ZUBERI
İleriden gelen ses ile elim ayağıma dolaştı. Seyis yamağıyla işi kırıştırdığım bilinmemeliydi.
Bu zamana dek hiçbir soyluyla beraber olmamış taze bir yatak kölesiydim, ilk birlikteliğin bir soyluyla olmadığı öğrenilirse boyum bir baş eksilirdi.
Durması içi yamağı ittim. Adamla ses gidene kadar burun buruna bekledik. Nefesimi tuttum. Kalbim ağzıma gelmişti. Ses nihayet uzaklaştı. Oğlan göğsümü sertçe sıktığında hafifçe inledim.
Ses sahibi durdu, tekrar bize yürümeye başladı. Kesin duymuştu, ne denli sessiz olmaya çalışsam da işe yaramamıştı. Bu saatte bahçeye çıkan aksi kişiye sessizce küfrettim. Ses iyice yakınımızdaydı.
"Zuberi?"
Bu Nouvilleya'ydı. Rahat bir nefes aldım. Nouvilleya benim gibi Mısırlıydı, beni yaban elde ifşa etmezdi. Yamağa bir baş işareti yaptım. Tam doğrulurken çalılıkların önünde bana bakan kızı gördüm. "Evet?"
Şansımı denemeye karar verdim. Oğlan karanlıkta çalı ile bütünleşmiş gibi duruyordu, belki belli etmeden durumdan sıyrılabilirdim. "Gelirken bileğimi burktum sanırım, kalkamıyorum." Nouvilleya güldü.
"Yanındaki beyefendiye söylesen kalkmana yardım ederdi belki. Yoksa düşene bir 'tekme' de o mu vuruyor?" Elini uzattı.
Karanlıkta kıpkırmızı suratım görülmediği için şanslıydım. Doğruldum, eteğimi düzelttim. "Saçların karmakarış olmuş. Ben önden gideyim, üstünü düzeltip arka kapıdan gel. Ve bir daha yapmayın, yakalanırsanız olacakları biliyorsun." Kıza minnettardım. "Seni seviyorum Nou."
"Biliyorum." Kız tırabzanlardan atladı. Adam aval aval yerde oturmuş yüzüme bakıyordu. Adamı inceledim. Çamur olmuş dizlerine, lekelenmiş ve yukarı çekilmiş togasına; erekte erkekliğine baktım. Şimdi ilk anki kadar çekici değildi. Yanlış kişiye yakalanmadığımıza şükrediyordum. Eteğimi düzelttim ve arkamdan bakan adamı çalılıklarda bırakıp girişe doğru yürüdüm.
Merdivenlerden çıktım. Odada yataklar yerlere serilmişti, uykuya hazırlanılıyordu. Ama bir sorun vardı. Kimsenin konuşmadan, suratı asık uykuya gitmesi alışıldık değildi. Mumun dibinde saçlarını ören Nouvilleya'ya yürüdüm. Fısıldadım: "Neden kimse konuşmuyor?"
Yukarı kıvrık dudakları hafifçe gülümsüyor gibi görünmesine sebep olsa da kız da herkes gibi keyifsizdi. Döndü. Gözleri hayretle açılmıştı. "Bilmiyor musun?" Muzipçe gülümsedi.
"Meşguldün, normal olarak. Ben de tam anlamadım ama Alba şu kırmızıya bağırdı. Kırmızı sinirlendi. Alba'yı sarışın oğlanın üstüne itti sonra koştu gitti. Shani'de sonradan öğrendim ki kraliçenin yanına gitmiş. Kadın yemek salonundayken üstüne atlayacakmış ki muhafızlar tutmuş. Kız kadına bağırıp durmuş, kızı alıp zindana götürmüşler. Olaydan beri kimse konuşmuyor." Saçlarını örmeye devam etti: "Kız Alba'nın dudağını patlattı. Alba olaydan beri ortada yok."
Ben yokken bu denli şeyin yaşanması garipti. İşin sinir bozucu kısmı, ne Nou ne de ben konuşulan dili anlayabiliyorduk. Derslere can havliyle asılıyordum, sırf yabancılıktan soyunabilmek için. Ama yeterli değildi. Zamana bırakmak ise işin en zor kısmıydı.
Sabahın ilk ışıklarında köleleri kaldıran Alba'nın açıklaması için toplanmıştık. "Kız ve oğullarım. Bilirsiniz ki her sefer sonrası köle alımı yapıldığı gibi şenlik de düzenlenir. Bu seferki kutlama biraz geç kaldı, bu demek değil ki ötekilerden daha gösterişsiz olacak. Kuralları yeni köleler için tekrar hatırlatıyorum: gece boyu size el süren hiçbir soyluya yanlış hareket yapmak yok. Masaların arasında dolanıp servis yapıyor olduğunuz an, her adam körkütük sarhoş olacak. Sularına gidin ya da saraydan gidin. Seçim sizin. Ha, saraydan gittiğinizde gideceğiniz yer ucuz pis bir genelevden başka yer olmaz."
Marwa'nın yanında duran Nouvilleya'ya bakarak konuşmasına devam etti: "Bilenleriniz bilir, kraliçe acıması olmayan bir kadındır. Bu gece sakınacağınız kişi kraliçe olacak. Gözüne batmamaya çalışın. Asla ama asla, yanlış bir hareket yapmayın. Son olarak, her türlü fantezi ve adamın bir arada toplandığı bu gecede birden fazla insanla birlikte olmaya kendinizi hazırlayın. Rahatsız olsanız dahi belli etmeyeceksiniz . Asla itaatsizlik edilmeyecek. Anlaşıldı mı?"
Ellerini çırptı. " Yatak eğitimi tamamlanmamış köleler üçüncü çıkıştaki yataklı eğitim odasına. Bu gece en küçük hataya yer veremem. Eğitimi bitenler ise baş görevli Marsilio'nun yanına, altıncı ders sınıfına. Hazırlıklara yardımcı olun ve geceye kendinizi hazırlayın, kutlama geceleri en uzun olanlardır." Ardından anlamayan çocuğa dönüp bilmediğimiz bir dilde çocuğa açıklama yapmaya başladı. Nutuk bitmişti.
Nouvilleya'ya döndüm. Alba'nın göndermesi Nou'nun moralini bozmuştu. "Her seferinde bana böyle iğneleme ile mi konuşacak?"
Bilmediğimi belli etmek için omuz silktim. Marwa yüzünü buruşturdu. "Seviştiğim adamlar temiz ve düzgün olsa iyi eder." Shani muzip bir surat ifadesi ile Marwa'ın kulağına eğildi: "Sana kilodan nefes alamayan çirkin, kaba bir Romalının denk geleceğine o kadar eminim ki. Umuyorum dilinle o yağ tabakalarının arasını temizlemek zorunda kalmazsın kardeşim"
Bunun üzerine Marwa bembeyaz kesildi. Güldüm. Herkes vedalaştı ve dağıldık.
Eğitimim tamamlanmıştı, Marsilio'yu bulmak için sınıf bölümüne gitmeye hazırlandım. Alba neredeyse her şeye değinmişti. Söylemeyi unuttuğu tek şey, yeterince iyi numara yaparsak yükselebileceğimizdi.
Bu düşünce beni keyiflendirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Roma'nın Kanı (GXG)
Historical FictionSavaş sonucu Roma'ya esir alınan Nouvilleya, açık arttırmasında imparatoriçenin dikkatini çeker. Saraya seks kölesi olarak alınır ve ismi Valeria olarak değiştirilir. Bu esnada acımasızlığı ile tanınan İmparatoriçe Serenes'in fetihler ve lanetli b...