36. Bölüm

178 7 0
                                    

Yamur hiç gözünü açmamıştı. Bu iyice beni endişelendirmişti. Acile girdiğimde doktor çağırmak için bağırdığımı hatırlıyorum. 15 dakikaya yakın bir süre sonra uyandı. Serumdan dolayı mızmızlanıyordu.

"Iyi misin?" dedim

"Harry" dedi

"Buradayım bebeğim" dedim ve elini tuttum sıkıca. Biraz sonra doktor elinde kâğıtlarla geldi.

"Biraz yanlız konuşabilir miyiz bay Styles?" dedi Doktor bana.

"Neden yanımda konuşmuyorsunuz?" dedi Yamur.

"Seninle de konuşacağım ama önce onunla konuşmayalım" dedi Doktor. Birlikte çıkıp kapıyı kapattım.

"Bakın bay Styles. Kan değerleri çok normal. Ama tahminim şu yönde ki, çok sitres altında. Bu kadar tansiyonun düşmesi çok tehlikeli. Neler yaşıyor bilmiyorum ama sitrese ve üzüntüye dayalı şeyler olduğunu düşünüyorum. Dikkat etmelisiniz ona" dedi. Kendimi çok kötü hissettim. Kesinlikle benim yüzümden olduğuna eminim. Geldiğinden beri onu üzüyordum.

"Pekala. Teşekkür ederim" dedim.

"Siz açıklar mısınız, ben mi açıklayayım?" Dedi

"Ben hallederim" dedim ve kapıyı açıp içeri girdim. Yanına gidene kadar beni izledi.

"Hadi ama ne kadar kalmış. Söyle gitsin" dedi

"Ne?"

"Ne kadar ömrüm kalmış" dedi

"Nerden çıkardın bunu?"

"Yüzünden öyle okunuyor" dedi

"Öyle bir şey yok"

"Ne peki?" Dedi. Sesi yorgun çıkıyordu.

"Sitrese ve üzüntüye bağlı dedi Doktor" dedim. Sessiz kaldı.

"Üzgünüm Yamur. Seni üzdüğüm için. Sana çok fazla kötü şey yaşattım" dedim.

"İşte serum bitti. Lütfen hemşireyi çağırır mısın? Gitmek istiyorum buradan" dedi. Bu konuda sessiz kalması beni delirtiyordu. Kalkıp bir hemşire buldum. Serumu çıkardı ve birlikte çıktık. Belinden tuttum ama kendini çekti. Normalde olsa kafasını boyu yetismedigi için midemin üstüne koyardı yada yaşlanırdı. Şimdi aksine kendine çekmişti. Bu gerçekten kafamı karıştırıyordu.

*Yağmur'un ağzından*

Harry belimden tuttuğunda tek istediğim onun midesine yaslanıp ağlamaktı. Bunu yaparsam ağlardım ve kendimi susturamamaktan korkuyordum. Bu yüzden kendimi çektim. Kendime geldiğimden beri Simon'ın söyledikleri deli gibi aklımda dolanıyordu. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Bu yüzden nasıl davranmalıyım onu da kestiremiyordum. Doğru yada yanlış yapıyordum ama bunu bile anlayabilecek durumda değildim. Harry'nin hoşlanmadığının farkındaydım.

Tanımadığım bir arabanın kapısını açtı. Yüzüne bakmamaya çalıştım. Geçip oturdum ve kemerimi bağladım hemen. Yol boyunca hiç konuşmadık. Diana'nın evinin önünde durdu. Aşağı indim hemen.

"Görüşürüz" dedim ve yürümeye başladım.

"Yamur" dedi arkamdan. Döndüm. Bir kaç adımda yanıma geldi.

"Bir sorun mu var?" dedi.

"Hayır. İyi hissetmiyorum sadece" dedim ve arkamı döndüm. Tam gidecekken durdum ve tekrar Harry'e döndüm. Yanağından öptüm. Sonunda evin kapısına geldim. Louis açtı kapıyı.

"Merhaba" dedim içeri girerken.

"Merhaba" dedi. Aynı anda elini kaldırıp dışarı selam verdi. Harry hala orada olmalıydı.

(Türkçe) First Love! Harry Styles)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin