(Türkçe) First Love! Harry Styles)

32. Bölüm

İçeri girdim. Kapıyı örtüp yatağa oturdu. Bende gidip yanına oturdum.

"Özür dilerim Yamur. Yaptığım aptallıktı. Seni dinlemedim. Sana bağırdım. Seni tehdit ettim. Sana güvenmeliydim. Seni dinlemeliydim. Çok üzgünüm" dedi.

"Sana anlatacaktım. Yemin ederim. Yalan söylemedim. O bilekliğe resmen aşıktım. O senin hediyendi. Nasıl kıyıp da satabilirdim" dedim gözlerim dolarken.

"O halde seni satmaya zorlayan neydi bebeğim? Söyle bana" dedi yüzümü avuçlarının içine alarak.

"Paraya ihtiyacım vardı. Yani Dilek'in vardı"

"Anlamadım" dedi

"Dilek'in ailesi haciz ile uğraşıyor. Dilek'in haberi olmadan çözmeye çalışıyorlar. Bu yüzden 10 gün daha burada kaldık. Parayı tamamlayamamışlar. Annem beni arayıp para bulabilir miyim diye sordu. Bende bulmaya çalışacağımı söyledim. Tek seçeneğim buydu. Benim için çok özledi ama bunu arkadaşım için yapmak zorundaydım. Ben gerçekten çok üzgü-" konuşurken Harry bir anda dudağımdan öptü. Boynumdan tutup daha da bastırdı. Yavaşça geriye yatırdı ve daha sert öpmeye başladı. Sonunda ayrılabildi dudaklarını. Nefes nefeseydi.

"Seni çok özledim" dedi. Tekrar öpmeye devam etti. O bütün yüküyle üstümdeydi. Bende öperken ellerimi saçlarından geçirdim. Ayrıldığımda,

"Gerçekten benden nefret ettin mi?" dedim. Dirseklerini başımın iki yanına koydu ve parmaklarıyla yüzümde ki saçlarımı geriye iterken konuştu.

"Asla. Sana aşığım. Sadece kızgındım ve ne saçmaladığımı bilmiyordum" dedi. Ona sarıldım.

"Bileklik fazla tutmamıştır. Eğer hala eksikse sana yardım edebilirim" dedi.

"Zayn etti" dedim. Bir anda kaşlarını çatıp doğruldu ve yatağa oturdu.

"Senin sevgilin benim. Herkesten önce bana gelmeyi öğrenmelisin artık" dedi saçlarını geriye atarken.

"Ben ona gitmedim. Alışveriş merkezinde onunla karşılaştım. Anlatmak istemedim ama çok ısrar etti. Kimseye anlatmayacaktım. Kafayı yemek üzereydim ve ona anlattım. O bana teklif etti. Kabul etmek zorunda kaldım. Başka çarem yoktu zaten"

"Bununla tek başına başa çıkmaya çalıştığına inanamıyorum. Yanında olmalıydım" dedi bana sarılırken.

"Lütfen bir sorunun olursa bana söylemekten çekinme. Ben senin erkek arkadaşınım. Bu yüzden her zaman benimle paylaşmalısın" dedi

"Haklısın Harry. Seni seviyorum"

"Seni seviyorum Şirinem" dedi. Sonunda Harry'e sarılmıştım. O benim kollarımdaydı. Ona sarılıyor ve kokusunu içime çekiyordum. Saçlarına dokunuyordum. Bu anın bozulmaması için her şeyimi verirdim. Yastığı dikleştirdi ve Harry yaslanıp ayaklarını uzattı. Kollarını açtı.

"Muhteşem Gatsby'ne gel bebeğim" dedi. Güldüm ve bacaklarının arasına girip kafamı göğsüne koydum. Oda ellerini karnıma koydu. Yarım saat kadar sessizce öyle oturduk. Ve sonunda sessizliği bozdum.

"Harry bir sorun daha var. Biliyorsun bir süre sonra buradan gideceğim. O zaman ne yapacağız? Yani biz ne olacağız? Bu çok saçma bir soru oldu. Nasıl denir bilmiyorum. Demek istediğim, ben senden ayrı kalmak istemiyorum" dedim. Harry cevap vermedi.

"Bir şey demeyecek misin?" Dedim. Yine cevap vermedi.

"Harry" dedim kalkarken. O uyumuştu bile. Tam sırasıydı. Sonunda cesaret edip bu konuyu açabilmiştim ama o uyumuştu. Ne kadar da şanslıyım. Kalkıp yataktan indim. Harry mırıldandı ama uyanmadı. Üstüne bir örtü attım ve aşağı indim. Barbara mutfaktaydı.