Her vote ve yorum daha çabuk yb getirir!
Yatağa uzanıp yastığı sıkarak hıçkırıklarımı odada yankılanmasını dinledim. Fatih'i öldürme ihtimalini düşündükçe dahada şiddetle ağlıyordum.
Eren'den
Ben Eren Toksoy.
Acımasız.
Duygusuz.
TehlikeliyimSevgi... kelime anlamının varlığını yoksayacak kadar uzak olduğum bu duyguya nasıl kapıldım hiç bir fikrim yok. Tek bildiğim onun beni değiştirdiği.
Onu gördüğüm ilk gün. Sonbaharın serin ve rüzgarlı havasında çocuk parkında her şeyden habersiz ,kendinden geçmiş bir şekilde ağlıyordu. Oldukça güçsüz ve zavvalıydı, acınası bir hali vardı. Üzerindeki ince hırkaya sarılarak hıçkırıklarını dışarıya bırakıyordu. Küçük bir kızın zırlamasını izlemek ne zaman dikkatimi çekmişti böyle? Gözlerimi ondan ayırmadan her hücresini beynime kazıdım.
Saatlerce hareketsiz bir şekilde salıncakları izledi, havanın kararmış olması çevreyi tenhalaştırmıştı. Esrarlı olan sigaramdan bir duman daha çekip havaya üfledim, esrarın etkisiyle tüm vücudum gevşemişti, gözlerimi ondan ayırmadan öylece bakıyordum.Yüzünü gökyüzüne çevirip bir müddet baktı ve hırkasına daha çok sarılıp ayağa kalktı. Gözlerimi kısmış onu izlemeye devam ediyordum, ellerinin tersi ile göz yaşlarını silip yüzüne baştan çıkarıcı bir gülümseme koydu ardından hızlı adımlarla parktan uzaklaştı.
Aklımdan çıkaramamıştım onu ,bu duygu seline kapılmak istemesem de onu görmek iyi geliyordu ,şehirden taşınıp uzaklaşana kadar onu izlemiştim fakat şehirden ayrıldığımda . Bir kaç ay sonra sokaklarda yaşayan o serseri çocuk olmaktan çıkmıştım, sokakların en korkulu serserisi Eren Toksoy her geçen gün daha çok büyümüştü, acımasızlığım beni büyütmüştü. Yer altının karanlık işlerine karışıp insanlara zarar vererek büyümeye devam ettim ve son olarak Dünya'da ünü çıkan mafyalardan biri oldum fakat bunu hiç bir zaman gerçek kimliğimle gerçekleştirmedim. İsmimi vermeden çalışıp geliştim ve bu gelişmeden gelen parayla kendime gerçek bir şirket kurdum. Şirketimin isminin duyulması fazla zaman almamıştı , Dünya beni ünlü iş adamı olarak bilse de ben hala yer altının en korkulu mafyalarından biriydim. Senelerce Esila aklımın bir köşesinde kalmıştı. Ben kimseyi sevemezdim, o kıza duyduğum şey sevgi değildi, olması imkansız bir duyguydu sevgi. Bu duygunun sadece ihtiyaç olduğuna emindim, yaşım gençti işlerimden dolayı kadın ihtiyacımı karşılayamadığım bir dönemdi ve küçük zırlayıp ağlayan salak kızda bu boşluğuma denk gelmişti.
Bir kaç yıl bu düşünceyi reddettim fakat birlikte olduğum her kadının yüzünde onu görüyordum.
Saflığı ve masumluğu ile kalbimdeki karanlık duvarı yıkmış asla doldurulamayacak olan boşluğu doldurmuştu. Onu yeniden buldum ve adamlarımı peşine taktım, adamlarımın çektiği her fotoğrafı gülümseyerek izlemek. Ben ve gülümsemek! Hayatım boyunca öfkeden başka bir şey tatmamıştım, hayat bana borçluydu ve ben iyi olmak zorunda değildim.
Sevdiğim kadın yanı başımda! Bunu uzun zamandır bekliyordum hatta hayatımda isteyip alamadığım tek şeydi. Ona sarılıp, koklamak. Ben ne zaman bir kadına sarılıp huzurla uykuya dalmak istedim?
Sevdiğim kadına kardeşim olan şerefsiz göz koymuştu, bunu hangi cesaretle yapmıştı? Benim olana sarılmak, benim olan kadını öpmeye çalışmak! Bunu canıyla ödeyeceğini biliyor olmalıydı ve tahmin ettiği şeyi ona en acılı şekilde tattıracaktım.
Esila'nın onu koruması beni öfkelendiriyordu, Esila'ya zarar vermek istemiyorum ama o her zaman beni delirtiyordu. Göz yaşları kalbimi parçalarken acı çekiyordum ama canını yakmama neden olacak her şeyi yapıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA...?
General FictionKaranlık sokaklarda geçen yalnızlığın öyküsü... Aşk ile aydınlanabilir mi? Bir tarafta hiç sevilmeyen hayatı boyunca teyzesi tarafından hep dayak yiyen ürkek bir kız. Diğer tarafta ise büyük bir iş adamı, karanlığın sahibi mafyaların en tehlikelisi...