26. Bölüm

254 10 0
                                    

Gözlerine baktım. Bedenimin her yerinde bu aşk yangınını aynı anda hissediyordum. Yüzünü iki elimin arasına aldım ve parmak uçlarıma kalkıp yanağını öptüm. Tabi onunda biraz eğilmesi gerekti. Sonra arkamı döndüm ve saçlarımı kuruttu. Saçlarıma her dokunuşunu ve bunun bana verdiği o garip hissi hissedebiliyordum. Sevgilim saçlarımı kurutuyor. Bu sizce de çok sevimli değil mi? Ayrıca inanılmaz da heyecanlı. Her an kalbiniz duracak gibi hissediyorsunuz.

"Kurutma işleminiz bitti. Makyaj da ister misiniz madam?" dedi

"Biraz daha bana dokunmaya devam ederseniz ölebilirim bayım" dedim. Bir anda ağzımdan kaçtı ve utandığım için elimle yüzümü kapattım. Önüme geldi ve elimi yüzümden çekti. Gülüyordu.

"Sende öyle. Sende öyle hissettiriyorsun" dedi. Alnımı utançla midesinin üzerine koydum ve çenesini kafama koydu. Elleriyle saçlarımı okşuyordu.

Kafamı kaldırdım önce ona baktım ve beline sarıldım.

"Iyi ki yanımdasın. Bunu milyonkere söyleyebilirim" dedi. Kollarımı bu kez boynuna doladım ve oda belimden tutarak kucağına aldı. Bacaklarımı beline doladım. Böyle daha rahat boynuna sarılabiliyordum ve yüzümü boynuna gömebiliyordum. Ellerimi ensesinde tutarak yüzüne baktım. O da sıkıca belimden tutuyordu ve kendimi tamamen güvende hissediyordum. Dudağını dudaklarıma bastırdı. Bu kez öptüğünde gözlerimi açık tuttum. O gözlerini kapatmıştı ve keyif alıyor görünüyordu. Bunu ben sağlıyordum. Bunu düşünmek bile çok heyecanlandırıyordu beni. Öperken gülmeme engel olamadım.

"Ne oldu?" Dedi gülerken

"Hiç" dedim ve gülmeye devam etmemek için içerden yanağımı ısırıyordum. Bu yüzden çenem kasılıyordu. Dayanamadım ve gülüp alnımı omzuna koydum.

"Birilerinin canı yaramazlık mı yapmak istiyor" dedi yürürken.

"Ne?" dedim. Koşarak yatak odasının kapısına gelince bağırmaya başladım.

"Hayır. Hayır istemiyor" dedim ama dinlemedi. Yatağa ikimiz birden düştük. Harry üstündeydi ve bukleleri yüzüne düşmüştü. Elimi uzatıp kenara çekerken yanağını elime yasladı. Yüzünü avuçlarımın içine aldım. İyice yaklaştı ve dirseklerini başımın iki yanına koydu. Baş parmağını yüzümde gezdiriyordu. Nefes alırken ağzı açıktı ve nefesini hissediyordum. Parmağını yanağımdan dudağıma doğru okşuyordu. Dudağımda durup dudak çizgimde dolanıyordu. Göğsü göğsüme değiyordu. Nefes aldığında inip kalktığını hissediyordum. Heyecandan kalbim yerinden fırlayacak gibi atıyordu. Nefes alışım kesinlikle çok düzensizdi.

"Kalbin çok hızlı atıyor. Bunu hissediyorum. Sanırım seni heyecanlandırıyorum" dedi hafif tebessümle. Başladı yine ukalalığa. Ama kim demiş hoşuma gitmiyor diye. Resmen ağzını yüzünü ısırasım geliyor onun bu hallerini görünce. Ukala ve haklıydı.

"Hayır çok ağırsın. Nefes almakta zorluk çekiyorum" dedim bende ukala olmaya çalışırken.

"Emin misin?" dedi ve dudakları neredeyse dudaklarıma değiyordu. Konuştuğunda dudaklarıma sürtünüyordu alt dudağı.

"Nefesinde ki titremeyi duyabiliyorum" dedi.

"Tamam belki biraz" dedim nefes nefese. Konuşmak da zorlanıyordum. Kafasını boynuma doğru getirdi. Parmaklarını boynuma sürdü. Eğilip kulağıma fısıldadı.

"Biraz mı?" dedi. Nefesini ve saçlarını kulağımda hissedince bütün tüylerim diken diken oldu.

"Harry" dedim sesim titrerken. Parmaklarını dudaklarımın üzerine koydu.

"Merak etme bebeğim. Bunu evliliğe saklayacağız" dedi. Biraz olsun rahatlamıştım. Dur bir saniye az önce evlilikten bahsetmişti ve bu tamamen gerginliğimi alıp yerini yumuşamaya bırakmıştı. Gözlerimi açtım ve ona gülümsedim.

(Türkçe) First Love! Harry Styles)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin