(Türkçe) First Love! Harry Styles)

64. Bölüm

"Sence kıyafetim bir parti için uygun mu? Bilirsin partilerden pek anlamam"
"Elbette ki. Herkes böyle gelir partiye" dedi ve güldü. Anlamamıştım. Omuz silktim ve içeri girdik. Herkes oldukça süslüydü ve hiç günlük giyinmediklerine eminim. Ne aptalım ama. Daha önce kızlarla gelmiştik ve baya giyinip süslenmiştik. Galiba biraz sonra Harry'i öldürebilirdim. Az önce resmen benimle dalga geçmişti ve ben daha yeni idrak ediyorum. Ben hala etrafta ki kızlara bakarken Zayn yanımıza geldi.
"Merhaba! Ilk defa partide böyle rahat giyinen bir kız gördüm. Şaşkınlığımı gizleyemeyeceğim" dedi Zayn gülerken. Harry'e döndüm ve ona gözlerimi kısarak ölümcül bakışlar atıyordum. O ise elini karnına koymuş kahkahayla gülüyordu.
"Bilmiyorum farkında mısın ama ben senin kız arkadaşınım. Düşmanın değil" diye hatırlattım.
"Bu yüzden burada ki sarhoş ve kendini bilmez tiplerin dikkatini çekmeni istemedim"
"Bu kıyafetimle daha çok çektiğime eminim"
"En azından kıyafetin çekiyor, çıplak yerlerin değil" dedi Harry. Bu ne yani şimdi. Ingiltere'nin maço erkeği de Harry olamaz her halde. Olmamalı. Bir maço erkeğine göre Oldukça sevimli, yakışıklı, karizmatik, komik ve... tamam pekala daha fazla sevgilimi övmeyeceğim. Çünkü sevgilimi saatlerce övebilirim ve bu benim bir hikaye bölümüme anca sığacaktır.
Ona gözlerimi devirdim. Sonra üçümüz birlikte içeri geçip koltuklara oturduk. Herkes burdaydı. Onlara selam verdik. Oturduğumuzda Harry yaklaştı öpmek için. Müzik çok yüksek seste çalıyordu.
"Partilerde yiyişen çiftler gibi görünmek istemiyorum" diye bağırdım ve aynı anda müzik sustu. Harry dahil herkes kahkahayla gülmeye başladı. Dudağımı ısırdım utancımdan.
"Az önce bunu dışımdan mı söyledim?" Dedim. Harry hala gülerken,
"Herkesin duyduğuna eminim" dedi.
"Siz yiyişin biz bakmıyoruz" dedi Louis. Herkes tekrar gülmeye başladı. İyice utanmıştım.
"Neden müzik durdu. Bu bir parti değil mi?" Dedim bağırarak müzik sisteminin orada duran genç adama. Hemen bir müzik açtı ve oldukça enerjikti. Herkes gülerken,
"Madem bu bir parti, kalk dans edelim" dedim Harry'nin elini tutup çekiştirirken. Birlikte kalktık ve en köşeye bi yere gittik. Ikimizde dans etme konusunda pek iyi değildik. Gelişi güzel zıplayıp dönüyorduk olduğumuz yerde. Neredeyse yarım saat dans etmiştik ve kendimizi koltuğa zar zor koltuğa artık.
Niall, Harry'e bir içki uzattı oturunca. Harry önce baba baktı.
"Sağol dostum. Bu akşam ben almayayım" dedi. Harry'e bakıp gülümsedim ve beline sarıldım. Kafama bir öpücük kondurdu. Başımı göğsüne koydum ve oda belimden tutuyordu. Niall bir bardak daha içkisinin olması mutluluğuyla yerine oturdu. Müziğin sesi artık biraz daha kısıktı ve slow çalıyordu. Aralarında espriler yapıp gülüyorlardı. Gerçekten çok eğlencelilerdi. Diana biraz solgun görüyordu. Ayağa kalktı ve tuvalete gideceğini söyledi.
"Harry geliyorum hemen" dedim ve kalkıp Diana'nın peşinden gittim. Tuvalete girmiş kusuyordu. Bir kaç dakika sonra çıktı ve yüzünü yıkadı.
"Sen iyi misin?" Dedim
"Evet. Bir kaç gündür kusuyorum"
"Hastaneye gidelim hemen"
"Dur" dedi. Dönüp ona baktım.
"Bir sorun mu var?"
"Yamur.."
"Evet"
"Sence ben hamile olabilir miyim?" Dediğinde bir an şok geçirdim.
"Bu mümkün mü? Yani siz şey.. anlarsın işte"
"Normalde korunuyoruz ama iki hafta önce çok sarhoştuk ve o gece ilişk.."
"Tamam tamam. Anladım" dedim elimi önünde sallarken.
"Sence mümkün mü?" Dedi çaresizce bana bakarken. Aynı anda kapı tıklayınca yerimizden sıçradık.
"Kızlar. Her şey yolunda mı?" Bu Harry'nin sesiydi.
"Eveet. Çıkıyoruz birazdan" dedim ve Diana'nın dağılan saçını düzelttim. Sonra boynuna sarıldım.
"Iyi düşünmeye çalış. Sonra mutlaka o testlerden birini yaparız" dedim. Başıyla onayladı. Kapıyı açıp çıktık. Harry hala kapının önündeydi.
"Bir sorun olmadığına emin misiniz?"
"Evet" dedim ve anlamaması için Harry'nin yüzüne bakmadım. Arkamızdan geldi Harry. Diana Liam'ın yanına oturdu. Bizde Harry ile yan yana oturduk. Bana her zaman ki gibi kaşlarını çatmış dik dik bakıyordu. Parmaklarımı parlaklarının arasından geçirip iyice yanına sokuldum ve ellerimizi dizimin üstüne koydum. Yüzüne bakarsam endişemi belli ederdim. O bir şekilde anlardı. Sohbet ederken Diana'yla göz göze geliyorduk sürekli ve ikimizinde hiç sesi çıkmıyordu. Eminim ki oda düşünüp duruyordu.
"Sıkıldın mı?" Diye sorduğunda Harry bir an korktum.
"Bir şeyler saklamıyorsun değil mi?"
"Hayır Harry. Aynı şeyi sorup durmaktan vazgeç. Ben iyiyim ve bir sorun yok" dedim.
"Pekala istersen kalkalım"
"Olur" dedim ve birlikte kalktık. Diana'ya sarılırken kulağıma fısıldadı.
"Yalnız gitmek istemiyorum. Yarın 9 da alırım seni" dedi
"Tamam" dedim
"Hoşçakalın çocuklar" dedikten sonra çıktık. Birlikte eve geldik. Üstümüzü değiştirip girdik yatağa.
"Sana kızdığım için üzgünüm" dedim
"Önemli değil. Sadece senin için endişeleniyorum"
"Ben iyiyim Harry. Sen yanımdayken her zaman iyiyim" dedim ve daha sıkı sarıldı.
"Okul konusunda ciddiyim Yamur. Eğer burada kalırsan kaydını aldırmalıyız"
"Ne olacağını bilmiyorum Harry. Bu yüzden erken konuşmak istemiyorum"
"Benimle birlikte kalmanı ve birlikte gitmemizi gerçekten istediğimi biliyorsunuz"
"Biliyorum Harry. Şimdi uyuyalım olur mu?"
"İyi geceler Şirinem"
"Iyi geceler Harry" dedim ve birlikte uyuduk.