İnci | Nârin Bir Hazine

20.Bölüm İnci'den

İtfaiye çağırın burada yangın var 🔥

Heyecanlı bir bölüm bırakıyorum sizlere...

Keyifli Okumalar 🌷

Gece daha yeni başlıyordu, bugünlük kız tarafı olmuştum. Bütün hazırlıklarımız tamamdı abimleri, daha doğrusu erkek tarafını bekliyorduk. Sevda abimin yolunu gözlerken heyecandan bayılacaktı sonunda.

Ve o sırada kapı çalındı, Sevda son bir defa daha aynaya bakıp kapıyı açtı misafirlerine. Abim en önde elinde çiçek çikolata ve bütün yakışıklılığıyla kapıdan geleceğine doğru bakıyordu. Kapının girişinde Sevda yanında annesi onun yanında da Sevda'nın amcası ve yengesi duruyordu. Zeynep abla ve bende onların yanında  gelenleri karşılamak için bekliyorduk.

Karşı taraftaysa abimin bi yanında Selim amca diğer yanında güzeller güzeli annem onun yanında da Fadime teyze duruyordu. Biraz arkaya kaydı bakışım eline tutuşturdukları nişan bohçası koca elinde nerdeyse kaybolmuş Cihan abi duruyordu. Söyledikleri hâla aklımdaydı, bende onun canını sıkacaktım bugün...

Abim içeriye girip çiçek ve çikolatayı Sevda'nın kucağına bıraktıktan sonra teker teker büyüklerin elini öpüp odaya girdi. Aynı şekilde Sevda da içeriye giren büyüklerin elini öpüp güleryüzle karşıladı misafirleri. Herkes gitmişti, en son elinde bohçayla Cihan abi girdi kapıdan içeri, bu adama beyaz gömlek yasaklanmalıydı, gerçekten yasaklanmalıydı...

Elindeki bohçayı kucağıma bırakmak için gözlerime bakıyordu, çevirdim başımı göz teması kurmadım, bakamadım gözlerine. Bugün onun cezası bu olacaktı yoksayacaktım onu ya da daha fazlası bilemiyordum ama asla muhattap olmayacaktım. Cihan abiyle arama mesafe koyacaktım artık.

O mesafe şuan iki adımdı, yaklaştı iyice, gözlerime kenetlediği bakışlarıyla bana bakarken hoşgeldin bile demeden elinden bir çırpıda bohçayı alıp arkamı döndüm. Onu arkamda bırakıp misafirlerin yanına girdim.

Hâl hatır muhabbetinden sonra sonunda o duygulu konuşma başlamıştı. Selim amca oturduğu yerde dikleşip bütün babacanlığı ile girdi söze...

"Bugün buraya birbirini seven iki genç çiftimiz için toplandık. Üzerimize düşen görevi lâyıkıyla yerine getirirsem ne mutlu bana. Bugüne kadar benden sadece bir kız istediler, ilk defa oğlumuza kız isteyeceğiz."

Bukadar yumuşak ve duygulu girdiği konuşmayla herkes bir anda tebessüm edip pür dikkat dinlemeye koyulmuştu, Sevda stres ve heyecandan parmaklarıyla oynuyordu.  Odağım tamamen Selim amcadaydı. Gözlerim dolu dolu oldu, babam olsaydı şimdi, gururla oğluna kız isteyebilseydi... Başımı önüme eğdim kimse farketmesin diye.

"Celal bey, amca demek baba yarısı demektir. Kızınızı eğer sizinde izniniz olursa öncelikle Allah'ın emri Peygamberin kavliyle sonra da sizden oğlumuz Kadir'e istiyoruz?"

Sevda'nın amcası girdi söze.

"Ağzınıza sağlık Selim bey. Bizim içinde bir ilk bu durum, heyecanlı ve gururluyuz elbette. Abimin emaneti kızımız bizim için pek kıymetlidir her kız evladı gibi, bu sorunun cevabını vermeden önce kızıma bir sormak isterim gönül rızası var mıdır diye."

Celal amca oturduğu yerde Sevda'ya döndü. Bütün bakışlar Sevda'nın üzerindeyidi. Sevda lütfen bayılma arkadaşım diye telkin ettim onu içimden. Sevda bana bakıp kendisini sıkıyordu. Sessiz bir şekilde dudaklarımla mırıldandım. "Sakin ol herşey çok iyi gidiyor."

"Sevda kızım, senin Kadir oğlumuzla evlenmeye gönül rızan var mıdır, evlenmek istiyor musun?"

Sevda  kimsenin yüzüne bakamıyordu utancından ve heyecanından başını kucağında birleştirdiği ellerine eğdi ve sonunda cevabını verdi.