Gece geç saate kadar hala uyumamıştım ve pencereden dışarı bakıyordum, Harry gelir umuduyla. Mesaj gelince yerimden sıçradım. Mesaj bilmediğim bir numaradan gelmişti.
R:"Iyi geceler ben Robbie. Sadece uçağının kaçta kalkacağını soracaktım? :)" yazıyordu.
Y:"Öğleden sonra 2'de. İyi geceler"
R: "Orada olmaya çalışacağım"
Y: "Pekala" yazdım. Saat neredeyse gece 3'e kadar oturdum. Sonunda uyudum.Sabah 9'da uyandım. Bavullarimizi dünden hazırladığımız için şanslıydım. Hazırlık için bir telaşımız yoktu. Bu yüzden kafam o konuda rahattı ve ilk yaptığım telefona sarılmak oldu. 1 mesaj vardı. Hızlıca mesajı açtım.
Zayn; "Harry'i hiç bir yerde bulamadım" yazıyordu ve mesaj gece 4 de gelmişti. Tekrar Harry'i aramayı denedim ama hala kapalıydı.
Hazırladım ve aşağı inip kızlarla birlikte kahvaltı yaptık. Kahvaltıdan sonra kapı çaldı. Heyecanla koşup kapıyı açtım. Gelen Niall, Liam ve Louis idi. İçeri girdik ve neredeyse saat 1 e kadar oturduk. Sonunda hep birlikte evden çıktık. Havaalanına geldik ama ne Zayn'den nede Harry'den haber vardı. Niall ve Dilek yol boyunca birbirlerine sarılıp öptüler. Onlar için gerçekten çok zordu. Bunu benden iyi kimse bilemezdi. Ayrılma vakti neredeyse gelmek üzereydi.
"Yamur" diye seslendigini duydum birinin. Arkam dönüktü ama neredeyse kalbim yerinden çıkacaktı. Bu Harry'nin sesiydi. Hızlıca döndüm. Karşımda duruyordu ve göz yaşlarıma hakim olamadım. Koşarak gittim ve hızlıca boynuna atladım. Kimsenin beni çekip almasını istemiyordum ve bu yüzden daha sıkı sarılıyordum. O da nefes nefeseydi ve cok düzensiz nefes alıyordu. Yere bıraktığında yanaklarımdan sıkıca tutup üst üste öpmeye başladı.
"Seni seviyorum" dedi. Sesi o kadar titriyordu ki. Aynı anda elleri de titriyordu.
"Bende seni seviyorum. Seni çok seviyorum Harry" dedim ve sarıldım.
"Neredeydin? Sana çok ulaşmaya çalıştım" dedim. Aynı anda arkada Soph belirdi. Hemen Harry'den ayrıldım. Aynı anda ucak saatimiz gelmişti ve güvenlikten geçmemiz gerekiyordu.
"Onun burada ne işi var? " dedim şaşkınlıkla.
"Beni getirdi"
"Yoksa.. yoksa sen onunlamıydın"
"Evet. Ama bak göründüğü gibi değil. Bunu sonra konuşabiliriz" dedi elini yanağıma koymaya çalışırken. Kendimi geri çektim.
"Sana inanamıyorum" dedim ağlarken ve güvenliğe (yolcular dışında kimsenin geçemediği bir yer) doğru koştum. Geçecekken arkamdan bağırdı.
"Yağmur dur" dedi ama dinlemedim.
"Bekle lütfen" dedi. Koşarak geldi kolumu tuttu.
"Yalvarırım gitme. Özür dilerim. Lütfen. Sana çok aşığım" dedi. Kolumu çektim ve kurtardım elinden. Güvenlikten geçtim. Harry arkamdan çıldırmış gibi bağırıyordu. Arkamı döndüm bir an. İki güvenlikde zor durduruyordu. Harry geçmek için ellerinden kurtulmaya çalışıyordu. Aynı anda,
"Gitme" diye bağırıyordu. O kadar yüksek sesle bağırıyordu ki sesi her yerde yankılanıyordu. Bir kaç güvenlik daha geldi durdurmak icin ama hala direniyordu. Artık hıçkırarak ağlıyordum.
"Seni seviyorum" diye üst üste bağırmaya devam ediyordu. Güvenlikler götürmeye çalışıyordu. Arkamı dönüp gidecekken tekrar bağırdı.
"Evlen benimle" dedi. Aynı anda dönüp baktım.
"Evlen benimle. Gitme lütfen. Aşığım sana. Sensiz olamam. Yamur lütfen" dedi. Elimle ağzımı kapattım. Onlarda zorla çıkardılar o alandan. Ağzımı kapatıp koşarak gittim. Uçağın kalkacağı yere girdik ve valizleri yerleştirdiler. Hala ağlıyordum ve kızlar teselli etmeye çalışıyorlardi. Ayrıca kimseyle vedalaşamamıştım.
Uçağa binecekken biri seslendi.
"Yağmur" dedi. Dönüp baktım ama bu adamı tanımıyordum. Ilk defa gördüğüme emindim. Çıktığım ilk basamaktan indim ve göz yaşlarımı sildim. Kızlar da yanındaydı. Şaşkınlıkla adama bakıyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/29486902-288-k870178.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(Türkçe) First Love! Harry Styles)
FanfictionYağmur hayatında hiç âşık olmayan üniversiteli Türk bir kızdır. İki arkadaşıyla 2 haftalığına İngiltere'ye giderler. Ve hayatlarında ki ilk deneyimleri yaşarlar. Bu maceraya siz de katılın ve hikaye kahramanlarını kendi hayal gücünüzde oluşturun.