(Türkçe) First Love! Harry Styles)

27. Bölüm

Sabah Diana beni uyandırdı.

"Günaydın canım. Aşağıda biri seni bekliyor" dedi ve Pijamalarımla koşarak aşağı indim.

"Merhaba ben Jenny. Beni bay Styles gönderdi. Kostümünüzü getirdim. Size makyaj ve saç için yardımcı olamaya geldim efendim" dedi genç kadın

"Lütfen bana Yağmur deyin. Ayrıca teşekkür ederim" dedim.

"Rica ederim. Başlayalım mı?" Dedi

"Daha çok erken değil mi?" Dedim. Duvarda ki saati görünce gözlerim büyüdü. Saat 1e geliyordu.

"Neden beni uyandırmadınız?" Dedim Diana'ya.

"10 kere odana geldik ama uyanmadın. Mızmızlanıp durdun" dedi Diana.

"Pekala yüzümü yıkayıp bir şeyler yemem gerekiyor. Lütfen siz oturun ben hemen geliyorum" dedim ve koşarak yukarı çıktım. Yüzümü yıkadım ve dislerimi fırçaladım. Aşağı indim.

"Aç mısınız?" Dedim

"Hayır. Teşekkür ederim" dedi Jenny

"O zaman kahve getireceğim?" Dedim cevap bekleyerek.

"Olur" dedi Jenny çekinerek. Jenny'ye bir bardak kahve getirdim ve kendim bir kaç dilim ekmek yedim. Jenny'nin yanına gittim ve kutuda ki elbiseyi çıkardım. Elbise biraz altın rengindeydi ve üstünde taşlar vardı. Önce anlamadım. Taki sarı kısa peruk ve üstünde ki tacı görünce anladım. İki tane taşlı bileklikleride elime aldım.

"Muhteşem Gatsby (Great Gatsby)" dedim cıvıltıyla.

"Bunu giyeceğim için çok heyecanlıyım. Buna bayıldım. O gerçekten çok zevkli"

Elbiseyi üstüme tutarak,

"Merhaba kızlar. Ben Daisy!" dedim.

"Kim olduğuna dair hiç bir fikrim yok" dedi Dilek

"Film izlerken sürekli bir yerlere kaçmasaydın kim olduğumu bilirdin" dedim

"Bu sana çok yakışacak. Ve muhteşem Gatsby'in Harry olacak" dedi Diana ve bir an hayal edince ağzım açık kaldı. Bağırarak yerimde zıpladım ve kızların boynuna atladım.

"Heyecandan ölmek üzereyim. Bu heyecanla gidersem her şeyi mahvedebilirim. Bence Harry'i arayıp gelemeyeceğimi söylemeliyim. Neredeydi benim telefonum?"

dedim etrafa bakınırken. Ece omuzlarımdan tutarak ona bakmamı sağladı.

"Saçmalama. Az önce gitmek için can atıyordun. Ne çabuk fikrin değişti. Bana bak. Her şey harika olacak tamam mı? Derin nefes al ve hersey harika olacak de. Tekrar ve tekrar" dedi. Derin bir kaç nefes aldım.

"Herşey harika olacak. Herşey harika olacak" dedim ve derin bir nefes verdim.

"Tamam hadi yapalım şunu" dedim ve Jenny'nin yanına gittim. Ayakkabıları elime aldım. O da ten renginde birkaç taşı olan ve bilekten bantlı bir ayakkabıydı. Neredeyse Daisy'nin ayakkabısının aynısıydı ama daha yüksekti.

"Sence de bu çok yüksek değil mi? Yani o zamanın ayakkabılarına göre" dedim ayakkabıları Jenny'ye gösterirken.

"Evet ama tamamen o ayakkabıya göre tasarlandı. Bay Styles boyunuzun biraz kısa olduğundan bahsetmişti. Bu yüzden bu kadar yüksek. Bu sizin için özel tasarlanmış bir ayakkabı. Elbise de öyle" dedi Jenny

"Ayağıma olacağını nereden biliyordunuz?" dedim diğer eşini de giyerken.

"Bay Styles söyledi" dedi. Şaşkınlıkla kızlara baktım ve Dilek'in kıkırdadığını gördüm.