kırk üç

6.6K 930 646
                                    

Uzun zaman sonra bölüm yorumları 500'ü geçebilmiş önceki bölümde. Kaosu görünce nasıl ayaklanıyorsunuz var ya hahkdjlakş sonra niye sakin bölüm yazamıyorsun diye söyleniyorsunuz bana

Nazar değdirmeyeyim bu bölümde de bolca yorum okumak istiyorum sizden, erkenden bölümle gelebiliyor olmam sizin sayenizde

İlk sahnede bir misafir var, kaçınız tanıyor bilmiyorum tabii... 🧚🏻‍♀️

Medyada seveceğinizi düşündüğüm bir sürpriz var, bölümden bir kesit ;)

İyi okumalar!

~~~

"İstediğinde konuşmayı bırakabilirsin, bunu sana sık sık hatırlatıyorum. Devam etmek istemediğinde dilediğin kadar nefeslen Despina."

Sesini duydukça kendimi uykuya dalacakmış gibi hissettiğim sakinlikte konuşan kadına doğru baktım. Geçtiğimiz iki hafta boyunca bu onu dördüncü görüşümdü. Bugün sarı kıvırcık saçlarını açık bırakmak yerine sıkıca toplamış, gözlerinin mavisinin daha dikkat çekici hale gelmesine yol açmıştı. Tanıştığımız günden beri saçları ilgimi çekiyordu, fazla kıvırcık ve fazla güzeldi.

"İyiyim," diyerek başımı kıpırdattım. Karşımdaki koltukta o oturuyorken, ben bulunduğum geniş koltukta en köşeye sinmiştim. "Çok mu hızlı konuştum? Neden yine hatırlatma yaptınız?"

"İçinden geldiği gibi konuşman benim için en doğrusu, hızlı ya da yavaş olman hiçbir sorun yaratmaz. Nefeslerinin seni yorduğunu düşündüğüm için araya girdim, bu doğru muydu?"

Konuşurken uzun tuttuğu cümleleri aslında hep bana yönelttiği sorulardan ibaretti. Az önce anlattığım anın içine çekildiğimin ve bunun nefeslerimi sıklaştırdığının farkına varmamı sağladığında parmaklarımla oynadım. "Doğruydu," dedim sadece.

"O halde biraz dinlen ve öyle devam edelim. Anlatmak istediğin başka bir konu varsa, seni iyi hissettiren başka şeylerden bahsedebilirsin. Yalnızca uzak geçmişi değil, günlük yaşantını da paylaşabilirsin benimle."

Bu odanın kapısından ilk girdiğim günün üzerinden iki hafta geçiyordu artık. Geldiğim gün hiçbir beklentim ve isteğim olmamasına rağmen henüz birkaç kez görüşmüş olmamız aklımda bazı ışıklar açmama yaramıştı.

Canan'la yüz yüze geldiğim akşamın sonu Özgün'ün gelişiyle tatlı sonlanmış görünse de ertesi sabaha uyandığımda aslında ortada tatlı hiçbir şey olmadığı açığa çıkmıştı. Babamın annesine söyledikleri, o kadının annemin hamile olduğunu bile bile gitmesi için elinden geleni yapışı, yıllarca susması... Hepsi birleşmiş ve aklımı bu konudan başka bir şeye yöneltemeyeceğim kadar yormaya başlamıştı.

Bir iki gün kendi halimde eve kapanıp kaldığımda ise babam beni uyumaya çalıştığımız öylesine bir gece buraya gelmeye ikna etmişti. Aslında ikna etmekten çok, buraya geleceğimi haber vermişti.

Benim için bir süredir psikolog araştırıyor olduğunu o an öğrenmiş, öğrendiğim an biraz bozulsam da sonra bunun kötü bir şey olmadığına kendimi inandırmıştım. İyi olmam için çabalıyordu.

"Günlük yaşantımda bir değişiklik yok ki," dedim sunduğu öneriyi boşa çıkarttığımı sanarak.

Gülümsedi hafifçe. "Eğer değişiklik olmaması, rutin ilerleyen günler senin için can sıkıcı değilse bu da büyük bir gelişme aslında. Günlerimizin tamamı çok iyi ya da çok kötü geçmez, kimse böyle bir hayat sürmüyor."

Düşten FarksızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin