göğsünden itip içeri girmişti.Rızayı buradan çıkardıktan sonra onu halledecekti.Odaya girmek istediğinde Akın kolundan tutup izin vermedi.
"Onu almak için beni ezip geçmen gerek."
"Tabii."
Silahını Akına doğrulttu.Tetiği çekmek için hazırdı.Kubilayın sesini duyunca zorda olsa ayağa kalkmıştı Rıza.Duvarlara tutunarak odadan çıka bilmişti.
"S-sen?"
Kubilayın Akına doğrulttuğu silaha bakıyordu.Kesinlikle rüyada olmalıydı.Kubilayın bakışları yarasını bulduğunda Akın önüne geçmişti.
"Avukatı bu hale nasıl getirirsin lan!Araf beyi ezip geçmek ne demek!"
"Onu bu hale ben getirmedim!"
"Sikeyim yalanını!Avukat seni evine götüreceğim."
"Silahını indir."
Akın şaşırarak Rızaya bakmıştı.Kubilayında şaşkın bakışlarını üzerinde hissedince Akının yaptığını yapıp önüne geçmişti.Ayakta durmakta zorlandığı için Akının koluna tutundu.
"Avukat,Araf beyin emri var.Bu tetik çekilmeden inmeyecek!"
"İndir lan silahını!O bana hiçbir şey yapmadı!"
Rızanın boynundan akan teri görünce belini kavramıştı Akın.Şimdi düşüp bayılacak gibiydi.Onu böyle götürmesine izin vermeyecekti.
"Onu bu halde sana vermem."
"Akın!"
"Durumu iyi değil Kubilay!"
"Bırak gideyim.Sana can borcum var-"
"Başlatma borcuna!"
Akın başlattığı işi yarım bırakmazdı.Rızayı kollarına alıp geri odaya götürdü.Kalktığı yatağa tekrar uzatıp üzerini örttü.Madem gidecekti,iyileşecekti önce.
Bazıları çok kırıcı yorumlar yapıyor.Kitap hakkında olsa okey,beni tanımadan şahsıma edilen laflara cevap vermekten yoruldum.Kimse mecbur okumuyor dimi?Eğer öğleyse söyleyin bir çaresini bulayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elimdeki kan
Misterio / Suspenso"Gücün o kıza mı yetti lan?!" Hapishane denilen cehenemme düşerken sizden önce işlediğiniz suç girer koğuşa.Onur eski sevgilisine tacizden yargılanmıştı.Koğuşta kimse onunla konuşmazdı.Sürekli yok sayılıyor,ağır laflar işitiyordu. "Unutmuşum." Seyi...