VALERIA
"Alba'yı yanıma gönderebilir misin Valeria? Odamda olacağım."
Başımı salladım. "Tabii, efendim." Kraliçe dalgın bir şekilde onayladı. Hızlıca saray merdivenlerini çıkmaya başladı. Ve ben, öylece izledim. Kadın merdivenleri tırmanırken arkasından öylece baktım.
Hiç arkasına dönüp bakmadı.
Kraliçe gözden kaybolduğunda boğucu bir his ve hayal kırıklığıyla hizmetli girişinin yolunu tuttum. Oynanmış gibi hissediyordum. Luiziano'ya bu denli yaklaşabilmişken kraliçeye nasıl bu kadar uzak olabiliyordum anlamıyorum.
Ve çok utanıyordum. Kraliçe hakkında konuşup durmuştum, o ise sadece yüzünde naif bir gülümseme ile beni dinlenmişti. Bunca zamandır hakkında konuştuğum, hayranlıkla bahsettiğim kadın; karşımdaki Luiziano'dan başkası değildi. Kraliçenin suratına bakacak yüzüm yoktu. Belki de merdivenlerden öylece çıkıp gitmesi, beni arkada bırakırken arkasına bir defa bile dönmemesi en iyisiydi.
Balkonun yanındaki merdivenleri tırmandım. İçeriye girdiğimde herkes hayret eder gözlerle yüzüme bakıyordu. Pelerinin kapüşonunu açtım. Leo oturduğu yerden hızla kalktı, bana sıkıca sarıldı. Öteki hizmetliler de ayağa kalkarken Leo'ya iyice sarıldım. Yüzümü oğlanın göğsüne gömdüm. Canım yanıyordu.
"Dönmeyeceksin sandık."
Gözlerim dolmuştu. Göğsüne yüzümü daha çok gömerken başımı salladım. "Ben de."
Donna iyice yanaştı, Leo ve beni kollarının arasına aldı. Ardından Jason ve Victor sarıldı. Topluca sarılırken kendimi ayakta tutacak gücüm kalmamıştı. Kraliçenin emri aklıma geldiğinde konuştum. "Alba nerede?"
Alba'yı bulmam birkaç dakikamı aldı. Austin'in odasının kapısını tıklattım. İçeriden gelen ses Alba'nındı. "Gir."
Beni gördüğünde kadın koştu, benim için çok endişelenmiş gibi bir hali vardı. Bana sarıldı. Sırtımı sıvazladıktan sonra bir şey hatırlamışçasına geri çekildi, omuzlarımdan tuttu. İlk anki çocuğu için endişelenen annenin yerini otoriter başköle aldı. "Bu hareketini konuşacağız."
Başımı üzüntü ve mahcubiyetle salladım. "Özür dilerim efendim. Kraliçe sizi odasına çağırıyor."
Şiltede dizlerimi karnıma çekip oturduğumda köleler etrafıma dizilmiş bana bakıyordu. Victor farklı renklerdeki gözlerini yüzüme dikti. "Neredeydin Valeria?" Donna köşeden konuşmaya katıldı. "Sen yokken Alba ve Austin devlet sırrı gibi nereye gittiğini sakladılar. En sonunda öldürüldüğüne emin olmuştuk." Lorena utanır gibi: "Kraliçe odasından hiç çıkmadı. Belki onun odasında kalıyorsundur diye cenazeni hemen düzenlemedik." dediğinde gülümsedim. İçime buruk bir his yerleşti.
"Hayır, odasında değildim. Ama kraliçe ile yolda karşılaştım."
Kaşlar çatıldı. Ve ben anlatmaya başladım.
Bitirdiğimde ağlıyordum. Adella sırtımı sıvazladı. Jason kaşları çatık, yere bakıyordu.
"Dönmemeliydin, Valeria."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Roma'nın Kanı (GXG)
Historical FictionSavaş sonucu Roma'ya esir alınan Nouvilleya, açık arttırmasında imparatoriçenin dikkatini çeker. Saraya seks kölesi olarak alınır ve ismi Valeria olarak değiştirilir. Bu esnada acımasızlığı ile tanınan İmparatoriçe Serenes'in fetihler ve lanetli b...