(Türkçe) First Love! Harry Styles)

73. Bölüm

Hızlıca yürüdüm. Harry kolumdan tutup kendine çevirdi.
"Ne oldu?" Dedi. Elini tuttum.
"Gidelim buradan" dedim ve yürümeye başladım. Harry bir şey demeden elimi sıkıca tutup yürümeye başladı. Arabanın yanına gelince durdum ve boynuna sarıldım.
Ayrıldığımızda sordu.
"O adam sana ne dedi?"
"Bana sormaya gerek bile duymamış. Sadece onları seçeceğimi düşünmüş. Ne hissettiğim yada ne düşündüğümü merak bile etmemiş"
"Gel buraya" dedi ve derin bir nefes alıp vererek bana sarıldı.
Birlikte arabaya bindik.
"Eve gitmek istemiyorum. Belki yarına kadar başka bir yerde kalmalıyım"
"Tamam bende seninle geleceğim. Ama önce eve uğrayıp gerekli bir kaç bir şey almalıyız. Olur mu?"
"Tamam" dedim bir kaç dakika sonra eve vardık. Birlikte küçük bavula bir kaç parça bir şeyler koyduk. Çantamı da alıp birlikte odadan çıkacakken durdum.
"Harry bekle" dedim. Bana döndü ve elindeki bavulu yere bıraktı. Stresle dudağımı ısırdım ve yanına gidip önünde durdum.
"Harry! Belki de buraya geri dönmeyeceğim. Bu yüzden, gelmek istediğine emin misin?" Dedim. Ne diyeceğini gerçekten merak ediyordum. Resmen gözlerimle yalvarıyordum 'eminim' demesi için. Ama gelmeseydi de ısrar etmeyecektim. Bunu ona yapamazdım. Eğer Türkiye de kalırsam onu öylece ortada bırakmış olacaktım. Kararı ne olursa olsun saygı duyacaktım.
"Eğer öyle bir şey olursa çok kötü olurdu. Düşündümde aslında haklısın. Bu yüzden" dedi ve durdu.
"Bu yüzden ne olursa olsun seninleyim. Hiç olmadığım kadar eminim" dedi. Harry'nin boynuna sıkıca sarıldım.
"İyi ki varsın Harry. Seni çok seviyorum" dedim.
"Seni asla bırakmayacağım. Şartlar ne olursa olsun. Seni seviyorum" dedi. Ayrıldıktan sonra dudağıma bir öpücük kondurdu. Kendimize ihtiyacımız olacak kadar eşya aldık. Birlikte bir otele gittik ve çift kişilik tek oda ayırdık. Odamıza gidip biraz dinledik. Yatakta uzanmış sohbet ediyorduk. Kafam omzundaydı.
"Bizi neler bekliyor tahmin bile etmek istemiyorum" dedim
"Her şey yoluna girecek"
"Ya daha fazla karmaşa olursa?"
"Olmayacak"
"Bu kadar emin olamazsın Harry"
"Hiç kimse umurumda değil. Bundan sonra senin mutlu olman için her şeyi yapacağım. Kimsenin seni üzmesine izin vermeyeceğim"
"Yanımda olduğun için şanslıyım" dedim ve sıkıca sarıldım. Akşama kadar birlikte uyuduk.
"Harry" dedim yanımda mışıl mışıl uyuyan Harry'e. Tekrar seslendim ama uyanmadı.
"Harry kalk hadi, çok açım" dedim ama Harry hala uyanmıyordu. Kalktım hazırlandım ve aşağı indim yemek bulma ümidiyle. Öyle de oldu. Yemeğimi yedim ve biraz dışarı da yürümeye çıktım. Hava hafif esiyordu. Etrafta ki insanları izleyerek geziyordum. Açık bir bara oturdum. Gitar eşliğinde bir adam şarkı söylüyordu. Bir bardak meyve suyu aldım ve dinlemeye başladım.
Gerçekten güzel bir sesi vardı ve iyi çalıyordu. Bende kalabalığın arasına girdim. Şarkı bittikten sonra konuşma yapıyordu.
"Sahneye bir bayan almak ve bu şarkı mı ona okumak istiyorum" dedi şarkı söyleyen kişi. Bütün kızlar el kaldırıp yerinden zıplıyorlardı kendilerini göstermek için. Biraz bakındı kalabalığa. Bir an da göz göze geldik.
"Anlaşılan buraya gelmek için can atıyorsun. Lütfen gelir misin?" Dediğinde kaşımı çattım ve etrafıma bakındım. Bana bakıyor gibiydi ama ben can atmıyordum. İşaret ederek,
"Ben mi?" Dedim
"Evet sen" dedi.
"Teşekkür ederim. Başka birini seçmelisin sanırım"
"Lütfen buraya gel" dedi. Hayır anlamında başımı salladım.
"Gel, gel, gel,.." diye alkışlayarak ritim tutmaya başladı. Şaşırmıştım bu duruma. Elimde ki içecekten bir yudum aldım. Kalabalıkta ona eşlik etmeye başlayınca elimde ki bardağı yanımda ki her hangi birine teslim ettim ve sahneye çıktım. Elimi tutup öptü ve
"Teşekkür ederim" dedi. Oldukça flörtöz bakışlar atıyordu. Hala elimi sıkıca tutuyordu.
"Bu benim yazdığım bir şarkı ve böylesine güzel bir bayana söylemekten gurur duyarım" dedi bana bakarak gülümsedim. Gitarını taktı boynuna. Oldukça romantik bir şarkı söylemeye başladı. Karşımda şarkı söylüyor ve gülümsüyordu.
"Yamuuur" bu ses şarkıyı söyleyeni durdurdu ve aniden sessizlesti her yer. İnsanları iterek gelen Harry'i gördüm. Yanıma geldi ve kolumu tuttu.
"Nr yapıyorsun burada?" Dedi
"Ben acıkmıştım ve.."
"Burası bir restorant değil"
"Biliyorum. Zaten yemeğimi yedi-"
"Yürü gidiyoruz"
"Hey dostum, kızın gelmek istediğini sanmıyorum" dedi şarkı söyleyen genç adam. Harry ona dönüp üstüne yürümeye başladı. Genç adam Harry'den biraz kısaydı.
"Sahi mi? Canın sorun çıkarmak mı istiyor? Dene o zaman" dedi tehdit eder bir şekilde.
'Harry. Gidelim" dedim kolundan tutarak.
"Cevap alamadım" dedi hala üstüne yürürken. Aralarına girdim kısa boyunla durdurabilecek mişim gibi. İki elimi de midesinin üstüne koydum.
"Harry gidelim lütfen" dedim ama hala adama bakıyordu.
"Harry bana bak" dedim. Sinirle kafasını bana çevirdi.
"Lütfen. Gider ayak sorun çıksın istemiyorum" dedim. Elimden tutup çektirerek indirdi aşağı. Sakin bir yere doğru ilerlemeye başladık. Sonunda elimi çektim.
"Senin derdin ne? Orada çok kabaydın" dedim
"Ne işin vardı orada. Üstelik ben odada uyurken"
"Yemek için seni kaldırmayı denedim ama kalkmadın. Bende yemeğimi yiyip biraz dışarı çekmaya karar verdim sonra da kendimi orada buldum"
"Adam sana asılıyordu"
"Öyle bir şey yoktu. Kes artık şu agresif tavırları" dedim bir dakika durdu ve bana baktı. Muhtemelen bağıracaktı. Kendimi buna hazırlamaya başladım. Bir anda hızlıca bana sarılınca irkildim. Sıkıca belime sarılmış başını boynuma gömmüştü.
"Çok korktum. Seni yanımda göremeyince çok korktum. Telefonunu bırakmıştın. Her yerde seni aradım. Beni burada bıraktığını sandım" dedi nefes nefese.
"seni neden bırakayım?"
"Bilmiyorum. Evden çıkarken ki konuşmalarından dolayı öyle düşündüm" dedi. Ayrıldım ve yüzünü acuçlarımın arasına aldım.
"Seni bırakmayacağım. Seninle birlikte gideceğiz ve ne olursa olsun birlikte kalacağız. Bu kötü düşünceleri çıkar aklından" dedim. Hala endişeli görünüyordu.
"Tamam mı?' Dedim. Basıyla onayladı. Dudaklarıma yapıştı ve kısa bir öpücükten sonra ayrıldı.
"Seni seviyorum" dedi.
"Bende öyle" dedim ve gülümsedim. Elinden tutarken ayakları dikkatimi çekti.
"Ayakkabıların?!" Dedim. Dönüp oda ayaklarına baktı.
"Odadan nasıl çıktığımı bilmiyorum" dedi ve güldü. Bende güldüm.
"Özür dilerim" dedim. Güldü ve elimi tuttu ve birlikte odaya çıktık.