(Türkçe) First Love! Harry Styles)

4. Bölüm

Sabah olduğunda birinin yanağımdan öptüğünü hissettim. Yanağımdaki sıcaklığı hisseder hissetmez gözümü açtım. Dün gece mutfakta karşılaştığım yeşil gözlü oğlan gülümseyerek bana bakıyordu. Hoşuma gitmiş olmalı ki hiç bir tepki vermedim ve bende gülümsemeye başladım. Gözlerimin içine bakarak bana doğru eğildi ve neredeyse nefesini yüzümde hissettim. Kısa bir süre gözlerimin içine baktı. Öpmek için tamamen eğildi ve gözlerimi kapattım,

"Yağmur" diye birinin seslendiğini duydum. Önce gözlerimi araladım ve kırpıştırmaya başladım. Karşımda sinsi gülüşüyle Dilek duruyordu.

"Ne görüyordun bakalım?"

"Ne?"

"Az önce uyurken gülüyordun. Neler oluyordu orada?" dedi göz kırparken ve bir kez daha sinsi bir şekilde gülmeye başladı.

"Hiç bir şey. Yani bilmiyorum. Hatırlamıyorum" dedim telaşlı bir şekilde. Nasıl olurda böyle bir rüya görürdüm ve bu kadar hoşuma giderdi ki. Onu sadece bir kere gördüm. Hiç tanışmadık. Adını bile bilmiyorum. Tek hatırladığım dün gece biraz sarhoş olduğu ve boyumla dalga geçtiğiydi. Tamam kabul ediyorum muhteşem bir gülüşünün olduğu ve yanağında ki gamzesini de hatırlıyorum. Neden böyle şeyler aklımda dolanıyor ki. Daha önce biri için hiç böyle şeyler düşünmemiştim. Ve bu tuhaf hissettiyordu.

"Tamam. Öyle olsun. Hadi kahvaltı hazır aşağı da bizi bekliyorlar" dedi ve arkasını dönerek yürümeye başladı.

"Öyle zaten" dedim arkasından.

"Hı hı" diyerek çıktı ve kapıyı kapattı. Neden bir şeyler düşünmüştü ki. Yoksa uyurken sayıklıyor falanmıydım. Umarım öyle değildir. Eğer öyle olduysa çok utanırdım.

Hemen yataktan kalktım ve üstüme dizimle aynı hizada biten, üstü kısa kollu beline kadar dar, altı geniş mavi bir elbise giydim. Banyoya gitmek için odanın kapısını açtım. Şanslıyım ki yan kapı banyonundu. Hemen içeri girdim. Yüzümü yıkadım, dişlerimi fırçaladım ve saçlarımı taradım. Hafif dalgalı saçlarımın hepsini geriye attım ve küçük beyaz bir şapka taktım. Sadece maskara kullandım ve biraz da dudak balmı kullanarak makyajımı tamamladım. Banyodan çıktım ve merdivenlerden aşağı indim. Kafamı kaldırdığımda masada yine o bana bakan yeşil gözleri gördüm. Siyah, onü biraz desenli bir tişört giymişti. Sol kolu neredeyse tamamen dövme doluydu. Bu gerçek miydi yoksa yine mi rüya görüyordum. Hemen gözlerimi kaçırdım ve masadakilere kocaman gülümseyerek,

"Günaydın" dedim ve boş olan yere oturdum. Jesy hemen tabağımı doldurmaya başladı.

"Nasılsın? Dün gece rahat uyudun mu?" diye sordu. Önce Diana' ya baktım. Kesinlikle bugün onunla konuşmalıydım. Benim yüzümden bir hata yapmasına izin veremezdim.

"Evet efend.. yani Jesy. Gerçekten çok rahat uyudum" dedim gülerek. Diana yanındaki kızı göstererek;

"Bu en yakın arkadaşım Ally" dedi gülümseyerek. Louis devam etti.

"Bunlarda Liam ve Harry. Benim arkadaşlarım." dedi. Liam'ı biliyordum. Demek ki diğerinin adı Harry'di.

"Memnun oldum aaa.. neydi adın?" dedi Harry.

"Yağmur" dedim sahte bir gülümsemeyle.

"Memnun oldum Yamur" dedi Harry.

"Yağmur" dedim bastırarak.

"Tamam Yahmur" dedi.

"Yağ-mur" dedim heceleyerek.

"Ya da her neyse. Istediğini diyebilirsin" dedim.