Ben geldiimmm. Tatil gününe yakışır 5 bin kelimelik uupp uzun bir bölümle geldim 🕊️
Tatlı mı tatlı... Alev mi alev... Ateş mi ateş... 🔥
Bölüm yetişkin içerikli sahneler içermektedir 🙌🏻
Keyifli okumalar ❤️
Gözlerimi açtığımda odamızın penceresinden gördüğüm kadarıyla hala sabah olmamıştı. Hatta gecenin bir vakti bile olabilirdi. Yatakta hafif doğruluğum da Cihan'ın derin uykuda olduğunu farkettim. Yüzü yastığa gömülmüş, nefesi düzenli şekilde inip kalkıyordu. Saçları alnına dökülmüş, bir elini yastığın altına sıkıştırmıştı. Bu haliyle bile kanımı kaynatıyordu. Dudağımın kenarı kıvrıldı uykulu hâlini izlerken.
Yatağın yanındaki komodine yönelip küçük alarma baktım. Saat gecenin üçüydü. Sessiz ve ağır hareketlerle yataktan kalktım. Çıplak tenime esen serinliği hissedince ürperdim. Üstüme Cihan'ın gece üzerinden yırtarcasına çıkarıp attığım t-shirt'nü giyindim. Lavaboya gidip işimi hallettikten sonra, doğrudan yatak odamıza dönecekken kendimi mutfakta buldum. Akşam yiyemediğim mangal tabağı gözümün önüne gelince, iyice iştahım kabardı.
Normalde yemekleri Fadime annelerde yapıp yediğimizden, kendi evimizin dolabına pek bir şey almazdık. Çay, kahve haricinde yemek de pişirmezdik zaten. O yüzden buzdolabı da çoğunlukla boş olurdu. Fakat hamile kaldığım günden beri Fadime anne bir yandan, kendi annem bir yandan... Günlük yemekler hazırlayıp dolaba koyuyorlardı. Ellerinden geldiğince beni yormamaya çalışıyorlardı. Meyve, tatlı, hatta ve hatta dondurucuya bile "pişirmek istersem" diye bir şeyler bırakmışlardı. 'Aman kızım gebesin sen aç kalma ye ki kuvvetin yerinde olsun.' diye kırk kere tembihlemişlerdi
Annemlerin tembihlediği binbir nasihatle, paytak adımlarla buzdolabına doğru yürüdüm. Işığı bile açmadım. Sadece buzdolabının içinden yayılan loş ışıkla yetindim. Soğukluğun yüzüme çarpan ferahlığıyla gözüm meyve tabağına takıldı. Beklemeden tabaktan bir üzüm alıp ağzıma attım. Ardından bir tane daha... Derken kendimi meyve tabağını kucağıma almış, buzdolabının önüne çökmüş buldum. Yere oturdum, sırtımı dolabın kapağına yasladım.
Bu yorgunluğumun ve halsizliğimin sebebi tamamen Cihan'dı. Bir yandan üzüm yiyip bir yandan ağzımın içinde mırıldanıyordum kendi kendime.
'Bu gece ki halimiz de neydi öyle? Kendini kaybetti adam resmen."
Lafımın bitmesiyle dudaklarımın kenarı istemsizce kıvrıldı. Ağzıma bir üzüm daha atıp başımı hafifçe iki yana salladım.
"Benim sanki ondan farkım varmış gibi... Adama diyorum bir de 'kendini kaybetti' diye. Sen adama 'hepsini içimde istiyorum' de, adam kendini kaybedince de suçla. Bende de az değilim vallahi..."
Mutfakta kendi kendime konuşup kendi söyledikerime kıkırdamaya başladığımda Cihan uyanır korkusuyla elimle ağzıma kapatıp durdurdum kendimi. Kalbim usul usul çarparken sessizce nefes verdim. Ama sussam da düşüncelerime engel olamıyordum.
Dokunuşlarına ne demeliydi peki?
Git gide tehlikeli bir hâl alıyordu. Beni her dokunuşuyla başka bir kadına çeviriyordu. Yanıyordum. Yandıkça ağzımdan pis ve kirli sözler çıkıyordu. Onun her tenine değdikçe tutuşuyordum. Bunlar da Cihan'ı tahrik edip iyice deliye döndürüyordu. Birden, en son söylediği cümle geldi aklıma. Dudağımın kenarını ısırdım.
'Gel koynuma yavrum gel, bu gece dinlenip dinlenip becereceğim seni.'
Bir ayın verdiği hasretle tamamen kendinizden geçmiştik. Dokunuşlarının sertliği, sözlerinin kabalığı aklıma geldikçe bacaklarımı birbirine bastırdım. İçimdeki kıpırtı geçmek bilmedi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnci | Nârin Bir Hazine
Teen FictionKöyde geçen bir aşk hikayesi... •Kitap Bade | Ateş Parçası Hikayesi ile Aynı Kurgudadır• •Yazarının Bilgisi ve İzni Vardır• #hepbiaslı Minnetim ve Saygılarımla🤍 Köy kurgusu ve abimin arkadaşı konuludur. Hikaye küfür ve yetişkin içerik içermektedi...