Altın Kaplı Yeşim Kitap mı?!
"Altın Kaplı Yeşim Kitap mı? O ne ki?"
Fan Wu She'nin zihni şu kelimelerle doluydu: "Göksel varlıkların üç yaşamını kaydediyor."
Xie Bi An ona bir keresinde ne Yaşam ve Ölüm Kitabı'nın ne de Üç Yaşam Taşı'nın göksel varlıkların reenkarnasyon yollarını gösteremediğini söylemişti. Eğer bu dünyada Zong Zi Heng'in üç yaşamını gösteren bir şey varsa, ilk kendisi görmeliydi. Dage'sının ona olan sevgisinde en ufak bir gerçeklik varsa, bunu öğrenmeliydi.
Xie Bi An'ın ifadesi ciddiydi, "Lord Cui'den göksel varlıkların kaderlerinin ayrı bir şekilde kaydedildiğini ve İmparator Dongyue tarafından kontrol edildiğini duymuştum. Cennet ve dünya arasındaki bağlantı yok edildiğinde İmparator Dongyue, göksel varlıkların kendi yaşam ve ölüm kaderlerini kontrol etmesine engel olmak için Altın Kaplı Yeşim Kitap'ı bilerek dünyada bıraktı. Zaman geçtikçe kitap unutuldu, ama yine de önlem almak için Tai Dağı'na mühürlendi."
"Yani gerçekten de öyle bir şey var mı?"
"Mn, ama nerede olduğunu ve mührünün nasıl kırıldığını bilmiyorum," dedi Xie Bi An ve kaşlarını çattı, "Korkarım ki Shizun da bilmiyor. Ama Qi Meng Sheng nereden biliyor? İmparator'un reenkarnasyonunu bulmak istiyor, ama neden?"
Fan Wu She de Qi Meng Sheng'in neden Zong Zi Heng'in reenkarnasyonunu bulmak istediğini bilmek istiyordu. Bunu Mutlak İmparator* için yapıyor olamazdı, değil mi?! Mutlak İmparator'u düşününce nefesi tıkandı. Trajik anılar aklına geldi ve kılıcını tutan eli hafifçe titremeye başladı.
ÇN: Altın özüyle yapılan şey vardı ya Zong Ming He de o yüzden oğlunun altın özünü istemişti.
"Zhong Kui, Qingfeng kılıcını geride bırak, aksi takdirde ne sen ne de öğrencilerin Kunlun'dan ayrılmayı aklınızdan bile geçirmeyin."
Zhong Kui'nin ses tonu sertti, "Hiç kimse Zhong Kui'nin kılıcını ele geçiremez."
"Peki ya iki öğrencinin büyülü silahları?" dedi Qi Meng Sheng, elindeki Buz ve Kar Yeşimi parlak mavi bir ışık yaymaya başladı, insanlar korkunç bir ruhANİ güç baskısı hissediyorlardı, "Cangyu Sekti'nin öğrencileri, gidin ve Siyah Ölümsüz ile Beyaz Ölümsüz'ü ortadan kaldırın."
Cangyu Sekti'nin efsuncuları birbirlerine baktılar, hepsi afallayıp kalmıştı.
"Ölümsüz Lord Qi!" diye kükredi Lan Chui Han, "Tüm ölümsüz sektlerle muhalif olmak mı istiyorsunuz?!"
Qi Meng Sheng duymazdan geldi. Buz yeşiminden mavi bir ışık çıktı, bir canavara dönüştü ve Xie Bi An'la Fan Wu She'ye doğru koştu. Üzerlerine soğuk bir büyü geldi ve etrafında bulunan bazı efsuncular gerçekten de oldukları yerde dondular!
Qi Meng Sheng sahiden de aklını kaçırmıştı, kendi öğrencilerinin canlarını bile umursamıyordu.
Xie Bi An, Wuqiongbi'sini çağırdı ve ikisinin önüne bir bariyer oluşturdu. Buz büyük bir gürültüyle bariyere çarptı.
Xie Bi An birkaç metre geriye itildi ve karda iki derin iz bıraktı.
Fan Wu She, Xie Bi An'ı çekti, "İçeri gir, Buz Sarayı'nın kendi bariyeri var."
Wuya'ya bir bakış attı, onu hapseden iki rün Qi Meng Sheng'in ruhani güç baskısı tarafından kırılmıştı. Fakat Wuya da buz yüzünden oracıkta donakalmıştı.
Buz Sarayı'na güç bela kaçtıklarında dondurucu buz örtüsü neredeyse etraflarını sarmıştı. Bariyerin içindeki herkes dışarıdan gelen dehşet verici çatırtı seslerini duyuyordu.