Final

3.3K 150 93
                                    

"Savcım,istediğiniz dosya."

"Çık."

Elindeki dosyayı inceleyip kahvesini yudumladı.Bir kaç gündür evine uğramamıştı.Ancak bu gün doğum günüydü ve Savcı Rıza Tunalı evine gitmek zorundaydı.

"Mesai bitmedi mi savcı bey?Neredesin sen?"

"Geliyorum Altay amca.Arabayı park ediyordum."

Avukat Rıza Tunalı sonunda Savcı olabilmişti.Apartmanın önünde durup evinde yanan ışığa baktı.Onur gittikten sonra Altay bey ona babalık ediyordu.Yoksa Rıza kim doğum günü kutlamak kim.

"Sizin burada ne işiniz var?"

Orhan bey kanepeye yayılmış votka içiyordu.Önündeki mezelerden bahsetmiyordum bile.Kubilay mutfaktan çıkmış sofraya tabakları diziyordu.

"Eee savcı seni yalnız bırakacağımı mı düşündün?Bak şimdi çok üzüldüm."

"Keşke yalnız bıraksaydın Orhan beycim."

Dişlerini sıkarak sırıtmıştı.Ceketini çıkartıp kanepeye bıraktı.Mutfağa amcasının yanına gelmişti.

"Niye zahmet ediyordunuz Altay amca..."

Mahçup bakışlarla ona bakan çocuğa gülümsedi.Rıza savcı olduğunda kutlayamamıştılar bir türlü.Bu yüzden ikisini bir araya getirmiştiler.

"Bakma bana kedi gibi.Hadi al şunu sofraya bırak."

"Her şey güzel,hoşta...Bu adamın evimde ne işi var ya."

"Hediyesi varmış sana."

"Bana?"

Altay bey onu onayladığında mutfaktan çıkmıştı.Dinozorlar atlarla evlene bilirdi,hatta kediler güvercinlere aşık oluverirdi, ama Rıza Orhan beyi asla kabullenemezdi.

"Bana hediyen varmış,ne iş?"

Orhan bey bardağı kenara bırakıp ayağa kalktı.Çalan kapıyı duyunca parmağını şıklattı.

"Geldi benim hediyem."

Kubilayın omzunu dörtüp kaşgöz yapıyordu.Omuzlarını kaldırdığında derin nefes verip açılan kapıya baktı.

"Hoşgeldiniz çocuklar."

Gördüğü bedenler hayal miydi?Orhan bey Onura sarıldığında bunun hayal olmadığını anlamıştı.

"Hoşgeldin oğlum."

"Hoş buldum baba."

Onurun Orhan beye baba dediğini duyunca hayal olduğunu anlamıştı.Rıza kesinlikle rüyada olmalıydı.Başka bir açıklaması olamazdı çünkü.

"Aklımı yitirmiş olmalıyım.Sen iyileşmeden dönmezsin ki..."

"İyileştim kardeşim.Bu yüzden dönmüş olamaz mıyım?"

Onuru baştan aşağı süzüp dolan gözlerini kıstı.Eskisi gibi değildi.Zayıf bedeni gitmiş,yerine hafif kaslı biri gelmişti.Aldığı kilolar yakışmıştı Onura.Bakışları Arafa kaydığında onun hala eskisi gibi olduğunu görmüştü.

"Kaç kilo aldın oğlum sen?Yakışmış ondan söylüyorum."

Burnunu çeken arkadaşına gülümseyip sıkıca sarılmıştı ona.Sonunda evlerine dönmüştüler.Araf Altay beyin mutfaktan çıktığını görünce hemen yanına gitmişti.

Elimdeki kanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin