49. Bölüm

127 8 0
                                    

Birlikte sinema salonuna gittik. 3 saat boyunca orada film izledik. Doğrusu o film izledi ve bende ne yapacağımı düşünüp durdum. Aklım durmuş gibiydi. Çok çaresizdim.
Film bitmişti sonunda.
"Beğendin mi?" Dedi
"E-evet" dedim. Tamamen yalandı. Filmi bir saniye bile izleyememiştim. Tek başımaydım, korkuyordum.
Birlikte çıktık ve salona gittik.
"Ben dışarı çıkıyorum. Akşam 7 de gelip seni alacağım ve dışarıda çok lüks bir yerde yemek yiyeceğiz"
"Ama Barbara'ya bak-"
"Tamam dediğini duyamadım" dedi.
"Tamam"
"Pekala. Aksam giymen için sana bir şeyler gönderirim" dedi ve yanağımdan öptü. Sonra ekledi
"Hoşçakal aşkım"
"Hoşçakal" dedim çaresizce. O gidince evin içinde Jessie'yi aradım. Sonunda bulmuştum.
"Bir sorun mu var?" Dedi
"Ally gitti mi?"
"Evet. Sabah erken çıktılar" dediğinde büyük bir of çektim. Sonra koşarak odama gittim. Nasıl buradan kurtulabileceğimi düşünmeye başladım. O kadar düşüncelere dalmıştım ki akşam yemeği vaktinin geldiğini Jessie kapıyı tıklatınca fark ettim.
"İçeri gel" dedim. Elinde ki askıda elbiseyle ve ayakkabılarla girdi. Ha bir de çanta vardı. Elinden aldım ve hazırladım. Bir saatin sonunda Robbie geldi. Aşağı indim. Kapıya geldiğimde karşılaştık.
"Aman Tanrım, inanılmaz görünüyorsun" dedi yanağımdan öperken. Ama ben öyle hissetmiyordum.
"Hadi binelim arabaya" dedi ve birlikte kapının önünde duran arabaya bindik. Dediği gibi çok lüks bir yere geldik. 1 saat kadar orada yemek yedik. Benim çok da yediğim söylenemez.
Oradan çıkıp bir bara gittik. Robbie deli gibi eğleniyor ve içiyordu. Arada beni zorla kaldırıp dans ettiriyordu. Onu orada bırakıp yerime oturdum. Uzaktan bakıyordum sadece. Kafamı çevirdiğimde barda oturan Jack'i fark ettim. Sonra dönüp Robbie'ye baktım. Bu tarafa bakmıyordu. Koşarak yanına gittim.
"Jack, bana yardım et" dedim
"Sen Harry'nin"
"Evet o'yum. Lütfen Harry'e haber ver. Çok kötü durumdayım. Zorla bir yerde tutuluyorum. Adresi bilmiyorum ama adı Robbie Wesley. Lütfen onu bul. Ben çok-" konuşurken biri arkadan belimi tuttu.
"Canım tanışıyor musunuz?" Dedi Robbie
"Hayır. Birine benzettim sadece"
"Pekâlâ. Eve dönüyoruz hadi" dedi. Yürürken arkamı dönüp baktım. Lütfen anlamında dudaklarımı kımıldattım.
Robbie ile eve gelmiştik. Içeri girdiğimizde yardımcılar dışında kimse yoktu.
"Çok yorgum, hadi odamıza çıkalım" deyince gözlerim büyüdü.
"Ben kendi odamda kalacağım" dedim
"Bizim odamız" dedi ve kolumdan tutarak zorla odaya götürdü. Mini şort, askılı verdi ve giymem için yine tehdit etti. Zorla da olsa giydirdi. Kendi de duşa girdi. Çıktığında üzerinde sadece marka bir baxır vardı. Ben hâlâ yatağın üstünde oturuyordum. Yatağa girip
"Buraya gel" diye emretti. Örtünün altına girdim. Uzak durmaya çalışıyordum. Ama o zorla da olsa yanıma geldi. Arkam dönüktü. Önce boynumu öpmeye başladı. Sonra elini tişörtün altına koyup daireler çizmeye başladı.
"Bırak beni" deyip çıkmaya çalıştım ama zorla beni yatırıp üstüme çıktı. Öpmeye başlayınca
"imdat" diye bağırdım avazım çıktığınca. Eliyle ağzımı kapattı. Yine öpmeye devam ediyordu. Direniyordum ama işe yaramıyordu. O anda kapı açıldı.

*Harry'nin ağzından*

Yarın Türkiye'ye gitmek için vize başvurusu yapmaya karar verdim. Onsuz yapamıyordum. Her gün her saniye kafamdaydı. Gittiğinden beri resim odamdan çıkmıyordum. Sürekli resimlerini yapıyor ve ağlıyordum. Onu çok özlemiştim. Sesini, kokusunu, gülüşünü, kızışını hatta kızınca karnıma vuruşunu. Her şeyini. Ben onunla bütünleşmiştim. Şimdi çok yarımım. Sürekli içiyordum. Telefonum sürekli çalıyordu. Kayıtlı olmayan bir numaraydı bu yüzden sürekli reddediyordum. Sonunda odanın kapısı çaldı.
"Harry. Jack adında biri seninle görüşmek istiyor" Barbara'nın sesiydi.
"Kimseyle görüşmek istemiyorum"
"Çok önemliymiş" dedi Barbara
"Harry, Yağmur burada. Gitmemiş" dedi Jack. Yerimden fırlayıp kapıyı açtım.
"Ne dedin sen?" Dedim
"O burada"
"Mümkün değil. Onu giderken gördüm"
"Harry dinle, o burada ve biri tarafından zorla tutulduğunu söyledi. Neydi adı?" Dedi ve bir dakika düşündü.
"Robbie, Robbie Wesley" dedi
"Yağmur'u nerede gördün?"
"Bu akşam bir barda. Bi adam hemen götürdü onu. Muhtemelen o adamdı" dedi. Anahtarları ve telefonumu aldığım gibi koşmaya başladım. Arabaya bindim.

(Türkçe) First Love! Harry Styles)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin