65. Bölüm

120 7 0
                                    

Sabah 8'e kurduğum alarmım çaldı. Hemen kapattım. Harry kımıldadı ama uyanmadı. Diz üstünde olan yüksek bel buz mavisi geniş etegimin üstüne, açık pudra bir şifon kollu gömlek giyip kollarını dirseğime doğru çektim. Bilekliğimin yanına altın rengi saatimi taktım. Eyeliner çekip maskara ile tamamladım. Allık ve pembe rujumu sürüp saçlarımı düzleştirdim. Dolgu topuklu ten rengi ayakkabılırımı giydim ve çıktım banyodan. Parfümü çekmecenin üstünden alıp sıktım. Çantamı alırken telefonumu büyük bir gürültüyle yere düşürdüm. Harry'e baktım hala uyuyordu. Derin bir nefes alıp 'şükürler olsun' diye geçirdim içimden. Hemen yerden aldım. Ayağa kalkıp arkadamı dönünce yerimden sıçradım.
"Harry, korkuttun beni" dedim karşımda dikilmiş olan Harry'e. Saçları dağınık, uyku sersemliğiyle konuştu.
"Nereye gidiyorsun?"
"Diana ile alışverişe"
"Bu saatte mi?"
"Evet. Iıı şeyy.. Bugün öğlen Liam ile yemek yiyeceklermiş bunun için erkenden ona elbise bakmamız gerekiyor"
"Dün gece mi kararlaştırdınız?"
"Evet"
"Neden bana söylemedin?"
"Unuttum"
"Yani benden habersiz mi gidecektin?"
"Hayır. Not filan bırakacaktım. Uyandırmak istemedim. Soruların bitti mi?"
"Hayır bitmedi" dediği anda telefonumun mesaj sesi geldi.
Gln: Aşağıdayım.
Mesaj Diana'dandı.
"Diana aşağıdaymış gitmeliyim" dedim ve Harry'nin yanağına öpücük kondurup hızlıca çıktım, başka bir soruyla daha karşı karşıya kalmamak için.
Diana'nin arabasına binip birlikte hastaneye gittik. Tahlilleri verdik ve 15 dakika içinde aldık. Burası özel bir hastaneydi. Bu yüzden her şey daha hızlıydı.
Doktor elinde ki kağıda bakarak,
"Hamile değilsiniz. Bir sorunda yok değerlerde. Bir kaç gün içinde ilaç aldınız mı?" Dedi Diana'ya.
"Evet. Son zamanlarda ağrı kesici içiyordum"
"Size iyi gelmiyor olabilir. İlacı kullanmayın ve eğer devam ederse mutlaka tekrar gelin"
"Pekala. Teşekkür ederim" dedi ve birlikte çıktık. Diana derin bir nefes verdi ve bana sarıldı.
"Gidip yüzümü yıkayacağım" dedi elinde ki sonucu bana vererek.
"Tamam burada bekliyorum" dedim. O gitti ve ben beklemeye başladım. Gerçekten bende rahatlamıştım, ta ki adımı seslenen Harry'i duyuna kadar.

*Harry'nin ağzından*

Yamur evden telaşla çıktı. Neredeyse kaçarak gitmişti. Benden bir şey sakladığı her halinden belliydi. Dünden beri kırk kere sormama rağmen bir şey dememiş üstüne kızmıştı. Hemen eşofmanımın üstüne bir tişört giyip, telefonumu ve arabanın anahtarını kaptığım gibi aşağı inip ayakkabılarımı giydim. Diana'nın arabasını giderken gördüm. Arabaya bindiğim gibi sürmeye başladım. Beni fark etmemeleri için biraz uzaktan gidiyordum. Biraz sonra hastane otoparkında durmuşlardı. 'Burada ne işleri var' diye içimden geçirmeden edemedim.
Bana alışverişe gideceklerini söylemişti ve bir hastaneye gelmişlerdi. Bu beni çok endişelendirmişti. Benden ne saklıyor olabilirlerdi ki. 10 dakika boyunca park edeceğim bir yer ararken lanet okudum bunca dolu otoparka. Sonunda park edecek bir yer buldum ve koşarak hastaneye girdim. Deli gibi, nefes nefese aramaya başladım. 2nci katın sonundaki Yamur'u fark ettim. Elinde bir kağıt vardı ve arkası dönüktü. Hızlıca yanına gittim ve seslendim.
"Yamur!"

*Yağmur'un ağzından*

Dönüp Harry'i görünce gözlerim büyüdü.
"Buranın bir alışveriş merkezi olduğunu sanmıyorum" dedi.
"Evet. Biz şey için geldik" dedim kekelerken ve aklıma söyleyecek bir yalan gelmedi.
"Elinde ki ne sonucu?" Dedi.
"Bir şey değil" dedim ve arkama saklamaya çalıştım. Kafasını çevirip 'KADIN DOĞUM' yazan odanın kapısını görünce gözü büyüdü.
"Elindekini bana ver" dedi bağırarak. Geri çektim. Elimden zorla alırken yırtıldı ve Diana'nın bilgilerinin yazdığı kısım elimde kaldı. Kağıda baktı.
"Hamilelik testi mi bu?" Dediğinde konuşamadım. Çok kızgın görünüyordu.
"Sana hamilelik testi mi dedim?" Bağırıyordu bu kez.
"Bağırma hastanedeyiz. Herkes bize bakıyor" diyebildim.
"Neden bu testi yaptırdın, ha?" Dedi. Harry gerçekten korkunç görünüyordu. Bağırıyor ve üstüme yürüyordu.
"Ne?" Dedim şaşkınlıkla.
"Neden hamile olabileceğini düşündün? Yoksa.." Dedi ellerini stresle saçlarından gecirdi.
"Yoksa ne?" Dedim
"Robbie. O 'lanet olası' (tırnak içinde ki yere bildiginiz bütün küfürleri koyabilirsiniz) herif mi sana bir şey yaptı?"
"Ne? Hayır"
"Bunu bana neden söylemedin?"
"Çünkü öyle bir şey yok"
"Yalan söylemeyi kes" diye bağırdı ve duvarla arasında sıkışıp kaldım. Gözleri doldu. Neredeyse ağlayacaktı.
"Hamile misin?" Derken sesi titriyordu.
"Saçmalıyorsun. Beni dinlemiyorsun bile"
"Her şey ortada"
"Değil. Dinle beni"
"Hamile misin?" Diye bağırdı ve hemen yanıma yumruk attı. Ödüm patlamıştı. Öylece dondum kaldım. Sadece yüzümden düşen göz yaşlarımı hissettim.
"Değil" dedi arkadan bir ses. Bu Diana'nın sesiydi. Harry dönüp arkasına baktı.
"O test benimdi ve hamile değilim" dedi
"N- Nasıl yani?" Dedi şaşkınlıkla dönüp bana baktı. Eline bende kalan parçayı sıkıştırdım ve göğsünden ittim. Kağıda baktı ve pişman olan gözlerle bana baktı.
"Yamur Özür dilerim" dedi yanıma gelirken. Sinirle bir anda yanağına tokat attım. Bu gerçekten hızlı bir tokattı. Sonra ağlayarak koşmaya başladım. Diana arkamdan geliyordu. Dışarı çıktım ve nefes nefese ağlıyordum. Diana belimden tuttu ve birlikte arabasına bindik.
"Beni dinlemedi bile. Buna inanabiliyor musun?" Dedim.
"Ve, ve ona tokat attım. Onun kılına zarar gelecek diye her an korkuyla yaşayan ben yaptım bunu" dedim ağlamaya devam ederken. Diana teselli için sarıldı.
"Bana gidelim olur mu?" Dedi. Başımla onayladım. Birlikte kısa sürede Diana'nin evine gittik. Ben daha önce kaldığım odaya çıktım ve yatağa attım kendimi.

(Türkçe) First Love! Harry Styles)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin