Birlikte park alanına gidip bir banka oturduk. "Biliyor musun, Barbara gerçek annemmiş. Babamda başka bir adam. Buraya gelmem tamamen planlıymış" dedim, Zayn şok olmuş bir şekilde bana bakakaldı.
"Şaka gibi değil mi?" Dedim gülerek. Sinirlerim bozulmuştu.
"Çok şaşkınım şuan da" dedi
"Ben hala öyleyim" dedim.
"Emin misin?"
"Kesinlikle. Türkiye'deki annemin ağzından da duydum. Bu yüzden gitmekten vazgeçtim. Daha yeni tanıştığım birine güvendim ve evine gitti. Kabus gibiydi tamamen. Sonra aşık olduğum adamla kavuştum. Gerçi sayılır. Pek tadını çıkardığım söylenemez" dedim gözlerimi devirerek. Derin bir nefes verdim.
"Çekici olduğunu biliyorum ama belayı da çektiğini bilmiyordum" dedi dilini ısırarak. Omzuna vurup güldüm.
"Bir şey daha öğrenmek ister misin?" Dedim. Sorarcasına kaşlarını kaldırdı.
"Bana, gerçek ailemi öğrenmemem için rüşvet verdin"
"Ne? Hayır böyle bir şey yapmadım. Haberim bile yoktu" dedi ellerini kaldırarak. Buna kahkaha attım.
"Evet, yaptın. Bana verdiğin para aslında biyolojik babamı susturmak için tamamlanmaya çalışılan paraymış"
"Aman Tanrım. Ciddi misin sen?"
"Malesef"
"Yani haciz falan durumu yok muymuş?"
"Sence?" Dedim. Ellerini saçından geçirip,
"Ah!" Dedi.
"Kafayı yememiş olmana şaşmalı"
"Hiç yardımcı olmuyorsun" dedim gözlerimi tekrar devirirken.
"Elbette edeceğim. Biz bubby'iz. Unuttun mu?"
"Hayır. Senin gibi bir 'bubby'm olduğu için çok şanslıyım. Kulağa tuhaf geliyor, 'bubby'm" dedim ve güldüm.
"Gel buraya. Seni özledim" dedi. Boynuna sarıldım.
"Bende" dedim.
"Ne yapacağız şimdi?" Dedim
"Bilmiyorum. Seni Barbara'nın yanına götürebilirim"
"Hayır, hayır. Bunun icin hazır değilim"
"Bana gidelim o zaman?"
"Tamam" dedim ve birlikte Zayn'in evine gittik. Oturma odasına oturup saatlerce sohbet ettik ve Harry'den haber gelmesini bekliyorduk.
"Biliyor musun? Robbie'nin mükemmel biri olduğunu düşünmüştüm" dedim
"Bu kadar saf ve temiz kalmayı nasıl başarıyorsun?"
"Bence aptal desek daha doğru olur"
"Hayır öyle düşünme" dedi. Telefon çalınca hemen açtı. Konuşurken yüzü düştü ve uzaklaştı benden. Sonra kapatıp yanıma oturdu.
"Harry'den haber var mı?" Dedim. Ellerimi tuttu ve gözlerimin içine baktı.
"Yamur" dedi.
"Evet" kalbim yerinden fırlayacak gibiydi.
"Şey.. Harry'nin bir kaç sene hapse girmesi muhtemelmiş"
"Ne?" Dedim. Gözlerim dolmuştu. Ben Harry olmadan ne yapardım bir kaç sene. O yokken burada kaybolurdum. Kendi içimde kaybolurdum. Yokluğuna dayanamazdım. Her gün o içerideyken kafayı yerdim.
Ayağa kalktım hemen.
"Zayn bişey yapmamız lazım" dedim. Hıçkırırken konuşmaya çalışıyordum.
"Lütfen Zayn yalvarıyorum sana bişey yapalım" dedim. Zayn ayağa kalkıp başımı midesine yaşadı. Kollarım karnının üzerindeydi.
"Elimizden vir şey gelmez. Beklemek zorundayız" dedi.
"Kafayı yiyecem" deyip karnına vurmaya başladım. Daha çok kendine bastırdı.
"Her şey yoluna girecek" dedi. Sonunda durdum ve sarıldım ona. 15 dakika abartısız ona yaslanıp ağladım. Sonunda saat 10'a geliyordu. Ben onun odasında uyudum oda salonda ki koltukta uyumuştu. Sabahın köründe kapı kırılacak gibi çaldığında ödüm patladı. Yataktan fırlayıp aşağı koştum. Zayn benden önce kapıya vermıştı. Biraz uzakta durup açmasını bekledim. Kapıyı açtığında gelen Harry'di. Boynuna atlayacaktım ama çok kızgın görünüyordu ve üstüme yürüyordu.
"Ona yalvardın mı?" Dedi
"Ne?"
"Gayet anladın. Cevap ver" dedi. Bağırdığında yerimden sıçradım.
"Bunun bir önemi yok. İşte buradasın" dedim.
"Onca yaptıklarından sonra nasıl gider ona yalvarırsın. Kafayı yiyeceğim"
"Harry sakin ol" dedi Zayn
"Sen hiç konuşma. Nasıl buna izin verirsin. Aklım almıyor"
"Senin için yaptım. Ne olduğu yada ne yaptığı umurumda değil. Tek umurumda olan sensin ve senin için yaptım. Yine olsa yine yaparım" dedim. Bir kaç dakika durdu. Muhtemelen sakinleşmeye çalışıyordu. Ellerini saçlarından geçirip geriye attı ve belime sarıldığı gibi kaldırdı. O kadar sıkıyordu ki neredeyse nefes zor alıyordum ama umrumda değildi.
"Özür dilerim. Seni seviyorum" dedi. Nefes nefeseydi. Boynuna iyice sarıldım.
"Seni seviyorum. Şükürler olsun ki buradasın" dedim. Yere bıraktı ve yanaklarımdan tutup dudağıma bir öpücük kondurdu. Zayn'e elini uzattı ve tokalaştılar. Saat 6'ya geliyordu.
"Çok yorgunum. Uyumak istiyorum. Duşunu kullanabilir miyim Zayn?" Dedi
"Keyfine bak dostum. Sana giyecek bir şeyler vereceğim" deyip ayrıldı yanımızdan. Zayn gittikten sonra iki elini belimde birleştirdi. Bunun için baya eğilmesi gerekti tabi. Bende ellerimi omuzuna koydum. Burnu burnuma değiyordu.
"Seni çok seviyorum. Söz veriyorum her şey düzelecek" dedi.
"Sen her şeyimsin Harry. Kalbim, nefesim, hayatım"
"Sende öylesin, Şirinem" deyip gülümsedi ve anlıma bir öpücük kondurdu.
"İşte" dedi Zayn.
"Pardon ben yanlış zamanda geldim galiba" dedi ve arkasını döndü.
"Hayır Zayn. Gel buraya" dedim
"Yanlış zamanda gelmediğin için kızardı zaten Yamur" dedi Harry. Ona gözlerimi büyüttüm ama gülmeme engel olamadım.
"Sizi böyle görmek güzel" dedi Zayn. Ikimizde birbirimize bakıp gülümsedik. Harry Zayn'in elindekileri almaya giderken eğilip kulağıma fısıldadı.
"Hazırlan, geliyorum bebeğim" deyip göz kırptı.
"Harry" dedim ve karnına vurdum. Zayn'in elindekileri alıp duşa girdi.
"İyi uykular Zayn" dedim ve odama, Zayn'in odasına gittim. 15 dakika sonra Harry geldi. Kapıyı açtı ve bir elini kapıya yaslayarak seksi bir şekilde konuştu.
"Merhaba bebeğim" dedi sesi etkileyiciydi.
"Olacaklara hazır mısın?" Dedi
"Kes şunu. Gelde uyuyalım" dedim gülerek. Koşarak yanıma geldi ve yatağa atladı. Hemen sarıldım ve gözlerimi kapattım.
"İyi geceler, sevgilim" dedi.
"İyi geceler marul kafa" dediğimde kahkaha attığını duydum.
"Ne?" Dedi
"Kıvırcık saçların tıpkı bir marula benziyor"
"Benzemiyor"
"Evet benziyor"
"Pekâlâ. Sende bir keçiye benziyorsun"
"Keçi mi?"
"Evet. Tıpkı inatçı bir keçi" dedi
Kafamı kaldırıp Harry'e dil çıkardım.
"Seni ısırmadan uyu" dedi. Kıkırdadım ve kafamı koydum. 5 dakika sessiz olduk ama uyumamıştım. Kendimi düzeltip oturdum yatağa. Harry uyuyordu. Yüzünde hiç bir ifade yoktu. Melek gibi uyuyordu. Ne gülerken beliren gamzesi, ne de kızarken oluşan alnında ki kırışıklıklar vardı. Mışıl mışıl uyuyordu. Yatağından küçücük öptüğümde kımıldayıp yan döndü. Kafamı yüzüne çok yakın koydum. Aramızda çok az mesafe vardı. Öylece yüzüne baktım. Huzur veriyordu. Mutluyumdum. Yüzüne düşen biraz saçını geriye verdim ve yüzünü izlemeye devam ettim. Yarım saat sonunda bende uyuyakalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(Türkçe) First Love! Harry Styles)
FanficYağmur hayatında hiç âşık olmayan üniversiteli Türk bir kızdır. İki arkadaşıyla 2 haftalığına İngiltere'ye giderler. Ve hayatlarında ki ilk deneyimleri yaşarlar. Bu maceraya siz de katılın ve hikaye kahramanlarını kendi hayal gücünüzde oluşturun.