(Türkçe) First Love! Harry Styles)

12. Bölüm

Pazartesi sabahı Diana neşeyle odaya girdi.

"Liam geliyor. Yağmur uyan. Bugün Liam geliyor" dedi

"Harika" dedim ve arkamı döndüm. Uyan hadi. O kahvaltıya gelecek. Seninde katılmanı istiyorum.

"Pekala" dedim Harry'i de görmeyi umarak. Yataktan çıktım ve bir elbise ve sandalet giydim. Aşağı indim. Henüz kimse yoktu. Masayı hazırlıyorlardı. Bende yardım ettim. Hazırlıklarımız bittikten sonra kapı çaldı.

"Yağmur kapıyı açabilir misin?"Diana mutfaktan seslendi.

"Elbette" dedim. Kapıyı açtım. Önce Liam içeri girdi. Arkasından Zayn vee Niall. Louis de yukarıdan indi. Harry yoktu. Oda gelir sanmıştım. Birlikte masaya geçtik. Biz tabakları doldurduk. Harry'i merak ediyordum ama sormam garip olurdu diye düşünüyordum.

"Harry neden gelmedi?" Dedi Diana. Aklımı okumuş gibiydi.

"O sanırım hasta. Hastaneye gitmeyi teklif ettim ama gitmiyor" dedi Liam. Onu gerçekten merak etmeye başlıyorum. Tabağımdakileri bitirdikten sonra mutfağa gittim. Tenizlerken Zayn geldi.

"Zayn. Sen iyi misin?" Pek iyi görünmüyorsun" dedim

"Kız arkadaşımdan ayrıldım"

"Ahh. Çok üzüldüm" dedim ve sarıldım.

"Nasıl hissediyorsun?"

"Bilmiyorum. O kadar kötü hissettirmiyor. Sanırım"

"Umarım barışırsınız" dedim. Tek omuzunu kaldırıp indirdi.

"Sen Harry ile birlikte misin?" Dedi

"Hayır" dedim

"Hafta sonu boyunca o hiç mutlu değildi. Bir şey de söylemedi. Ve şuanda çok hasta. Bence bir bakmalısın"

"Haklısın. Ama hatırlamıyorum evini" dedim

"Ben seni bırakırım"

"Sahi mi?"

"Evet. Sorun değil" dedi "Tamam o zaman ben telefonumu alıp geliyorum"

"Tamam" dedi ve içeri gittik.

"Kızlar ben Harry'nin evine gidiyorum. Yani o hasta. Onun için. Hasta insanlara bakılması gerekir. Öyle değil mi?" Ne diyorum ben!

"Elbette gitmelisin. Yani gidilmeli" dedi Dilek gülerek.

"Hoşçakalın" dedim ve Zayn ile birlikte çıktık. Arabaya bindik. Arabada giderken,

"Benim bir müzik grubum var. Akşamları çalıyoruz. Sende gelmek ister misin?" Dedi

"Evet. Çok isterim" dedim

"Tamam o zaman yarın seni 9 da alırım. Olur mu?" dedi.

"Evet"

"Harika" dedi gülümseyerek. O gerçekten güzel gülümsüyordu. Bence iyi kalpli biriydi. Neden kız arkadaşı ile ayrıldılar merak ediyordum.

"İşte geldik. Akşam seni eve bırakabilirim istersen" dedi

"Olur"

"Pekala sana numaramı vereyim o zaman" dedi ve ben telefonumu çıkardım. O numarayı söylerken ben yazıyordum. Yüzüme düşen saçımı kulağımın arkasına koydu. Kafamı kaldırdım ve ona gülümsedim. Oda gülümsüyordu.

"Getirdiğin için teşekkür ederim. Hoşçakal"

"Görüşürüz" dedi ve arabadan indim. Kapının önüne geldim ve zili çaldım. Biraz sonra Harry kapıyı açtı. Onu bir kaç gün sonra gördüğüm için heyecanlıydım. Yüzü çok solgun görünüyordu.