Jiaolong Meclisi'nin son yarışması başlamıştı fakat Zong Zi Heng, şok ve korku duygusundan henüz kurtulamamıştı.
Yan Shu'nun vücudundaki belli belirsiz tütsü kokusu, dün gece Bailu Köşkü'nde kokladığıyla tamamen aynıydı. Önceki gece tütsüyü dikkatlice incelemişti, bu yüzden kesinlikle yanlış hatırlamış olamazdı.
Ama hala inanamıyordu. Yan Shu, Chu Ying Ruo'dan neredeyse otuz yaş daha büyüktü, yakışıklı ve daha genç olan İmparator Zong dururken neden onunla beraber olsundu ki? Neden ona ihanet etmişti, ayrıca aralarında hiçbir tanışıklığı olmayan bu ikili nasıl ve ne zaman bir araya gelmişti?
Ama eğer o adam gerçekten Yan Shu ise, o zaman bazı soruların mantıklı bir açıklaması olmuş oluyordu. Örneğin, belki Chu Ying Ruo saraya girmeden önce birbirlerini tanıyorlardı ve bu altın özü alıcısı adam Gutuo Kasabası'ndaki saldırı için bilerek Zong Zi Xiao'ya saldırmamaları talimatını vermişti...
Zong Zi Heng nefesini tuttu. Tepeden tırnağa ürperiyordu, ona bakan biri betinin benzinin attığını bariz bir şekilde görebilirdi.
Çok saçmaydı, çok çok saçmaydı.
Ama peki ya...
Zong Zi Heng, savaş arenasında bir kuş kadar çevik bir şekilde kılıç performansı sergileyen küçük kardeşine baktı ve sonra yüzünü çevirip Yan Shu'ya doğru bakmak için tüm cesaretini topladı.
Yan Shu'nun yüzü her zamanki kadar ihtiyatlıydı ama gözlerinin içi gurur ve keyifle parıldıyordu.
Zong Zi Heng'in tüm bedeni titremeye başladı ve başını yere eğdi.
Arenadaki savaş iyice kızıştığında kimse ondaki anormalliği fark etmemişti.
Ye Yun Chen tıpkı Xu Zhi Nan'ın gençliğindeki gibi bir genç olarak itibar kazanmıştı. Çok az bir çaba ile Yuanyang Tekniği'ni harika bir şekilde geliştirmişti, bu yüzden sıradan silahların ona zarar vermesi çok zordu. Böyle bir yetenekle, yüksek rütbeli bir efsuncuyla karşılaşsa bile, yine de onunla savaşabilecek potansiyele sahipti. Sahiden de saygıyla anılması gereken bir gençti.
Eğer Zong Zi Xiao olmasaydı, ölümsüz efsun dünyasında hakkında en çok konuşulan kişi olabilirdi.
Bu karşılaşma sırasında Zong Zi Xiao Zongxuan Kılıç Tekniği'nde Cennetin Yedinci Seviyesi'ni kullandı ve tüm arenada bir hengame kopmasına neden oldu.
Bundan sonraki on yıl hatta belki de yüzlerce yıl, Zong Zi Xiao yaşarken ve öldükten sonra da, tüm dünya bu yeteneği hatırlayacak ve adını korkuyla anacaktı.
Zong Zi Xiao kazandı, Jiaolong Meclisi'ni son beş yüz yıl içinde kazanan en genç kişi oldu. Ve gücü, tüm Jiuzhou'yu sarsmaya başladı.
Zong Ming He ayağa kalktı ve heyecanla bağırdı, "Benim oğlum Jiaolong*! Benim oğlum Jiaolong!"
ÇN: Jiaolong kelime anlamı ejderha demekmiş, burada ona ejderha diyor. Kendi çocuğum kazanmış gibi sevinmem peki...neyse devam
Zong Klanı'nın kıdemlileri sevinçle tebrik ettiler. İlahi seviyede gururlu bir neslin ortaya çıkışı, Daming Zong Klanı'na zaferin geri dönüşünün habercisiydi.
Ölümsüz sektlerden gelen konuklar, kalplerinde ne hissederlerse hissetsinler onu tebrik ettiler.
Genç bir adam olan Zong Zi Xiao'nun yüzü gururla ışıldıyordu. Önce ailesine teşekkür etmek için diz çöktü, sonra ağabeyine bakmak için aceleyle döndü.
Zong Zi Heng boğulmak üzereydi, ama gülümsemekten başka çaresi yoktu.
Zong Zi Xiao arenadan atladı ve yumuşak bir şekilde Zong Zi Heng'in kollarına atladı, "Dage, kazandım, kazandım, kazandım!"