78. Bölüm

88 5 0
                                    

Sabah annem seslendiğinde gözümü zar zor araladım.

''Kızım uyan artık. Arkadaşın neredeyse yarım saattir aşağıda oturuyor''

Kafamı zar zor kaldırdım ve komidinin üzerinde duran küçük dijital saate baktım. Saat 10'a geliyordu. Benim için daha çok erkendi. Yine de anneme dün geceden kızgın olduğum için mızmızlanmadan kalktım. Yatağın üzerinde ayaklarımı yere zor değdim. Saçların yüzüme düştüğünde geri ittim. Zar zor yere bastım ve ayağa kalktım. Aynalı çekmecemin üzerinden tokamı aldım ve saçımı yukarıdan topuz yaptım. Gözümü bir kaç kez kırptıktan sonra kendime yavaş yavaş gelmeye başladım.
Aynada ki lekeyi görmezden geldim. Bir adım attım ki tekrar dönüp baktım.

Uyurken seni izlemek her zaman 2 numaralı favorim. Birinciyi merak ediyorsan, kameraya bak x

Aynadaki göz kalemimle yazılmış yazıyı okuyunca gözlerime inanmadim. Hala uyanamadığımı düşünerek gözlerimi ovuşturdum. Tekrar açtığımda yazı hala duruyordu.
Tabi ki bunu Harry yazmıştı. Burada İngilizce konuşan benim dışımda kimse olmadığına göre tüm yollar ona çıkıyordu. Etrafıma bakındım kamerayı bulmak için. Komidinin üzerinde duruyordu. Yatağının üzerine atlayıp kameraya uzanıp aldım. Ayaklarımı katlayarak yatağın üstüne oturdum. Kamerayı açtığımda gözlerim neredeyse yuvalarından çıkacaktı.
Harry dudağımdan öperken resmimizi çekmişti. Bunun o kadar yumuşak bir öpücük olduğuna eminim. Yoksa hissetmemem mümkün değil.
Gerçi Harry'nin yüzüme bir şeyler çizip resim çekindiğinde de inanamamıştım. Ben uyurken neden aklına benimle bir şeyler yapmak geliyordu ki. Allah bilir daha neler yaptı da benim haberim yok. Bir gün mutlaka aynısını ona da yapmalıyım.
Bir saniye durdum ve kahkahayı patlattım. Kamerayı yatağın üstüne fırlatıp içeri koştum. Harry salonda oturuyordu annemde mutfakta bir şeyler tıkırdatıyordu.
Harry ile göz göze geldim. Pişkin pişkin gülüyordu. Bende gülerek dil çıkardım. Ona doğru koşmaya başlamıştım ki annemle karşılaştım.

''Banyoya gittiğini görmedim'' dedi elini beline koyarken.

''Çünkü gitmedim''

''Evin içinde böyle dolaşmamalısın. Misafirimiz var evde ve o bir erkek'' dediğinde gözlerimi devirdim ve banyoya gidip yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Odama girdim ve büyük bir of çektim. Annem bütün enerjimi düşürmüştü.
Saçlarımı yukardan tekrar dağınık topuz yapıp bir kaç telin yüzüme düşmesini sağladım. Gözlerime maskara sürdüm ve şeftali renginde allık sürüp dudaklarıma  hafif pembe bir parlatıcı sürdüm. Gri tek parça, tamamen geniş, önünde music never die yazan baskılı bir elbise giydim. Dizlerimin biraz üstünde bitiyordu. Gri içten dolgu topuklu spor ayakkabılarımı giydim. Ayakkabımın içine karışık renkli bir çorap giydim. Biraz görünüyordu ve oldukça sevimliydi. Üstüme oldukça eskitilmiş kısa kot ceketimi giydim ve Harry'nin aldığı o muhteşem kokulu parfümü sıktım. Son kez kolumdaki bilekliği kontrol ettikten sonra etnik desenli rengarenk bez sırt çantamı ve telefonumu alıp çıktım. Türkiye de kullndığım hattımı takmıştım.
İçeri girdiğimde Harry'nin yanına gittim. Annem yanımda belirdi hemen

''Nereye gidiyorsun?'' dedi

''Dışarıda kahvaltı yapacağız''

''Onca şey hazırladım''

''Ona söz verdim. Kusura bakma zahmet etmişsin'' dedim.

''Hadi Harry, gidiyoruz'' (ing) dedim. Hiç bir şey sormadan ayağa kalktı. Onunla kesinlikle plan yapmamıştık. Sadece bir an önce dışarı atmak istiyordum kendimi. Bu gergin havayı solumak iyice bunaltıyordu beni. Kapıdan çıkarken babamın arabasının anahtarını fark ettim.

(Türkçe) First Love! Harry Styles)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin