(Türkçe) First Love! Harry Styles)

56. Bölüm

Harry ve Barbara annem ayrı koltuklarda otururken bir saniye durup baktım. Harry yanına oturmamı bekliyordu ki beni görünce kaymıştı. Ben Barbara annemin yanına oturdum ve başımı omzuna koydum. Harry kaslarını çatarak bana bakıyordu.
"Hadi ama, benim yanıma gelmeliydin" dedi
"Ama annemin yanına gelmeyi tercih ettim"
"Hep böyle mi olacak. Bundan hiç hoşlanmadım"
"Barbara benim annem ve artık onun yanında daha dikkatli olmalıyım. Özellikle de sen olmalısın"
"Aklımdan geçenleri söylemediğim sürece sorun yok bence" dedi pis pis sırıtarak.
"Aklından ne geçiyor bakalım?" Dedi Barbara. Hemen lafa atladım.
"Bunun ne önemi var ki şimdi. Hadi bir plan yapalım" dedim telaşla ve Harry'e gözlerimi büyüttüm.
"Aklımdaki planları anlatmamı ister misin Şirinem? Konuyla pek alaka değil ama anlatabilirim. Yoksa yanıma gelip benimle yeni planlar mı yapmak istersin?" Dedi. Gülüyordum. Sapık mı numara mı yapıyor bazen ben bile kestiremiyordum.
"Kızımı tehdit etme bay Styles" dedi annem neşeli sesiyle.
"Bu bir teklifti Barbara" dedi. Tabi ki Barbara'nın yanından kalktım ve Harry'nin yanına oturdum. Hemen bilime sarıldı ve başını omzuma koydu.
"Aslında ben sizin anne kız olduğunuza pek ikna olamadım" dedi Harry. Barbara ve ben şaşkınlıkla Harry'e baktık.
"Bildiğin bir şey mi var?" Dedim Harry'e. Kafasını kaldırıp bana baktı.
"Evet" dedi. Barbara benden önce davranıp sordu.
"Nedir?"
"Yani bilemiyorum. Barbara uzun ve baban da öyle. Barbara bir kere göstermişti resmini. Yani sen çok kısasın. Bu nasıl mümkün olur. Yok yok kesin seni hastanede karıştırdılar" dedi. Harry'e gözlerimi kısarak baktım. Sonra hızlıca karnına vurdum.
"Boyumla ilgili bulduğun hiç bir fırsatı kaçırmıyorsun"
"Asla. Çünkü en eğlendiğim konulardan birisi bu" dedi kahkaha atarak. O gülerken kolunu ısırdım. Bir anda sustu ve ağzından inilti kaçtı. Sonra kolunu tuttu.
"Hala eğleniyor musunuz bay Styles?"
"Bu acılı bir eğlenme oldu" dedi Barbara'ya bakarak.
"Bana hiç bakma Harold. Bunu hakettin" dedi Barbara
"Şimdi de anne kız dayanışması mı yapıyorsunuz?"
"Neden olmasın" dedim ve Barbara annem yere düşürdüğü kırlenti almaya eğilmişken hızlıca Harry'nin dudağına bir öpücük kondurdum ve göz kırptım. Belimi tutup tam kendine çekti ki yalandan öksürdüm Barbara'yı gözlerimle işaret ederken. Yanağımdan öptü ve sonunda düzgünce oturduk.
"Sanırım kocanı bulmalıyız. Yani babamı. Sahi adı neydi?"
"Erdem" dedi Barabara.
"Evet ama nasıl?" Dedi Harry
"Diana'nın ona ulaşabileceğini düşünüyorum. Bu kadar plan yaptıklarına göre mutlaka bir iletişimleri vardır" dedim.
"Bu mantıklı" dedi Harry.
"Pekâlâ çocuklar. Artık uyuma vakti geldi. O kadar mutluyum ki bugün. Huzurla uyuyacağım" dedi. Ben ve Harry'nin yanağından öptü.
"İyi geceler çocuklar" dedi.
"İyi geceler Barbara. Yani anne" dedim buna gülümsedi.
"Iyi geceler Barbara" dedi Harry ve Barbara odasına gitti. Harry'e döndüm.
"Zor bir gün oldu, ha?" Dedim
"Kesinlikle. Hadi yukarı çıkalım" dedi. Birlikte el ele yukarı çıktık. Odasına girdiğimiz de Harry kapıyı kilitledi.
"Bunu neden yaptın?"
"Sabah kimsenin beni rahatsız etmesini istemiyorum"
"Hepsi bu yani?"
"Daha fazlasının olmasını ister misin?" Dedi ve sırıtarak belimden tuttu. Böyle bir şey yapmayacağına emindim ama yine de beni kızdırmayı seviyordu. Başarıyordu da..
"Sapıkça düşüncelerinden kurtul Harry"
"Hey. Ben bir şey demedim. Neden sürekli aklına sapıkça şeyler geliyor? Gece beni taciz etmenden korkuyorum" dedi gülerek. Dudaklarına doğru yaklaştım parmak uçlarımda, oda eğilip yaklaştı ve gözlerini kapattı. Tam öpecekken geri çekildim biraz. Öylece kaldı bir süre kıkırdamamla gözünü açtı.
"Yoksa taciz edilmek mi istiyorsun?" Dedim.
"Bak sen küçük oyuncuya" dedi ve yakaladığı gibi yatağa atıp gıdıkladı. Yine ölmeme ramak kalmıştı ki bıraktı.
"Tişörtsüz uyumam sorun olur mu?" Dedi
"Hayır" dedim. Evet olur. O çıplakken heyecanlanıyordum ve utanıyordum. Tenine dokunacak olmaktan da çekiniyordum. Hiç soğuk kanlılığımı bozmamaya çalıştım. O üstünden bir çırpıda çıkardı ve yere attı. Yerden aldım.
"Tişörtünle uyumam sorun olur mu?"
"Sahi mi?" Dedi. Kafamla onayladım.
"Hayır olmaz tabi ki" dedi. Biraz şaşırmış gibiydi. Benimse bu fikir hoşuma gitmişti. İlk defa giymiyordum ama alışkanlık haline de getirmemiştim. Dolaptan yeni aldığım şortlardan birini ve Harry'nin qz önce çıkardığı tişörtü alıp odanın içinde ki banyoya girdim.
"Benim yanımda giyinebilirdin" dedi Harry seslenere k
"Avucunu yalarsın"
"Karşılığında yanımda giyinirsen, seve seve avucumu yalayabilirim"
"Şuan iğrenç olduğunun farkında mısın?"
"Sanırım bunu söylediğimde fark ettim" dedi kahkaha atarak. Kahkahasını banyo da bile duymuştum. Çıktım ve hemen yanına girdim. Başımı göğsüne koyup sıkıca sarıldım. Çok iyi hissediyordum.
"Biliyor musun? Eğer Jack gelmeseydi ertesi gün Türkiye'ye gelmek için işlemleri başlatacaktım" dedi. Kafamı kaldırdım ve bir elimi göğsüne koyarak destek aldım.
"Sahi mi?" Dedim
"Evet. Sensiz yaşayabileceğimimi düşündün. Sana çok alıştım. Yokluğunu düşünmek beni öldürüyor. Adamlar beni zorla havaalanından çıkarken son kez baktım sana. Geri dönüp bana koşman için ama soğuk kanlılıkla yürüyüp gittin"
"Bu benim için çok zordu. Soph'u görünce gerçekten çok sinirlenmiştim"
"Seni asla aldatmam. Seni kaybetme tehlikesini göze alamam" dedi. Eğilip dudağından öptüm ve bu bir kaç saniye sürdü. Kafamı tekrar göğsüne yerleştirdim.
"Iyi geceler Harry"
"İyi geceler Şirinem" dedi ve saçlarımla oynarken gözlerim kapandı.