☯︎ 163. Bölüm ☯︎

14 6 1
                                    

"Çok fazla şey gördüm," dedi Xie Bi An, yatıştırıcı çayı iki elinin arasında tutuyordu ve parmak uçları çay fincanının yüzeyinde dikkatle geziniyordu. Duyguları biraz da olsun yatışmıştı, "Zong Zi Heng daha gençken, ailesiyle ve kardeşleriyle arası bozuldu. İmparator oldu, o...ölene kadar Zong Zi Xiao'nun hapsinde tutulmuştu. Bu anıların hepsi kafa karıştırıcı ve eksik, ama bir şeyden çok eminim; İmparator Kong Hua diğer insanların gözündekinden çok farklı."

Fan Wu She başını eğdi, ses tonu derindi, "Tam olarak neyi farklı?"

Xie Bi An kaşlarını çattı ve hatırlamaya çalıştı, "Örneğin, Kunlun'a gitmişti. Shen Nong Kazanı'nı kendi gözleriyle görmüştü, ancak bir nedenden ötürü İmparator Ning Hua ve Zong Klanı'nın kıdemlileriyle savaştı. Ağır yaralı bir şekilde kurtulduktan sonra karlı ovalarda neredeyse donarak ölecekti."

"Ne?" dedi Fan Wu She, Kunlun'a gittiklerini biliyordu ama Zong Zi Heng'in Kunlun'da Zong Ming He ile savaştığını ve hatta neredeyse öldüğünü nasıl olmuştu da öğrenmemişti?

"Hala ne kadar soğuk olduğunu hissedebiliyorum, hatta o kadar soğuktu ki sanki milyonlarca iğne derime saplanıyor gibiydi," dedi Xie Bi An ve bedeni bilinçsizce titremeye başladı, "Bu yüzden mi soğuktan korkarak büyüdüm?"

Fan Wu She donakaldı. Çocukken her yıl Dage'sıyla beraber karda oynuyordu ama Dage'sı İmparator Zong olduktan sonra soğuktan öylesine korkar duruma gelmişti ki, mağarada karın tadını çıkarırken bile dışarı adımını atmamıştı. Ama Dage'sını çırılçıplak soyarak karın üstünde onunla.....

"Daha sonra onu muhtemelen Qi Meng Sheng kurtardı. Gençken Qi Meng Sheng'le görüştüğünü hatırlıyorum ayrıca Mutlak İmparator'u da biliyordu."

"Zong Zi Heng neden ona Mutlak İmparator'u anlattı?"

Bu soru Xie Bi An'ı şaşırttı. Başını sallarken anılar gözlerinin önünde dalgalanıyordu. Sanki bir şeyleri hatırlıyormuş gibiydi, açıkça hatırlıyordu, o zamanlar....

Onun çatık kaşlarını görünce Fan Wu She teskin etmeye çalıştı, "Shixiong, hatırlamak için kendini zorlama."

"Hayır, hatırlıyorum, hatırlıyorum...." dedi Xie Bi An ve zihninde aniden bir şimşek çaktı, "Mutlak İmparator yüzünden ciddi şekilde yaralanmıştı."

Fan Wu She afallamıştı, "Yani, Zong Ming He..." Aklında onu iliklerine kadar donduran bir düşünce yeşerdi. Zong Ming He'nin altın özü yediğini öğrenmeden önce bu ihtimal aklına bile gelmemişti, peki ya şimdi?

Xie Bi An açıklanamaz bir şekilde kalbinin sıkıştığını hissediyordu, "Evet, Zong Ming He kendi öz oğlunun altın özünü almak istiyordu." Zihninde, Zong Zi Heng'in Zong Ming He yüzünden çektiği acılar canlanıyordu. Her kelimesinde kalbi sanki deliniyormuş gibi sızlıyordu. Bu nasıl bir korku ve çaresizlikti böyle? Öz babası altın özüne göz dikmişti. Zong Zi Heng İmparator'u, babasını öldürmüştü ve sonsuza dek bunun yükü omuzlarındaydı ama Zong Ming He ölmeyi hak eden bir canavardı.

Fan Wu She'nin bakışları son derece acımasızdı. Neden aklına hiç gelmemişti ki? Bunu önceki hayatında düşünmemiş olsa bile, Zong Ming He'nin altın özü yiyerek Zongxuan Kılıcı'nda Cennetin Sekizinci Seviyesi'ne geçtiğini öğrendiğinde, bu ihtimal aklına gelmiş olmalıydı. Altın özü yiyen şeytani bir efsuncu Mutlak İmparator'u elde etmeden asla duramazdı, özellikle de değer vermediği bir oğlunun altın özünü.

Fakat Dage'sı ona hiçbir şey söylememişti ve onun İmparator'u öldürmesi için taht dışında bir neden bulamamıştı. Zong Zi Heng bunu Zong Klanı'nı korumak için mi yapmıştı?

Wu Chang Jie 无常劫 [BL]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin