''Uyanma zamanııııı...''
Bu Diana'nın sesiydi. Gözümü zar zor araladım.
''Yeni ülkene hoş geldin Yağmur. Artık sende bir İngilizsin. Vay canına bu harika'' dedi.
''Bence de vay canına'' dedim Harry'e bakarken. Ve o hala uyukluyordu.
"Harry! Bugün yeni hayatımızın ilk günü" dedim.
"Rüya gibi" dedi
"Öyle. Hadi inelim şu uçaktan ve yeni hayatımızın ilk gününün tadını çıkaralım" dedim. Harry kocaman bir gülümseme gönderdikten sonra birlikte indik.
Bizi almaya gelen araçlara binip tanımadığımız büyük bir eve geldik. Hep beraber aşağı indikten sonra babam herkesi içeri davet etti. Evin bahçesinde bir kaç küçük yüksek sehpalar vardı ve üstünde de şampanya ve bardaklar. Bir garson bardaklara şampanya yı doldurup herkese ikram etti. Bana uzattığında kibarca reddettim.
"Öncelikle herkese Türkiye'ye ve daha sonra buraya geldikleri için teşekkür ederim. Burası benim evim. Artık karım, ben ve kızım bu evde yaşayacağız. Bizi burada daha mutlu günler bekliyor artık" dedi babam.
"Bir saniye.. Ne demek oluyor bu? Yani artık Barbara benimle kalmayacak mı?" dedi Harry, Barbara'ya bakarken.
"Harry bunu seninle konuşmak için fırsat bulamadım. Biliyorsun ben.."
"Lütfen Barbara. Bişey duymak istemiyorum." dedi Harry Barbara'yı sustururken.
Harry hızlıca arkasını dönüp evden çıktı ve koşarak peşinden gittim. Dış kapının önünde yakaladığımda seslendim.
"Harry, bekle" dedim ve önüne geçip konuştum.
"Sen iyi misin?" dedim.
Bir kaç saniye durdu ve elini saçlarından geçirdi. Derin bir nefes verdikten sonra konuştu.
"Bilmiyorum sadece yalnız yaşamak fikri beni rahatsız ediyor" dedi
"Harry ben.."
"Biliyorum bebeğim. Seninde artık yeni ailenle yaşamaya hakkın var. Bir aile kuruyorsunuz ve bir ailenin olması gerektiği gibi oluyor herşey. Barbara kendimi bildiğimden beri yanımda. Ondan ayrı kalmak beni üzüyor ve o koca evde tek yaşamak zor olacak"
"Buraya her zaman gelebilirsin Harry. İstediğin her zaman sana gelebilirim. Seni asla yalnız bırakmayacağım. Artık senin hayatında ben varım. Senin için en iyisi olmak istiyorum" dedim.
İki elini de yanağıma koydu ve baş parmaklarıyla yanaklarımı okşadı.
"Sen zaten benim için en iyisisin. İyi ki buradasın" dedi ve alnıma yumuşak bir öpücük kondurdu.
"Eve gidip eşyalarımı yerleştirmeli ve duş falan almalıyım sanırım. Sende yeni evini keşfetmelisin " dedi evi işaret ederken.
"Haklısın" dedim ve sarıldım.
"Görüşürüz Şirinem" dedi ve arkasını yürüyüp ilerledi.
"Harry" seslendim. Arkasını dönüp bana baktı.
"Bana mesaj atmayı unutma. Seni seviyorum" dedim.
Gülümseyip bana uzaktan öpücük attı. Babamın bizim için tuttuğu arabalardan kendi bavulu olan araca bindi ve gitti.
Oldukça üzgün görünüyordu. Haklıydı. Onun için tek yaşamak zor olacaktı. Hele ki annesinden sonra Barbara'ya bu kadar bağlanmışken.
Derin bir nefes alıp bahçeye gittim tekrar."Ben, herkese benim yanımda olduğu için minnettarım. Size yeteri kadar teşekkür edemem. Sizi seviyorum" dedim arkadaşlarıma.
Onlarda beni sevdiklerini söylediklerinden sonra vedalaştık.
En son Zayn kalmıştı ve kalması için ben yalvarmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(Türkçe) First Love! Harry Styles)
FanfictionYağmur hayatında hiç âşık olmayan üniversiteli Türk bir kızdır. İki arkadaşıyla 2 haftalığına İngiltere'ye giderler. Ve hayatlarında ki ilk deneyimleri yaşarlar. Bu maceraya siz de katılın ve hikaye kahramanlarını kendi hayal gücünüzde oluşturun.